(Erbâb-ı Kalem)
İNSANLIK
UMUTLA başlamıştı,
tabutla bitmiş.
Çocuklar ölürken değil,
uyurken sessiz olunurdu
değil mi?
***
BAŞARMAK
SAHİLDEKİ minik beden
Avrupa’yı dize getirmiş.
Taşa dönen vicdanları
harekete geçirmek için
yürek mi yakmak gerekiyor?
***
AYRAN
GÜNDE en az bir bardak ayranla
daha sağlıklı bir hayat mümkünmüş.
Ayran içtik, hastalıktan
ayrı düştük demek.
***
PİŞMAN MI?
PİŞMANLIK oyunmuş.
Dağdan emir alıp,
şehri kana bulamışlar.
Demek “pişman oldum” demekle
pişmanlık olmuyormuş.
***
GÜNEŞLİ
ALTALYA’da güneş enerjili
stad açılıyormuş.
Güneşin şehrine
bu yakışırdı zaten…
***
BALLI
HER gün 200 bin kadınla
yemek yapıyormuş.
Böyle adam “Güllü” değil,
“ballı” olur ancak.
(Baklavacı ailenin 6. kuşak yöneticisi, her gün yeni tarif paylaşıyormuş.)
***
HAYMATLOS
ALTI dil bilen Suriyeli doktor
inşaatlarda çalışıyormuş.
Vatansız kalmayı en iyi
başka ne anlatabilirdi ki…
***
TÜRK KORKUSU
OKYANUS ötesinde bile
adımızdan korkulur olmuş:
“Barajımızı Türkler kapmasın*”
Dosta güven,
düşmana korku
vermek bu olsa gerek.
(* ABD’nin Montana eyaletinde 2 barajın Kızılderililere verilmesine bu gerekçe ile dava açılmış.)
***
KÜLKEDİSİ
BURSA’DA polisin kovaladığı hırsız
ayakkabısını çıkarıp kaçmış.
Papucu da, zanlının tespiti için
kriminal laboratuvara yollanmış.
Demek masal deyip,
geçmemek lâzım…
***
SÜR GİTSİN!
ÇAĞIN vebası stresin
en büyük düşmanı
yeşil biber çıkmış.
Ağza sür
ve sakinleş.
***
TAVSİYE
KİMİNLE var olursak,
onunla yok olurmuşuz.
ALLAH ile olalım ki,
ebedî var olalım.
(Yazar Selim Gündüzalp’e teşekkürler...)
***
Selâm ve dua ile…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.