Gizli güç ya da yetenek
“Benim bir yeteneğim var mı?” sorusunu kendinize hiç sordunuz mu? Konu iş, meslek olunca insanlar yetenekten ziyade “hangi işi yaparsam karnım doyar” konusuna odaklanırlar.
Neye yeteneği olduğunu hiç öğrenemeden ölmek ne yazık bir durumdur. Düşünün mesela Mimar Sinan ölmüş. Mahşer yerinde hesap veriyor:
_ “Pek çok meşhur binayı yapmış olmalısın değil mi?” diyorlar.
_” Hayır”, diyor.” Mimariye yetenekli olduğumu bilmiyordum, altmış yıldır çömlek ustalığı yaptım”. Ne vahim bir son olurdu.
İçindeki cevheri araştırıp bulan ortaya çıkaran bir de içindeki cevheri fark edip görmezden gelen.
Allah’ın sıfatlarından biri de “El Fatır” dır. Yani bir şeyi açıp içindeki potansiyeli ortaya çıkarandır.
Fatır suresinin ilk ayetinde Allah: “Dileyen herkesin kapasitesinde artış yapılacak” buyurmuştur.
Şems suresi 7,8,9 ve 10. Ayetlerinde Allah insanı hem bedenen hem de zihnen donanımlı yarattığını anlatır. 9. ayette bu potansiyeli ortaya çıkaranın umduğuna kavuşacağını 10. Ayette ise yeteneklerini görmezden gelenin hayallerinin yıkılacağını, Semud Kavminin bu sebeple helak edildiğini anlatmıştır.
Yeni öğrenmelerin beyinde yeni sinir ağları oluşturduğu bilimsel bir gerçektir.
“Neden olmasın?” diyerek yola çıkan, bir başarı hikâyesine imza atan, günün sonunda
“Bu kadarını ben bile tahmin etmiyordum” diyenlere çok rastlamışsınızdır.
Aileler sürekli farklı şeyler deneyen çocuklarını desteklemeli. Ancak ebeveynler:
_“Canım bu çocuk ta ayran gönüllü, sebatsız, ne yapacağına bir karar veremedi.” gibi tepkiler veriyorlar. Ya da kaportada çok yetenekli bir çocuğu sırf daha prestijli diye hukuka yönlendirilmesi doğru bir tercih değildir. Günümüzün önemli eğitimcilerinden Özgür Bolat:
_“Çocuğum için ne yapmalıyım” diye sorulunca
_ “Önünden çekilin” , demiştir. Yeteneklerin ortaya çıkmasında en önemli unsur budur: özgür ortam. Kendimizi gerçekleştirmemizi engelleyen her şeyden kurtulmalıyız. Örneğin konfor alanının dışına çıkmadan bir şeyler yapmak pek mümkün gözükmüyor. Sahaya inmek gerek. Bazen konfor alanından çıkmamıza, sahaya inmemize sebep olan şey imkan değil de çaresizlik olabiliyor.
Abdullah İbni Arabi: “Her insan, başka bir insanda olmayan bir yetenekle doğar” demiş. Bu yeteneğin ne olduğunu arayıp bulmak ta insana düşüyor.
Bazı insanlar tahsil gördükleri alanın dışında meslekler ediniyor. Mesela seralarda çok güzel çiçekler yetiştiren bir hanım kamu yönetiminden mezun olduğunu söylemişti.
Tabii en önemli itki iç motivasyon. Biri önümüze bir iş koyup “şunu hallet” dese istemeye istemeye yaparız da doğal bir ilgiyle yöneldiğimiz iş bize zor gelmez.
İlkolkul birinci sınıfta bir çocuk ayrıntılı uzay bilgisiyle dikkati çekmişti. Peki ne olmuştu da uzay çocuğun bu kadar dikkatini çekmişti. Çocuk bir süre önce ailesiyle mezar ziyaretine gitmiş, o gün ilk defa insanların ölümlü olduğunu öğrenmiş ve çok paniklemişti. Bir gün gelip öleceğine asla inanmak istemiyordu. Sonra baktı uzay kocaman, insan yaşamına uygun bir yer illaki vardır, ölümün olmadığı bir yer vardır deyip uzayı araştırmaya başladı. Kısa zamanda oldukça geniş bilgi edinmişti: Uzayda kaç tane yapay uydu olduğu, hangi yılda atıldığı, gezegenler arası uzaklığın ne kadar olduğuna varıncaya kadar çok bilgi. İç motivasyon kuvvetli olunca sonuçlar şaşırtıcı olabiliyor.
Allah’a emanet olun.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.