Dün öğlen dışarıdan gelen korna gürültülerinin sebebini öğrenmek için pencereden kafamı çıkardım. Gelin arabası şeklinde süslenmiş bir aracın önüne Romen çocuklar geçmiş. Konvoyu oluşturan 50’den fazla araç durmuş, ha bire yükleniyorlar kornaya…

Çocuk aracın önünden çekilmek istemedikçe şoför gaza bastı. Sağ sol yaparken az daha altında kalıyordu. Mücadele 3-4 dakika sürdü. Derken araç sıyrıldı yoluna devam etti. 13-14’lü yaşlarda kırmızı ışıklarda görmeye alıştığımız kız çocuğu da veryansın ederek; gelin arabasından sonra geçen bütün araçlara saldırdı. Hatta hızla geçen arabaların aynalarına bağlanmış havluları asılıp koparmaya çalıştı. 2-3 tanesinde başarılı oldu. Her havlu kopardığında küfür etmeyi ve ses tonunu daha da artırıyordu.

Bunları bir tasvir edasıyla anlatmadım. Dün, kim olursa olsun yine bir konvoyda gözlerimizin önünde bir çocuk hırsı uğruna araç altında kalabilirdi.

Bu şehirde hem düğün hem asker konvoylarında çok sayıda vukuat oluştuğu için; şehir yöneticileri irade göstererek geniş katılımlı bir toplantıyla konvoyları yasaklamıştı. Bizler de günlerce bunun haberlerini yaptık. Köşelerimizde yazdık. Alkışladık.

Zaten şehir olarak korona konusunda iyi bir sınav veremiyoruz. Düğün, nişan, asker uğurlaması derken; Sağlık Bakanımızın son açıklamalarını gördünüz değil mi? Konya vaka yoğunluğunda Türkiye’de ilk 5 şehir içinde. Basın olarak bizler, sosyal medya, hatta cami hoparlöründen her öğün uyarı yapan imamlar bile… Hiçbiri bir işe yaramıyor. Vurdumduymazlık Nirvana’da.

Elbette düğünlerimizi yapacağız eğleneceğiz. Lakin bana bir şey olmaz edasıyla davranmak doğru değil. Sosyal mesafeye uymamak, maske ve hijyen kurallarını umursamamak çok tehlikeli. Belki kendiniz için değil ama bir yaşlınızın vebaline girmek nasıl bir vicdani yüktür hayal edebiliyor musunuz?

Düğünlerimizi yapalım. Lakin şehir olarak bıktığımız şu konvoy işinden vazgeçelim. Korona ile mücadele sürerken bir de konvoy kaynaklı acılar yaşamayalım. Daha evvel de söyledim. Konvoylarda illa trafik polisleri önünüze geçip konvoyu bozmayacak. Cezalar arkadan gelecek. Her kavşakta MOBESE var. Gelince vah tüh etmeyin. Ayrıca düğün sahiplerine ekstra ceza uygulamaları gelebileceği söylenmişti. Çünkü konvoyu düzenleyen neticede düğün sahipleridir. Ben bir kez daha uyarmış olayım. Ne konvoy yapın ne de konvoya katılın!

BAYKAN’LA NEDEN UĞRAŞIRLAR?

Mehmet Baykan ülke sporu için çok önemli bir isim. Dostları kadar düşmanlarının da olması normal. Sanattan spora siyasete bu ülkede sanki üstün ırkmış gibi davranan ‘Karadeniz lobisi’nden nerdeyse o bölge dışında bütün ülke rahatsız. Ülkenin geleceği, Cumhurbaşkanına olan güven ve saygı çerçevesinde Anadolu insanı genelde bu durumu görmezden gelir. Bunun, bile isteye görmezden gelindiğini de hem Cumhurbaşkanı hem de Karadeniz orjinli bakanlar bilirler. Bu yüzden güvenilir ve sadakat ehli bir ekip kurulacaksa bir tohum atılacaksa bir nüve lazım olduysa evvela Anadolu topraklarının göbeğini tercih ederler. Zaten tarih boyunca da süreç böyle işlemiştir.

Konya olarak en büyük eksiğimiz ulusala taşıdığımız değerlerimizin ardında duramamamız. Hatta bırakın ardında durmayı, birileri o görevlere gelir gelmez ‘paçalardan nasıl tutarız’ diye düşünmeye başlamamız…

Yerine göre mikro milliyetçi olmak kötü bir şey değildir. Konyalıların birbirini sevmesi sahiplenmesi olmazsa olmazdır. İçeride tam olarak uygulanmasa bile şehir topraklarından çıktığımız anda bu şehri seven bu şehirde yaşan herkesin bu düşünceleri benimsemesi gerekir.

Yoksa temeli/arkası olmayan her yapı bir gün yıkılmaya mahkûm olur. Geçtiğimiz gün Mehmet Baykan’la ilgili tetikçi bir ekip tarafından yaptırılan ve Takvim gazetesinde yayınlanan haberi gördünüz değil mi? Rezil bir şekilde Sayın Baykan’a haddini bil mesajı veriliyor. Yerini korumak istiyorsan boyundan büyük işlere girme deniliyor.

Konyaspor’la ilgili, şehirle ilgili Mehmet Baykan’a kendi sınırlarımız içerisinde istediğimizi söyleyelim. Yaptıkları ve yapmadıkları varsa eleştirimizi yapalım. Buna ben de varım. Lakin birileri ülke adına önemli pozisyondaki Konyalı bir bürokratı ‘yemek için’ harekete geçmişse şehir olarak ardında durmak boynumuzun borcudur. Bakın çok çok manidar bir yerde Konyalı bir bürokrat varken Konyaspor ligde ecel terleri döküyor. Hepimizi üzüyor. Lakin bizler hakkaniyetten vazgeçmiyoruz. Biz böyle düşünürken birileri kendine torpil istiyorsa, imtiyaz istiyorsa avuçlarını yalamalı. Bakın Bakan Soylu için atılan tweetler ileride izleyeceğimiz filmin senaryosunda bazı değişiklikler yapılmasının önünü açtı. Elimizde referans alacağımız ciddi bir vaka var.