Vatandaş olarak, Konyalı olarak hepimizin kafasındaki soru bu! Koronavirüs vakaları Konya’da diğer illere göre neden bu kadar fazla?

Açıklanan sayılar ortada… Resmi nüfus verilerine vaka sayılarını oranladığımızda Konya maalesef sıkıntılı durumda.

İllerin nüfuslarına göre Covid-19 tespit edilen vakalarda oran nedir?

Gelin yaklaşık hesabı ilk 4 il için birlikte yapalım.

İstanbul’un nüfusu 15,5 milyon, vaka sayısı 8 bin 852, nüfusun % 0,057 kişisi

İzmir’in nüfusu 4,4 milyon, vaka sayısı 853, nüfusun % 0,019 kişisi

Ankara nüfusu 5,7 milyon vaka sayısı 712, nüfusun % 0,012 kişisi

Konya nüfusu 2,3 milyon vaka sayısı 584, nüfusun % 0,025 kişisi

İstanbul’un ardından ikinci sıradayız.

Defalarca bahsettik. Umreciler şehrimize ilk geldiğinde de hem Konyalıların sayıca fazla olması hem de hoşgörü şehri olma kimliğimiz, buradaki yurtların öncelikli belirlenmesinde önemli rol oynamıştı.

Mübarek şehiriz vesselam. Umrecimiz de hacımız da hiç eksik olmaz. Düğünümüz derneğimiz hiç bitmez. Çok şükür…

Bu oranların yüksek olması şehirdeki hastanelerin yatak kapasitelerinde doluluk meydana getiriyor. Dolayısıyla şuan üniversite hastaneleri olsun, diğer belirlenen hastaneler olsun; yoğunluk söz konusu… Resmi bir rakam almadık lakin görünen o ki %50 kapasite sınırındayız.

Allah’tan başka hiç kimse gaybı/geleceği bilemez. Bu yüzden niçin gittiler de bu işi başımıza bela ettiler diye umrecilere kızamayız. Kızmamalıyız. Çünkü onlarınkisi devede kulak.

Takdir neyse onu yaşıyoruz.

Evet, her türlü uygulamada şehir olarak bir ‘pilot il olma handikabını’ iliklerimize kadar yaşarız.

Buna iyi tarafından bakabilir miyiz bilmiyorum!

Uzmanlara göre birçoğumuz bu hastalığı tıpkı grip gibi geçireceğiz. Vakalardaki yoğunluk bağışıklığı hızlı bir şekilde kazanmamıza vesile olabilir mi? Yoksa vaka sayımızın çok daha hızlı artmasına neden mi olur?

Sorular çok. Cevapları, bu ara en çok güven duyduğumuz Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca ve Bilim Kurulu üyelerinin zihinlerinde…

Her şey bir yana halen sosyal mesafeye uymayan, sokaklara kendini atan, yerlere tükürmekten imtina etmeyen vatandaşlarımızla karşılaşıyoruz.

Dikkat etmezsek daha zor geçecek… Anlamak zorundayız.