Konya’dan Sunay Akın Geçti
Televizyon programlarını, çıkarmış olduğu kitapları yıllardır ilgiyle takip ettiğim ve hiç bilmediğim birçok şey öğrendiğim değerli sanatçı Sunay Akın’ın “İki Kitap, Bir Heves” adlı oyunu 11 Şubat akşamı Konya Devlet Tiyatrosu Salonu’nda sahnelendi. Tıklım tıklım dolu olan salonda onu Konya’da görebilecek olmanın heyecanıyla ben de yerimi aldım.
Türkiye’nin ilk oyuncak müzesinin kurucusu olan Sunay Akın gösterisine müzelerin toplumların, ülkelerin yaşayan hafızası olduğunu ve ülkemizde müzelere gereken önem ve değerin verilmediğini söyleyerek başladı. Kendisi de bir müze sahibi olarak; Koç, Sabancı ve Eczacıbaşı ile birlikte Türkiye’nin en zengin 4 kişisinden birisi olduğunu belirterek, asıl zenginliğin hisse senetlerinde değil “hissi senetlerde” yattığını dile getirdi.
İstanbul Oyuncak Müzesi’nin yurtdışında almış olduğu ödüllerde ülkemizi uluslararası arenada başarıyla temsil etmiş olmasına rağmen, devlet büyüklerimizden bir teşekkür dahi almadığından yakınarak, ABD ve Avrupa ülkelerinde ki müzelere ve müzeciliğe verilen değeri örnekler vererek ortaya koydu.
İkinci bölümde son kitabı Geyikli Park’ta da yer alan her biri birbirinden ilginç hikâyeler izleyenleri bazen duygulandırdı bazen tebessüm ettirdi.
II. Abdülhamit’in istibdat rejimine karşı adamlarıyla birlikte Makedonya dağlarına çıkan Hürriyet kahramanı Resneli Niyazi ve onunla birlikte simgeleşerek, II. Meşrutiyet’in de simgesi haline dönüşen geyiğinin hikayesi, ilk yerli bisikleti, tekerlekli sandalyeyi, bebek arabasını, ilk tekerlekli çöp tenekesini tasarlayan ve 1982 yılında öldüğünde bedenini Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne bağışlayarak Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadavrası olan 1928 Amsterdam Olimpiyatları’nda bisiklet branşında Türkiye’yi başarı ile temsil eden Cavit Cav’ın hikayesi izleyenleri duygulandırırken, Orhan Veli’nin zamansız ölümünün ardından çocukluk arkadaşı Halim Şefik’in ona ithafen yazmış olduğu Otopsi adlı şiir dinleyicileri derinden etkiledi.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Eskişehir Cer Atölyesinde tamamiyle yerli üretime dayalı yüzlerce uçağın üretildiğini öğrenmek beni fazlasıyla sevindirirken bir o kadarda düşündürdü.
Araştırmacı gazeteci, şair, sanatçı Sunay Akın 3 saat boyunca anlattıklarıyla tarihten günümüze uzanan bir köprü kurarak, bilmediğimiz birçok şeyi öğreterek salonu dolduran Konyalılara unutulmaz anlar yaşattı.
Kendisine şükranlarımı sunarım…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.