Genel Yayın Yönetmenimiz değerli Uğur Özteke 18.05.2019 tarihli yazısında, “BAŞKAN KONUK NEDEN BAKAN YAPILMAZ?” diye soruyordu. Recep Konuk, AK Parti Milletvekiliyken bir yazımda aynı soruyu ben de sormuştum. Çünkü ülkeye onun gibi bir Tarım Bakanı gerekiyor. Halkımız yerel seçimler sona erince bir kabine değişikliği bekliyordu zaten. Gazetecilerin kulağı delik olur, derler. Deneyimli Gazeteci Uğur Bey’in duyum ve önsezileri de kıymetlidir. Buradan yola çıkıp, Recep Konuk’u tanıyan milyonların da beklentilerine tercüman olarak, bu talebi bir daha gündeme getirmeyi ben de istedim. Elbette karar Sayın Cumhurbaşkanımıza aittir. O, siyasi engellere takılmadan, ülkedeki en liyakatli kişileri bakan atayabilsin diye de başkanlık sistemine evet dedik. Biz sadece talebi dile getiriyoruz.   

Konyalılar, Recep Konuk’un Tarım Bakanı olmasını sadece hemşerisi olduğu için değil, aynı zamanda liyakatinden dolayı da istiyor: Bilindiği gibi Konya, ülkemizin tarım ve hayvancılık merkezidir. Recep Konuk da, Konyalı bir çiftçi çocuğudur. Üniversite tahsilini dahi Konya’da yapmış, köyünden ve tarımdan hiç uzak kalmamıştır. AK Parti Milletvekilliği yapmıştır, siyasette de acemiliği yoktur. 1999 yılından beri, yirmi yıldır yapılan seçimlerde kendisini yaklaşık kırk beş bin Konyalı pancar ekicisi çiftçi başarılı bulunarak, başkan seçmektedir. Üstün bir liyakat olmadan bunu başarmak mümkün değildir.

Recep Konuk, 2000 yılından bu yana ülke genelindeki dokuz yüz bin pancar ekicisi çiftçinin de Genel Başkanı seçilmektedir. Her dört yılda bir Pankobirlik’in 31 Bölge Birliğinde seçimler yapılıyor. Üye çiftçiler tarafından seçilen Bölge Başkanları da kendi aralarında en liyakatli başkan olarak Recep Konuk’u aralıksız her dönem Pankobirlik Genel Başkanı seçiyor. Türk çiftçisi çok seçicidir. Başarısız olsa bunca yıl onu seçmezlerdi. Çünkü tarımın çözüm bekleyen çok sorunu vardır.  

O, 1999 yılında sadece Konya Şeker Fabrikası olarak devraldığı tarımsal tesis sayısını bugün ülkemiz için başarıyla üretim yapan on bir kampüse bağlı, kırk beş büyük tesise çıkarmıştır. Bunların tamamına yakını ülkemizin ihtiyacı olan, tarıma dayalı tesislerdir. Onun kurduğu Anadolu Birlik Holding bünyesinde faaliyet gösteren bu tesisler içinde halkımız daha çok “Torku” markasını tanıyor. Ama bu gün Pankobirlik’e bağlı Anadolu Birlik Holding’in, şeker fabrikalarından başka tohumdan tarımsal üretime, hayvancılıktan et ve süt entegre tesislerine, yem ve gıda sanayilerine, yağmurlama sistemleri üretim tesislerine kadar daha birçok modern ve büyük çaplı tesisi mevcuttur.

Ülkenin her yerinde, özellikle de ağacın çok az olduğu ve zor yetiştiği Konya Ovasında, bilhassa yol kenarlarında sayısı milyonlara doğru giden, yüksek sayılarda ağaç yetiştirmiştir. Konuk döneminde ülkemizin tarım ve hayvancılığına Pankobirlik tarafından yapılan katkılar saymakla bitmez. Sadece bir çiftçi kooperatifi birliğiyle bunları başaran Recep Konuk, bir de Tarım Bakanlığına getirilmiş olsa daha neler başarırdı kim bilir.

Recep Konuk eğitimcidir. Yani tarım ve hayvancılıkla ilgili bir okul bitirmemiştir. Ancak şunu da belirtmeliyim ki, ziraat okuluna başladığım 1960 yılından bu yana bence halkın en çok beğendiği Tarım Bakanı da bir Hukukçu olmuştur. Ziya Paşa, “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz, görünür rütbe-i aklı eserinde” diyor. “Yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır” diye de bir sözümüz var. Bu sözler ölçüyü ifade ediyor. Recep Başkan’ın da bu anlamda somut başarıları fazlasıyla vardır.

Türk halkı bir yıl para etmeyen, çürüyen, çöpe atılan, ertesi yıl karaborsa olan bir ürün piyasasından iyice usanmıştır. Bakanlıktan batılı anlamda bir ürün planlaması başarmasını yıllardır beklemektedir. Pankobirlikse ürün planlamasındaki geleneksel başarısıyla bilinir. Halkın alım gücünün üstüne çıkan hayvansal ürünlerde ucuzluk sağlamanın tek yolu mera hayvancılığıdır. Bunun için halkımız ülke meralarının ıslahını ve münavebeli otlatmayı beklemektedir. Japonya gibi meyve-sebze yetişmeyen, uzak pazarlarda Türk meyve ve sebzelerinin de gerçek değerine satılacağı günleri beklemektedir. Avrupa’daki örnekleri gibi, başarılı ürün kooperatiflerini ve daha birçok yeni atılımı beklemektedir.              

Recep Konuk istişareye önem veriyor. İstişare edeceği kişileri ve ekibini iyi seçiyor. Halkın içinde olmayı seviyor. Protokol insanı değil, icraat insanı olmayı yeğliyor. Uzun yıllardır ülkedeki tarımsal sorunlarla iç içe yaşıyor, onlarla mücadele ediyor. Eline fırsat geçse onları nasıl çözeceğini de biliyor. İleri ülkelerdeki uygulamaları da biliyor. Ama asıl olan sadece bilmek değil, tarım ve hayvancılıkta ülkemizi en ileri ülkeler seviyesine çıkarmayı başarmaktır. Bu liyakat de onda görünüyor. Allah’a emanet olunuz.