MHP Konya’da, il başkanlığına atama üzerine atama yapıyor. O kadar sık atama yapmaya başladı ki il başkanlarının isimlerini karıştırır hale gelindi. Şimdi de genç bir avukat atanmış, hayırlı olsun ama, bu kadar fazla görev değişikliği yapmak olumlu sonuçlar getirmeyebilir...                                                                                                                                                                  önceki başkanın görevden alınma sebebi, başarısızlık olarak belirtiliyor. Gerçekten mahalli seçimlerde MHP  büyük ilçelerde elinde tuttuğu başkanlıkları kaybetti, sadece üç küçük ilçeyi alabildi, bu doğru ama sadece yerel örgütlerle seçim kazanılmaz...                                                                                                                                                                                                    Türk siyasi hayatında 50 yılı aşkın bir süredir varlığını sürdüren parti. Sadece ilçeleri kaybetmedi, bu gün odalarda, birliklerde, sivil toplum kuruluşlarında ciddi manada erozyona uğradı, sonrasında MHP’nin elinde denilen hiç bir yer kalmadı, ülkücülerin gücü ile seçilen birlik başkanları da, zamanla rotayı iktidar partisine çevirdi…

Tabiki il başkanı değişebilir, kimsenin tapulu malı da değildir, hiç kimsenin şahsi oyu 200’ü geçmez, güç partiden gelir... Bunun en iyi örneği  Konya Büyükşehir Belediye başkanlığı seçiminde görüldü, bir gurur ve kibir abidesi olan Konya büyükşehir belediye başkanı  500 binden fazla oyla seçildi, bağımsız aday olsa 500 oy bile alamazdı, demek ki başarı sadece yerel örgütlerle değil, tepeden esecek rüzgarla oluşuyormuş...

Konya’da, bir türlü atılım yapamamasının sebebi, tepeden rüzgar esmemesinin yanında, son dört genel seçimde milletvekili aday listesinin ilk 5 kişinin aynı isimlerden olmasıdır. Bu arkadaşların kerameti nedir, başarıları nedir de ilk 5 sırayı paylaşıyorlar, önce bunun sorgulanması gerekir...                                                                                                                                  Bin bir emekle oluşturulan kadroları böylesine hoyratça harcamak iyi neticeler vermeyebilir, çünkü  son dönemde kadroların bir kısmı başta F tipi örgütlenmeye, bir kısmı iktidar partisine kaymaya başladı. Bir türlü iktidar olamayan parti bir müddet sonra çekim merkezi olmaktan da çıkar,                                                                                                                                                Bugün MHP’nin 52 milletvekilinden, 28 tanesi DYP, ANAP ve AKP kökenlidir, yarısından fazlası, diğer partilerden, transfer edilmiş. Bu bir fikir partisinde olacak ve kabullenilecek durum değildir, bu kadar kadro yetiştiren bir hareket içinden milletvekili olacak adam bulamıyor, diğer partilerden milletvekili yapmak için adam arıyor, işte en büyük handikap budur...                                                                                                                                                                                                           MHP Genel Başkanı, aslında kurucu genel başkan değildir, 8 seçim yenilgisinde normal şartlarda  değişebilirdi, bunu varolmak, yok olmak gibi görmemeli, iradeye bir noktada saygı göstermelidir. Çünkü güçlü bir muhalefet partisinin olmaması. İnanılmaz yolsuzluk ve talanın hiç gündeme getirilmemesidir, bazı başkanların, birliklerin, daire müdürlerinin devlet biziz havasına girmelerine yol açmıştır, nereye dönsek yolsuzluk had safhada ama hesap soracak güçlü bir muhalefet olmadı için, kalabalıkların gittiği yolu maalesef doğru zannedilmektedir...                                                                                                         Cumhurbaşkanlığı seçiminde de gereksiz yere Ekmeleddin İhsanoğlu, teşkilatı yormakta, tanıtmak için tanımaya çalışmaktadırlar, tanınmış biri veya genel başkan aday olsa, daha kolay ve daha büyük bir şevkle çalışabilirlerdi. Birde şu var; çok kıymetli aday, diye zorla göze sokmamak lazım, çok kıymetli ise ailesi gurur duysun, biz niye gurur duyalım...

Bugün Türk toplumu değişmiştir, son 10 yılda değişmiştir, idealler değil artık köşe dönmek makbuldür, şeffaflık hiç yoktur, dini söylemler maalesef sadece ramazan sofralarında geçerlidir. İftar içir yapılan ihaleler bile şaibelidir, böyle bir ortamda MHP’nin içe dönmeye hakkı yoktur. Bir an önce toparlanmalıdır. Toparlanmazsa, tabiatta hiç bir boşluk doldurulamaz değildir, hele siyasi hareketlerde bazen yönetenlerin zamanında değişiklik yapmasını bilmezlerse, kendilerinin değiştirildikleri tarih de görülen olaylardır...