Şâir-Yazar Nuri Baş, aramızdan ayrılalı tam sekiz sene oldu.

Üstad Nuri Baş, aruz veznini iyi kullanan Konya’mızın yetiştirdiği sayılı şâirlerimizden biridir.

15 Şubat 2009 tarihinde Hakk’a yürümüş ve geride şiirleriyle birlikte silinmez izler bırakmıştır.

Mevlânâ Caddesi’ndeki bürosunu zaman zaman ziyaret eder, elini öpmek istesem dahi öptürmez, ama güzel sohbetlerinden alacağımı alır ve hayırlı dualarıyla birlikte o kapıdan mutmain bir şekilde ayrılırdım. O ufacık yazıhanesinde üniversite talebelerine Kur’an, Arapça, Osmanlıca ve Hat dersleri de verirdi.

***

Ben, onun kadar tebessüm eden o güler yüzüyle sadaka dağıtan, naif konuşan ve yerdeki bir karıncayı dahi ezmemek için devamlı yere bakarak yürüyen güzel bir insanı tanımamıştım. En son görüşmemiz, vefat etmeden bir hafta önce, eski İl Halk Kütüphanesi’ne doğru giderken kaldırımda olmuştu.

“Kervan” ve “Nurlu Ufuklara” adlı şiir kitaplarını “Mücâhid kardeşim Mustafa Balkan bey’e Sevgilerimle. Nuri Baş, 30.3.2004, Tel: 3511091” imzalayarak bendenize hediye olarak takdim etmişti.

***

Recep Öncel Bey, “Vakıf İnsan Nuri Abi” başlığı altında Altınoluk dergisinde çıkan yazısında, şu ifadelere yer veriyor:

“Hafız, hattat, şair, derviş, vakıf insan Nuri Baş abi Allah’ın rahmetine kavuştu.

Nuri abi 1930 yılında Konya’da doğdu. Hakkı Özçimi Hocaefendi’de hafız oldu. Hattat Hüseyin Öksüz beyden hat icazeti aldı. Altınoluk Dergisi, Merhaba Gazetesinde şiirler yazdı.

Kervan, Nurlu Ufuklara, Esma-i Hüsna, Mesnevi’den Parıltılar adlı şiir kitapları yayınlandı. Sami Efendi Hazretlerine, o silsiledeki kıymetli insanlara bağlandı.

Büyük Selçuklu Kültür ve Eğitim Vakfı’nın ilk müteşebbisi olup, kuruluşunda ve mütevellisinde görev aldı. Ticaretle meşgul oldu. 15 Şubat 2009’da sabah namazından evvel ebedî âleme göçtü.

Nuri abi üniversite kampüsü karşısında bulunan 28.000 m2 arsasını vakfa bağışlayarak ilk gayrimenkul bağışını da yapmış oldu. Nuri abi bir vakıf insandı.”

Nuri hocamızın Şafak, Yeni Meram, Konya Postası, Yeni İstiklâl gazeteleri ile Oku, İslâm Düşüncesi, Altınoluk, Gözyaşı ve Ribat dergilerinde de şiir ve makaleleri neşredildi. Onun ayrıca Meşâle, Silsile ve Hadis-î Şerîften Buketler isimli kitaplarının da olduğu biliniyor.

Şâir Nuri Efendi, “İslâm; şiir olsun, nesir olsun hayra hizmet eden her sözü güzel görmüş, hayal mahsulü, fitne ve fesâd saçan boş sözleri (Mâlâyânî) ise lüzumsuzluk saymış ve reddetmiştir.” diyor ve Peygamber Efendimiz (salât ve selâm O’nun üzerine olsun)’in şiir ve şâirleri sevdiğini belirterek Nurlu Ufuklar adlı eserinin önsözünde; şiir hakkında şunları dile getiriyor:

“Şiir; geçmişten ibret dersi almak, hâl için irşâd, îkâz ve nasihat, geleceğe hazırlık, hamle ve hıza bir mesaj teşkil etmelidir.

Şiir; gerçeğin, aklın, fikrin, idrâkin ve şuurun ifâde yoluyla tecellisidir.

Cenâb-ı Peygamber (s.a.v.) Efendimiz: “Muhakkak ki, söz ve beyânda büyüleyici bir güç vardır.” buyurmuşlardır.”

***

Nuri Baş Efendi’nin hayata bakış açısını, sosyal olaylar ile dünyaya, zâlimlere, kadına, Hz. Mevlâna’ya, Aşka, sevgiye ve dosta dair düşünce ve fikirlerini Nurlu Ufuklara da bulabilirsiniz.

Meselâ, ‘Gerçek Dost’u o “Müslümandan başkası, mü’mine dost olmaz/ Kâfirlerle dost olan; hürriyeti bulamaz!..” şeklinde görüyor.

Aşk’a dair şunları terennüm ediyor: “Aşk hamları oldurur/ Deryâlara daldırır/ Hakîkî aşk insana/ Mevlâsını buldurur…”

21. yüzyılda yitirdiğimiz ve aramak için seferberlik başlatmamız gereken “AHLÂK” için Nuri Efendi, bakın ne diyor:

“Ahlâk; namus, şereftir, insan için her yerde/ Vahşîleşir insanlar, yırtılırsa bu perde.”

Nuri Baş Hocaefendi’yi rahmetle yâd ediyor, bu vefat yıldönümünde gani gani rahmet diliyor ve kendisini Fatiha’larla anıyoruz.

Nûr içinde yatsın.

***

Hacı Veyiszâde Mustafa Sabri Kurucu Efendi merhumun vefatına düştüğü tarih şöyledir:

“Gâib olmaz Hak için hizmet veren bir Hak eri

Tâc olur başlarda, onlar varis-î Peygamberî

Yâdı var, milletçe mâruf “VEYS –ZADE” Mustafa

“Candı, bir âlimdi, bir ârifdi kim, dolmaz yeri…”

Hicrî 1379

GÜNÜN SÖZÜ

İbn Haldun’un Mukaddime adlı eseri İlahiyatlarda ders kitabı olarak okutulmalı, çünkü İslam tarihinde şehir-kültür hakkındaki tek başyapıt. (Dücane Cündioğlu)

AZİZİM DİYOR Kİ…

GÜL

Güzelliği, kokusu, terâveti Rasül’den.

Onun için üstün yok, çiçek olan o gülden.

(Nuri Baş)