Şahin Hoca’nın işi zor!
Uzun zamandır notlarım arasında duran, genel seçimler ve gündem dışı gelişmeler olmasa bugünlerde en çok konuşuyor olacağımız bir mevzudan bahsedelim bugün.
17-25 Aralık ayrışmasının akabinde Selçuk Üniversitesi de şehirle bir kopma yaşadı şüphesiz. Önce ilişkiler askıya alındı sonra hepten kesildi. Programlar, birlikte yapılan projeler hep başka bir yöne kaydı. STK’lar Belediyeler haliyle “öcü” muamelesi yaptı.
2 yıl içerisinde “kurumsal imajı” Konya ve ülke nezdinde yerle bir olan Türkiye’nin göz bebeği üniversitelerinden biriydi Selçuk. Şimdi ortada bir enkaz var demek yanlış olmaz herhalde.
Prof. Dr. Mustafa Şahin Hoca uzak zamanlardan beri izlediğimiz bir önceki Rektörlük seçimlerinde üzerine yazılar yazdığımız bir isim. Bir kere sempatik biri. Sevecen ve vakur bir siması var. Çalışkanlığı ve başarısını özgeçmişinde ayrıntılı bulabiliyoruz. Dünya çapında alanında uzman bir doktor her şeyden önce…
Geçen dönem Rektörlüğü kıl payı kaçırdığını ve Başbakanımız Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun ricasıyla “Birlikte Konya” imajı için Rektör yardımcılığını kabul ettiğini de o zaman yazmıştık.
Şahin Hoca bugünlerde özveriyle akademisyen ziyaretlerine devam ediyor. Sorunları dinliyor. Destek turları yapıyor.
Hem Başkanımızla hem de Cumhurbaşkanımızla olan sıcak diyaloglarının şehir kamuoyunda yayılması Şahin Hoca’nın amacına ulaşmasındaki en büyük etken denilebilir. Zira seçimlere kısa bir süre kalmasına rağmen halen ikinci bir adayın çıkma cesaretinde bulunmaması bunun göstergesi.
Cesaret yok dediysek hiç kıpırdanma olmadığını anlamayın. İsim verip kimseyi zan altında bırakma niyetinde değilim. Ama kulağımıza gelenler bir rektör yardımcısının daha aday adaylığı için hazırlandığı; hatta şehirde Mustafa Şahin Hoca’yı istemeyen bazı yerel siyasetçilerin farklı bir cemaat altyapısına sahip bu hocamızı rektör yapmak için yüksek gayret sarf ettikleri şeklinde…
Tabi Ankara’da olup da zirveye çeşitli şirinlikler yaparak tepeden inme Rektör olmak isteyen hocalarımız da var. Ama onların şansı akademisyenler nezdinde daha az diyebiliriz…
Şehir kamuoyu Mustafa Şahin Hoca’ya inanmış, güvenmiş ve kabullenmişken başka sulara yelken açmak hiç mi hiç akıllıca değil.
Peki, Şahin Hoca’nın soyunduğu bu ateşten gömlek akıllıca mı?
Kurumsal imajı yerle bir olmuş bir üniversite var önünde. Dekanlardan işe başlasa ses başka yerden çıkacak, Gökbel Hoca’nın göreve geldiği sırada değiştirdiği 15’e yakın fakülte sekreterini yerine gönderse başka bir bağırtı kopacak. Hele dekanla sekreter arasında anlaşmazlık varsa o fakülteden hayır bekle de görelim!
Sürekli müteahhit değiştiren, yapımı devam eden projelere girişse yine başka sıkıntılar çıkacak. 4 yılda kademe kademe yerleştirilenleri temizlemeye çalışsa “kötü adam” ilan edilecek. Eee temizlemezse bu sefer “seni oraya niçin diktik” diyecekler!
Zaten aday çıkarmaya çalışan yerel siyasetçilerin dayanak noktası bu. Hoca’nın yeterince mücadele etmeyeceğini düşünüyorlar.
Mustafa Hoca aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık…
Üniversite’nin yıllardır ket vurulan kadro konusuna hiç girmiyorum. Akademisyenlerin asıl yangını bu düzlemde.
Şahin Hoca’nın, şayet rektör olursa kurum imajını düzeltme babında yapması gereken “Halkla İlişkiler ve Basın” ayaklarındaki tavsiyelerimizi bir başka yazıya saklayalım.
Hoca zor’a talip olmuş. Allah yardımcısı olsun ve kolaylıklar versin. Ne diyordu Pirimiz “Zor diyorsun, zor olacak ki imtihan olsun.”
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.