‘Şahinbey’i vurdular!..
İstiklâl Harbi’nin aziz şehitlerinden birisi de Şahin Bey’dir.
Fransız gavuruna karşı tek başına meydan okuyan Antepli Şahin Bey, ne diye haykırmıştı:
“Düşman arabaları cesedimi çiğnemeden Antep’e giremez.”
***
Bu kahramanın hayatı, fedakârlıklarla doludur ve yeni nesil için ibret levhasıdır.
Asıl adı Mehmed Said’dir. I.Cihan Harbi’nde Yemen’de savaştı. Ali Said Paşa’nın yanında gösterdiği yararlıktan ötürü erlikten başçavuşluğa yükseldi. Mehmed Said, 1911'de Trablusgarb harbine gönüllü olarak katıldı, Balkan savaşlarında Çatalca cephesinde savaştı. Galiçya'da 15. Kolordu’da savaşan Mehmed Said, Sina Cephesinde vazife aldı. Tehlikeli vazifelere gönüllü olarak koşan, vatanperverliği, ahlâkı ile dikkatleri üzerinde toplayan Mehmed Said'in rütbesi teğmenliğe yükseltildi. 1918 yılında İngilizlerle Sina cephesinde cereyan eden şiddetli bir muharebe neticesinde esir düştü. Mısır'daki İngiliz esir kampında 1919 Aralık ayı başlarına kadar esir olarak kalan Şahin Bey, ateşkesden sonra serbest bırakıldı. Mondros Müterakesi sonrasında Antep’e döndü ve Kilis’te askerlik şubesinde görevlendirildi.
Antep’in 1918’da Fransızlarca işgalinden sonra oluşturulan direniş örgütlenmesi sırasında Kilis-Antep yolunu kontrol altında tutma vazifesi kendisine verilmesi üzerine senelerdir evinden, ailesinden, çocuklarından ayrı kalan Şahin Bey, kendisine verilen vatan hizmetinin mesuliyetini omuzuna aldıktan sonra ailesi ve çocukları arasında ancak bir gün kalabildi. 1920 yılı Ocak ayı başlarında köyleri dolaşarak cihadın ehemmiyetini ve faziletini anlatan Şahin Bey, kısa zamanda 200 fedai topladı. Kilis-Antep yolu, Antep harbinin kilit noktasıdır. Ne yapılıp edilmeli Fransızların bu yoldan Antep'teki işgal birliklerine yardım ulaştırmalarına engel olunmalıdır. Şahin Bey kendisine haber gönderen Anteplilere şu cevabı verir: "Müsterih olunuz. Düşman arabaları cesedimi çiğnemeden Antep'e giremez!"
İngilizler’den işgal hareketini devralan Fransızlar, bir türlü Anadolu’nun bu güzel beldesini işgale muvaffak olamamakta, şehir halkı, sınırlı imkânlarıyla karşı koymaktadırlar. Fransızlar bütün ümitlerini Kilis'ten gelecek takviye kuvvetlerine bağlamışlardır. Fakat, o yolu da Şahin Bey bir avuç serdengeçtisiyle tutmuştur. Şahin Bey ve fedaileri tam donanımlı Fransız birliklerini perişan etmişlerdir. Şahin Bey, zaferin ardından düşman kumandanına gönderdiği mektupta şöyle demektedir: “Kirli ayaklarınızın bastığı şu toprakların her zerresinde şühedâ kanı karışıktır... Din için, namus için, hürriyet için ölüme atılmak bize, Ağustos ayı sıcağında soğuk su içmekten daha tatlı gelir. Bir gün evvel topraklarımızdan savuşup gidiniz. Yoksa kıyarız canınıza.”
Sekiz bin piyade ve iki yüz süvariden oluşan Fransız birliğinde, bir batarya top, 16 ağır makinalı tüfek, çok miktarda otomatik tüfek ve 4 tank mevcuttu. Kahraman Şahin Bey, ancak iki yüz kişiyi bulan fedâileriyle düşmanın karşısına dikilmişti. Çatışmanın 4. gününde Şahin Bey’in yanında 18 fedai kalmıştı. Onların da şehit olmalarının ardından tek başına kalan Şahin Bey, tüfeğini yere çarparak kırmış ve üzerine hücum eden düşmanlara karşı yumruklarını sıkarak karşı durmuştur. Fransız askerleri makineli tüfekle Şahin Bey'i şehit etmişler, ardından süngü darbeleriyle aziz nâşını parça parça etmişlerdir. Şahin Bey'in ağzından dökülen son söz şu olmuştur: “Allah'ım vatanımı kurtar, alçak düşman! Gel sen de süngüle.”
***
Adına ağıtlar yakılan Şahin Bey’in kahramanlıkları türkü ve uzun havalara da konu olurken, adına piyesler de yazıldı. Şehin Bey Piyesi (3 perdelik oyun, 1987)’ni yazanlardan birisi de tarihçi yazar Caner Arabacı’dır. Bu piyes Konya ve Gaziantep başta olmak üzere Anadolu’nun değişik şehirlerinde sahnelendi.
Diyeceğim o ki, Gaziantep’in Şahinbey İlçesinde, sokakta düzenlenen bir kına gecesini kana bulayan sütü ve kanı bozuk hainler, 50’nin üzerinde insanımızın canına kıymışlardır.
Aslında burada verilmek istenen mesaj; İstiklâl Mücadelesi kahramanlarımızdan olan ve düşmana son kurşunu sıktıktan sonra Antep’i yumruklarıyla savunan Şahin Bey’in şahsında bütün vatan sathıdır.
Vurulan Şahin Bey’dir!
Vurulan Kuvay-ı Millîye ruhudur…
***
Anadolu’nun ve Antep’in dünkü işgal kuvvetleri Fransızlar, kullandıkları yardakçıları Ermeniler idi.
Türkiye’nin günümüzdeki işgal kuvvetleri Amerika, kullandıkları işbirlikçiler ise PKK, DEAŞ ve FETÖ’dür.
Türkiye’nin iki Karayılan’dan birisi, PKK’lı hain Murat Karayılan’dır…
Diğeri ise, Fransızlara karşı vatanını savunan Kuvay-ı Milliyeci Mehmet Karayılan’dır.
AZİZİM DİYOR Kİ…
“Ben Antepliyim Şahin’im ağam
Mavzer omzuma yük
Ben yumruklarımla dövüşeceğim
Yumruklarım memleket kadar büyük.”
(Yavuz Bülent Bâkiler)
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.