Biz mesleğimiz gereği, farklı kesimden insanlarla sürekli konuşup onların dertlerini ya da isteklerini dinlerken bir yandan da şehre yöneten yönetimde söz sahibi olan siyasilerle ve yöneticilerle de görüşüp bu durumu bire bir kendilerine aktarırız.

Yani hani basın, kamu görevi yapar kamuoyunun sesi gözü kulağı olmaya çalışır deriz ya. Elimizden geldiği ölçüde bu elçilik görevini yerine getirmeye çalışırız. Yazmaya ya da söylemeye korktuğumuz konuları muhataplarına kesinlikle iletiriz. Onlar kızsa da kırılsalar da vebal bizden gitmiş olur.

Bu arada bize ulaşan mesajlarla maillere telefon notlarını da asla kulak arkası etmeyiz. Önümüzdeki notlara, görüşlere baktığımız zaman şehrin konumu ya da yapılanması hakkında da farklı istekler olduğunu görüyoruz.

Çünkü bizim Şato Form bölgesinden bir kesim okurumuz var.

Bu insanlar 1. Form Apartmanı, Şato Form bölgesi diyebileceğimiz mahalle ve sokakların şehrin orta noktası dediğimiz kesimde çirkinlikler oluşturduğuna dikkat çekerek artık buranın yenilenmesini istiyorlar.

Mesela bu konuda dün de Selim rumuzlu okurumuz şu hatırlatmayı yapıyordu;

“Sen onu bunu boş ver de Form’a bak. Binalar yıkıldı hala senin Tahir’den (Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek) ses yok. İnşaat yasağı var imar çıkmadı, çıkmaz da. Çıksa bile bir sürü insanı mağdur eder. Çünkü zamanında Kule Site’ye yapılan kıyak Form’a yapılmaz” … diyordu.

Bu abimiz sürekli olarak bu konuyu köşemize taşımamızı istiyor. Birkaç defa bu durumu yazdığımı hatırlıyorum. Ama bizim asla öyle bir gücümüz ya da yetkimiz yok ki.

Bu bölge Büyükşehir’in. Ayrıca o ana cadde Meram ve Selçuklu’yu ikiye ayırıyor. Konevi Hazretleri’nin bulunduğu bölge ile ilgili olarak Fatma Hanım’ın Davutoğlu’nun Başbakanlığı döneminden bu yana bir projesi olduğunu biliyorum. Çünkü projeyi gördüm. Son olarak da bu projenin Sayın Hasan Angı’ya yine Fatma Hanım tarafından sunulduğunu duydum.

Şato Form Bölgesi inşallah bir gün sil baştan elden geçecek. Çünkü oradaki hastane ile ilgili olarak da tarihi binanın dışında geniş kapsamlı bir çalışma düşünülüyor. Her şeyden önemlisi Konevi Hazretleri Türbesinin bulunduğu yerde mübareğe yattığı yerde bile bir nefes aldırmak gerekir. Çünkü bunun vebali çok ağır. Konevi Türbesi ile ilgili olarak kulakları çınlasın dönemin Belediye Başkanı Veysel Candan Bey’le bir yerel gazeteci olarak kendimce hep mücadele verdim. Veysel Bey’in zamanında türbe belli bir noktaya geldi. Daha sonra Sayın Refik Tuzcuoğlu’nun türbenin karşısına bir şeyler yaptırdığını hatırlıyoruz. Sonrası? Sonrası malumunuz. İşte inşallah türbe bu kez rahat bir nefes alacak.

DÜN VEFA DEMİŞTİK YA…

Dün şehir olarak vefasızlığımıza bir kaç örnek vermiştik ya. Sağ olsunlar vefalı dostlarımız destek veren çok güzel örnekler verdiler bizi desteklediler. Ve bakın bir okurumuz da dahası LAKİN rumuzu ile yazan okurumuz nasıl bir örnek veriyordu;

“Kimseden vefa görmesem de, vefa göstermeye devam edeceğim. Hz. AIi

CömertIik oImayınca maIın, vefa oImayınca arkadaşın hayrı yoktur. Ahmet Bin Kays

Herkese vefaIı oIsaydı dünya, sıra mı geIirdi senin yaşamana? Ömer Hayyam

BüIbüIden vefa ummayın; çünkü her dem başka bir güI üzerinde öter. Sadi

Bir adamın birçok hüner, fen, biIgi sahibi oIduğuna bakma! Verdiği sözde duruyor mu? Vefası var mı? Ası ona bak! HakIa ettiği sözIeşmeyi yerine getiriyorsa, insanIara verdiği sözde duruyorsa, vefaIıysa onu istediğin kadar öv!

Onun iyi vasıfIarını bir bir say!

O, senin övgünden, saydığın meziyetIerden daha üstün bir kişidir. MevIan

KONYALIDA vefa olsa idi UĞUR BEY, HAŞİM BAYRAM’a sahip çıkardı … “

VE ÇOK ÜZÜCÜ BİR ÖRNEK

Bu şehirde bir dönem üst düzey yöneticilik yapmış bir abimiz Salı akşam üzere çok üzücü fotoğraflar attı. Fotoğrafları paylaşmak insanları rencide etmek istemiyorum.

Ama durumu kısaca bu abimizin bize yazdıklarından sonra da telefon ile anlattıklarından size aktarmak istiyorum; 

“Uğur Bey kardeşim İstanbul’dan ailece şehrimize gelen misafirlerimizi önce Akyokuş’a götürdük. Keyifle Konya kebabını yedirdik. Konya’yı öve öve seyrettirdik. Bu arada ailenin 87 yaşında ninesi tuvalet ihtiyacı için gitti ama geri geldi. Çünkü burada klozet yokmuş. Yaşlı insanlar engelli insanlar ya da ayağı kırık insanlar için böyle bir ihtiyaç düşünülemez mi? Durumu yetkililere ilettik. İki kat aşağıda var oraya gidin dediler. Uğur Bey teyze 87 yaşında iki bastonla zor yürütülüyor. Nasıl iki kat aşağıya gidecek sonra iki kat nasıl yukarıya çıkartılacak.

Neyse buradan biraz kırgın ayrıldık ve Sille’ye geçtik. Hemen buradaki süper wc’ye geçtik. Ama ne acıdır ki maalesef burada da “sular kesik” demez mi görevli.

Allaş aşkına şehri yöneten sizin değerli abileriniz aynı durumda başka bir şehirde karşılaşsalar ne derlerdi?

Bu durumu size yazmak zorunda kaldığım için de son derece üzgünüm.”

……………

Hadi gelin şimdi siz bu durumda bir cevap verin.

GÜNÜN OKKALI SÖZ

Çalışırken en çirkin insan bile güzeldir

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Ana yollarda ve caddelerde şerit ve yaya geçidi çizimi yapan ekiplerin çalışmalarına saygı göstermeyi bildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.