Geçtiğimiz hafta bir fotoğrafçı arkadaşımın (İsmail Değirmenci) daveti üzerine Sille’de motor kros gösterisi ne gittik.

Güzel bir hafta sonu idi, hava açık ve güneşliydi. Sille’nin ana caddesi trafiğe kapalı, ve yaya olarak gezmek için ortam çok müsait. Şöyle seyri temaşa geziyoruz sokakları cıvıl cıvıl insanlar Sille’yi geziyorlar.

Sille’de dükkan önleri yavaş yavaş seyyar börekçilerle ve çaycılarla dolmaya başlamış, dolmaya başlamış diyorum çünkü daha önceleri böyle börekçi çaycı fazla yoktu. Yerel halk bu gibi etkinliklere fazla uygun bakmıyorlardı. Anlıyoruz ki Sille ziyaretçileri çoğaldıkça bu (seyyar çaycı, börekçi, yufkacı, ekmekçi gibi) yer sofrası etkinlikleri de baya bir artmış görünüyor…

Bu sevindirici bir durum olarak gözümüze çarpıyor. Çünkü genç kızlarımızın el emekleri göz nuru çalışmalarını da, seyyar satıcılarda yerini almaya başlamış Sille sokaklarında.

Hatta öyle güzel etkinlikler de olmaya başlamış ki. Mesela aynı gün motor kros gösterisi vardı Sille’de.

Motor sesleriyle yankılanan Sille sokakları, biz fotoğrafçılara adeta sunum hazırlıyordu.

Birkaç fotoğrafçı arkadaşım da vardı Sille’de (Hasan Durucan, Levent Ateş, Ömer Faruk Kirpik) …

Her birimiz birer caddeye yöneldik, caddeden hızla geçen motorcuları çekiyorduk bin bir heyecanla.

Bazen motorcular ufak tefek kazalar da atlatıyorlardı. Ama işin sevindirici tarafı, şükür ki kimseye bir şey olmadan gösteriler sona ermişti.

Sonuç olarak bu gibi etkinliklerin her yıl tekrarlanması ve bir şölene dönüştürülmesi, yaşadığımız bu şehrin tanıtımı için çok daha etkili olacaktır diye düşünenlerdenim…

Bir büyüğümüz şöyle derdi: “yapılanın kötüsü olmaz”…

Saygılarımla.