Bir bakanımız ve bir milletvekilimizin kentlerinin takımlarının hakem hatalarıyla puan kaybettiklerini haykırmaları bana Konyaspor’un uğradığı ciddi haksızlıkları hatırlattı. Ben sistematik veya kasıtlı yapılan haksızlıklardan söz ediyorum.

1963-64 futbol sezonu için Türkiye ikinci lige alınacak takımlar arasında namzet olan Konya bölgesi zamanın Futbol Federasyonu Başkanı Orhan Şeref Apak’ın birleşerek lige alınma ısrarı nedeniyle fırsatı kaçırıyor ve profesyonel lige adım atmamız 1965-66 sezonuna kalıyordu.

11 Kasım 1984 tarihinde oynanan ve 2-2 sonuçlanan Konyaspor-Tarsus İdmanyurdu Erkutspor maçında rakip takım teknik direktörü Teoman Yamanlar’a fiili saldırı gerekçesiyle Konyaspor tam 5 hafta sonra hem de şampiyonluk yolundaki rakibi Adanaspor’la Isparta; Sitespor ile Eskişehir’de oynamak zorunda bırakılıyordu (İki maç da 2-1 ve 3-0 kazanıldı).

1986-87 sezonunda Sakaryaspor’a gol averajı ile kaptırılan şampiyonlukla hüzünlü biten sezonun son maçı Konyaspor-Tarsus İdmanyurdu (5-0) maçındaki saha olayları nedeniyle Futbol Federasyonu 13 Haziran 1987 tarihinde Konyaspor’un sahasını bir yıl kapatarak tarihin en ağır cezasını vermişti (Sonradan ceza iki maça indirildi; hak yerini buldu). Federasyon Başkanı Ali Uras’ın maç akşamı muhtemelen eline henüz hiçbir rapor ulaşmamışken “Elimden gelse Konyaspor’u küme düşürürüm” sözü halâ kulağımda çınlar.

2000-2001 sezonunda 25 Mart 2001 tarihinde Mutlu Çelik’in yönettiği ve Kombassan Konyaspor’un adeta ipinin çekildiği 5-1’lik maç futbol ve hakemlik tarihinin kara bir sayfasıdır. Naklen yayınlanmayan ve görüntülerin hakem, Diyarbakırlı sözüm ona bir sanatçı ve Diyarbakırlı yöneticiler kontrolünde montajlandığı Erman Toroğlu tarafından kamuoyu ile paylaşılan maç umutlarımızı bir kez daha bitiriyordu. Halkın sevdası futbola siyaset elinin değmesi kaçınılmaz kuşkusuz. Takımına destek veren siyasetçiler arasında Şükrü Saraçoğlu’nu anmamak olmaz. 5 Haziran 1932 tarihinde ünlü Macar teknik adam Joseph Schvweng’in Fenerbahçe teknik direktörü olarak İstanbul’a gelmesi şerefine yapılan toplantı gecesi Kuşdili Çayırı’ndaki Fenerbahçe kulüp binası ve lokalindeki yangın zamanın Başvekili İnönü’nün 500 lira ile katıldığı yardım kampanyasını başlatıyor ancak en önemli destek Şükrü Saraçoğlu’ndan geliyordu.

1932 Temmuz ayında Milli Emlak Müdürlüğü’ne ait alanın Fenerbahçe spor kulübüne 10 yıl ödemeli satışının tüm organizasyon ve Bakanlar kurul kararlarında Şükrü Saraçoğlu’nun ciddi emeği vardır. 1934 yılında oynanan ve olaylar nedeniyle sahada değil karakolda biten Galatasaray-Fenerbahçe maçının ardından Fenerbahçe’li oyuncular ve yöneticilere verilen ağır boykot cezaları Şükrü Saraçoğlu’nun en önemli hamlesini başlatıyordu “Fenerbahçe’ye başkan olmak.” Acil toplanan kongrede başkanlığa getirilen Şükrü Saraçoğlu ebedi boykot planlanan iki yöneticiyi de kadrosuna alarak açık desteğini sürdürüyordu sevdalısı olduğu kulübe.

1981 yılında Kenan Evren’in Ankaragücü’nün zamanın birinci liginde olması gerektiği açıklaması ve emri ile Ankaragücü’ne zirve lig yolu açılıyor hatta Ankaragücü’nü Evrengücü diye isimlendiren gazeteciler de çıkıyordu. Emrin yanı sıra “Türkiye kupasını kazanan takım birinci lige alınır” kararı ile sahaya dışarıdan müdahale oluyor ve Ankaragücü kupayı kazanıp zirve lige terfi ediyordu. 1984 yılında zamanın Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Vehbi Dinçerler’in milletvekillerini federasyon başkanı yapacağı açıklaması 23 federasyon başkanının istifası ile sonuçlanıyordu.

Ağustos 1987 tarihinde siyasi yasakların kaldırılması referandumundan iki hafta önce Turgut Özal hükümetinin Bursaspor, Antalyaspor, Kocaelispor ve Diyarbakırspor’un küme düşmelerinin iptali emrini verdiğini görüyorduk. Zamanın Milli Eğitim Gençlik ve Spor bakanı Metin Emiroğlu “küme düşen takımların tekrar zirve lige alınmasının referandumla ilgisi yok” dese de Futbol Federasyon Başkanı Ali Uras ve yönetim kurulu toplu istifa ile ayrılıyor, yerlerine Halim Çorbalı federasyonu atanıyordu.

Konyaspor’a desteğini esirgemeyen mevcut ve eski tüm siyasetçilerimize teşekkür ediyorum. Futbol dilerim ki fair play ruhu içinde dış etkenlerin sahayı ve sonucu etkilemediği şekilde sürsün, hak eden kazansın. Ben 13 Eylül 2014 tarihinde yeni stadımızın açılış maçı olan Balıkesirspor karşılaşmasında bile zamanın milletvekillerimizin tam kadro şeref tribününde yer almamalarına hayıflanırım hâlâ. Saygı ve hep destek, tam destek umudu ile.