Sonu olmayan: Eleştiri
Nasreddin Hoca'nın eşeğe kim binecek hikâyesini bilir misiniz? Bir gün Nasreddin Hoca, oğlunu da yanına alarak eşeğiyle birlikte çarşıya gider. Hoca, hem eşeğe hem de evladına kıyamadığı için sadece oğlunu eşeğe bindirir. Ancak yoldan geçenler âlim ve yaşı geçkin bir babanın yürümesini, oğlunun ise eşek üzerinde gitmesini eleştirir. Hoca’nın oğlu bu durumdan utanır, eşekten iner ve babasını eşeğe bindirir. Bu sefer de yoldan geçenler, “Sen zaten yaşlısın, bu gencecik çocuğu da bindir bari.” diyerek yine bir eleştiride bulunurlar. Bu sözler üzerine Hoca, oğlunu da arkasına alarak yola koyulur. Etrafta söylenenler bir türlü bitmez. Bu sefer de, “Ne acımasız insanlarsınız, eşeğe acımıyor musunuz?” diyerek ikisinin de eşekten inmesini sağlarlar. Hoca ve oğlu yürürken eşeğin de keyfi yerine gelir. Bu arada çevredekiler, “Yahu bu nasıl iş, eşek hoplaya zıplaya gidiyor, siz de yürüyorsunuz.” derler
Empati ve yargı
Nasreddin Hoca'nın yaşadığı olayın hayatımızda yüzlerce örneği var. Doğduğumuz andan itibaren yaptığımız her şey, söylediğimiz her söz eleştiriye açık. Öyle ki bazen içimizden ne kadar iyi niyet besleyerek bir işe başlamış olsak bile içimizde ki düşünceyi karşı tarafa gösteremediğimizden (bunu somut bir şekilde yapabilmemiz imkânsız) yine yanlış anlaşılıyor yine hatalı konumuna düşüyoruz. Bu aşamada insanlar empati kurabilen ve yargılamaya meyilli olarak ikiye ayrılıyor. Empati kurabilen insan karşı taraftakini kendi yerine koyup, eleştirisini geri çekerken yargılamaya meyilli kişi hiç bir mazeret kabul etmeksizin eleştirisinin arkasında duruyor.
Bağışıklık kazanan ve savunmasız
Nasreddin Hoca'nın yaşadığı eleştiri yağmuruna tutulma olayını yaşayan insanlarda ikiye ayrılıyor. Eleştiriye bağışıklık kazanmış insan ve savunmasız ya da eleştiriye hazırlıksız yakalanmış kurban. Eleştiriye bağışıklık kazanmış insanın vereceği cevap hazırdır ve bu konuda cevabını verdikten sonra cevabıyla ilgili de kendisiyle bir muhasebe yapmaz. Savunmasız ya da eleştiriye hazırlıksız yakalanmış insan yaşadığı eleştiri sonrasında düşen enerjisi, kendinden şüphe etmesi ve zarar görmüş özgüveniyle kendisini tam bir kurban gibi hisseder.
Sabır
Sonuç olarak savunmasız ya da eleştiriye hazırlıksız yakalanan insanında zamanla eleştiriye alışmaktan başka çaresi kalmıyor çünkü eleştirilmekten bir kaçış yolu yok. Onun yerine bununla baş edebilmenin birçok yolu var. Bu yolun başı da sabır…
Değerli okuyucularım ilerleyen yazılarımda bu konuya devam edeceğim inşallah mutluluk ve huzurla kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.