TABURE
Konya, kurban kesmeye cümbürcemaat gitmeye bayılıyor. Kurban mahalline maile gidilen bir anlayıştan bahsediyoruz.
Bayram namazı sonrasında tam kadro herkes kurbanın kesileceği yerde hazır ve nazır!
Herkesin isteyerek, itirazsız koşa koşa geldiğine de emin olun…
Bu işin güzelliği ne biliyor musunuz?
Kurban kesmenin ne olduğunu, ne anlama geldiğini, niçin kurban kesildiğini, nasıl kurban kesildiğini çocuklar orada yaşayarak görüyorlar.
Bu çocuklar kurban mahallinde yaşadıklarını unutabilirler mi?
Bine yakın kurbanın kesildiği ve birçoğunun hisseli kurban kesimi olduğu bir ortamda, kurban kesme mahallinde kaç kişi olabilir diye düşünen oldu mu?
Çoluk-çocuk iki-üç bin insan vardır, belki de daha fazla diyebilir miyiz?
Nerede bekleyecek bu kadar insan?
Üstü kapalı bir yerde…
Yeterli mi?
Zevahiri kurtaracak kadar!
Kurban kesim yerlerinin vazgeçilmezi ne midir?
Tabure!
Hani şu sırt ve kol dayayacak yerleri olmayan iskemle diye tarifi yapılanların bir insanı taşıyacak dayanıklılığa sahip olanlarından.
Tabure en az su kadar önemli.
Saatlerce ayakta beklemek mümkün olmadığına göre…
Kurban kesim mahallerinde insanlar otursun diye yüzlerce tabure konmuş!
Konmuş amma, boş bir tabureyi ara ki bulasın bir vaziyet!
Tabure severler, tabure zapt etme meraklıları, aldıkları taburelere ayaklarını uzatanlar, çanta koyanlar, boş bardakları koyanlar yüzünden saatlerce ayakta bekleyenlerin haline, ahvaline acıyan oldu mu dersiniz?
Ne gezer!
Üstelik herkesin bayram yaptığı bir günde…
Tabureleri üst üste giydirip,
Yanı başına koyanlar,
Ayaklarının arasına saklayanlar,
Tabure arayanlar karşısında, başını başka tarafa çevirenler,
Tabure soranlara sahibi var şimdi gelecek, arkadaş hemen geliyorum dedi diyenler,
Ardından da arasın bulsun, biz çok aradık diye gönderme yapanlar!
Böyle bir durumda, ne yapılabilir?
Bine yakın kurbanın kesildiği bir kurban mahalline, kaç bin tabure konmalı sizce?
Taburelere geçici de olsa sahiplenmeye karşı içimizde duyduğumuz karşı konulmaz istek karşısında, bu tabureler yeterli olabilir mi?
Ne yazık ki olmuyor, bayramın ilk günü, tabure vazgeçilmezlerimizin ilk sırasına kuruluyor böylece…
ANONS!
Kurban kesme mahallinde, herkes işinin bir an önce bitmesi arzusunda olsa da, işler kendi seyrinde devam edip gidiyor.
Sıra var, var olmasına da, her şey sıra demek değil.
Hiç beklenmeyen arızalar, bulunamayan, akla gelmeyen teknik eleman ihtiyacı, duran, aksayan kesim, bir türlü gelmeyen, gelemeyen sıralarda işin içinde akşamı etmekte var!
Eğer her yıl yüzlerce kişiye hizmet sunuyor ve bunu uzunca bir süredir yapıyorsanız, teknik eleman da dahil olmak üzere bazı tedbirleri almak zorundasınız!
Olsa da olur, olmasa da olur denmişse, neler mi olur?
Hoş geldin arıza!
Ne yapacaksınız?
Anons yaptıracaksınız!
Mesela, Elektrikçi var mı babından bir anons!
Yok mu?
Bayram günü bul bulabilirsen elektrikçi bir arkadaşı!
Kurban kesecekler arasında elektrikçi varsa, bayram üstüne bayram var!
Gördüğünüz gibi, işlerimiz tesadüf ve rastlantılar üzerine kurulu…
Maazallah kurban sahiplerinden biri kalp krizi geçirse ne yapacağız?
Yine anons edeceğiz…
Aranızda doktor var mı?
Varsa alkış, tufan…
Yoksa…
Vah! Vah! Tüh! Tüh!
*****
DÖNER!
Birde kurban mahalline gelen insanlara yapılan et döner ikramı var tabii...
Bu uygulama yerinde ve güzel bir uygulama…
Nihayetinde insanlar saatlerce bekliyorlar, çay ve döner ikramı yüz güldürüyor, insanların bu konuda bir şikayeti olmadığı gibi, memnuniyetleri de yüzlerinden okunuyor…
Ancak, herkesin ortak bir şikayeti var!
İnsanların yiyeceklerinden çok daha fazlasını alması!
Bir kez ısırılıp olduğu gibi bırakılmış dönerlerin haddi hesabı yok!
Aile fertlerini sıraya koyan, her defasında aile fertleri sayısınca döner alanlar var!
Böyle olunca da, karnı doyan yiyemeyeceği dönerden birkaç lokma alıp bırakıyor masaya…
Böyle bir davranış şekline döner yeter mi?
Pek tabi ki yetmiyor.
Kimine göre, bunun adı kul hakkına girmek, baştan sona kadar yanlış!
Kimine göre, gelseydi, sıraya girseydi, o da alsaydı!
Bayram günleri en anlayışlı, en yardımsever, en hoşgörülü olacağımız günler. Kimseyi üzmeyeceğimiz, kırmayacağımız, incitmeyeceğimiz günler.
En sonrasında, herkesle “hakkını helal et” deyip vedalaştığımız günler.
Bir Kurban bayramı daha geldi geçti.
Önemli olan, yılda bir kez bir araya gelinen kurban kesim mahallerinde yaşanan aksaklıkların tuvaletlerinden, abdest alma yerlerine, teknik personel ihtiyacına kadar bir sonraki yıla kadar daha düzenli hale gelmesi ve getirilmesi…
Bu talep, o kurban mahallerinde kurban kesen insanımızın ortak talebi. Kurban mahalli sahiplerine, yetkililere, bu mahalleri kontrolle görevli olan kardeşlerimize duyurulur!
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.