Bilindiği gibi soba, şofben ve duman zehirlenmeleri, diyabetik ayak, kangren, burger gibi bazı hastalıkların, kanserde olduğu gibi erken tedavi edilmesi büyük önem arz ediyor. Bunları tedavi edecek HİPERBARİK BASINÇLI OKSİJEN TEDAVİ ÜNİTESİ, şimdiye kadar Konya hastanelerinde yoktu. Bu tedaviye ihtiyacı olan hastalar Ankara’ya sevk ediliyordu. Ama özellikle karbon monoksit zehirlenmesi vakalarında bazı hastalar yolda ölüyordu.

Allah’a şükür ki, HİPERBARİK BASINÇLI OKSİJEN TEDAVİ ÜNİTESİ şimdi Konya’da da var. 05.02.2016 Günü Meram Araştırma Hastanesi’nde, seçkin bir katılımcı kitlesinin hayır dualarıyla açılışı yapılan bu ünite, aynı gün hizmet vermeye de başlamıştır.  

Hayırsever Piroğlu ailesinin katkılarıyla gerçekleşen bu önemli eserin, yöredeki tüm sağlık kuruluşları ve halkımız tarafından Meram Araştırma Hastanesinde artık mevcut olduğunun bilinmesi, yaşamsal önem arz ediyor. Yöre halkına daha ileri seviyede sağlık hizmeti verilebilmesi için Konya’mıza böyle güzel bir eser kazandırdıkları için Piroğlu ailesine teşekkür ediyoruz, Allah onlardan razı olsun. Aynı gün yine Piroğlu ailesinin katkılarıyla gerçekleşen bir başka eser de KEMOTERAPİ ÜNİTESİ oldu. Bunlardan birine rahmetli MEHMET AKİF PİROĞLU’nun, diğerine de halen hayatta olan muhterem eşleri ZEHRA PİROĞLU’nun ismi verilmiştir. Bu güzel çalışmayı düşünüp, organize eden oğulları Av. Sayın M. Ünsal Piroğlu’nu da bir Konyalı olarak, bu örnek davranışından dolayı özellikle tebrik ediyorum.

YEM FİYATLARI

Yemden KDV’nin kaldırılması, et ve süt fiyatlarının düşürülmesi yolunda atılan çok doğru bir adım olmuştur. Bunun olumlu sonuçları inşallah ileride görülecektir. Başta değerli Başbakanımız, hemşerimiz, Sayın Ahmet Davutoğlu olmak üzere bu konuda katkısı olan bütün yetkililere bir vatandaş olarak teşekkür ediyorum.

“Devlet, yemden KDV’yi kaldırdı ama fabrikalar zam koyarak yemi yine pahalandırdı” sözü, işi bilmeyenlerin yaptığı yanlış bir değerlendirmedir. Çünkü yem bedeli ile KDV ayrı şeylerdir. Ayrıca yem fabrikaları arasında kıyasıya bir rekabet vardır. Her fabrika satabileceği en düşük fiyata inerek, satışını arttırma çabası içindedir. Fabrikalar arasında her hangi bir fiyat mutabakatı olması söz konusu bile değildir. Bu sektörde rekabet ortamı tam olarak mevcuttur.

Kış ve bahar aylarında ülkemizin ürün stokları azaldığı için ham madde fiyatlarının yükselmesi sebebiyle bu zamlar zorunlu olarak her yıl bu mevsimlerde hep yapılırdı zaten. Hemen bütün tarımsal ürünler gibi her yıl hasat, harman ve bolluk aylarında dibe vuran yem fiyatları, ürün stoklarının azalmaya başladığı kış aylarında tekrar yükselmeye başlar. Güneydoğu ve Çukurova’da hububat hasadının başladığı Haziran ayına kadar bu zamlar her yıl oluyor. Yem içindeki ithal ham madde oranı % 30-40’lara kadar yükseldiği için dövizdeki fiyat artışları da yem fiyatını olumsuz etkilemektedir.

Ancak aylar itibariyle geçmiş 2-3 yılın fiyatlarıyla bu yılın fiyatları karşılaştırıldığında, yem fiyatlarında enflasyon farkının üstünde kayda değer bir artış olmadığı görülecektir. Geçmişten gelen taban fiyat uygulamasının hala sürmesi ve tarımsal girdilerin pahalılığı sebebiyle bizim ülkemizde tarım ürünlerinin de, tarıma dayalı sanayi ürünlerinin de fiyatı uzun yıllardır dünya piyasalarından daha yüksektir, sorun buradadır. Bu sebepledir ki yem sektöründeki üretim kapasitemiz yeterli olduğu halde, maliyet ve satış fiyatlarımız yüksek kaldığı için ülkemizden yem ihracatı yapılamamaktadır.          

Turizm sektörüne yapıldığı gibi süt sektörüne de acil bir destek verilmesi gerekiyor. Ülke olarak et ve süt fiyatlarını ucuzlatmada yapmamız gereken en önemli işlerden biri de ülkemizdeki tüm meraların kurağa dayanıklı ve uzun ömürlü ot çeşitleriyle ıslah edilmesi ve münavebeli otlatmaya geçilmesidir. Mera demek, bedava yem demektir. 2-3 ay süren verimli mera dönemi 6-7 aya çıktığı zaman et ve sütün fiyatı da kalitesi de çok değişecektir.

ÖNEMLİ YENİLİKLER           

Konya Borsasının Borsa İstanbul ve dünya borsalarıyla çalışabilir hale gelmesi, ülkemiz ve dünya para piyasalarına açılması, ürün ihtisas borsalarının kurulması, TMO’nun alımdan çekilip sadece piyasayı regüle edecek bir yapıya getirilmesi, lisanslı depoculuğun geliştirilmesi gibi yenilikler, şehrimiz ve ülkemiz için çok değerlidir. Sayın Başbakanımıza ve bu konuya katkı veren herkese takdir ve teşekkürlerimi arz ediyorum. Allah’a emanet olunuz.