Muhammet Yavaş

Muhammet Yavaş

Tüm Konya’ya duyurulur! “Kardeşlerimiz için elimizden geleni yapalım”

Tüm Konya’ya duyurulur! “Kardeşlerimiz için elimizden geleni yapalım”

Günlerdir, haftalardır, belki de aylardır içimizde biriken o tanıdık his: Çaresizlik. Ekrana bakıyoruz, gazete sayfalarını çeviriyoruz, sosyal medyada geziniyoruz ve sanki bir girdabın içinde dönüp duruyoruz. Bir şeyler oluyor, bir şeyler yaşanıyor ve biz sadece seyirciyiz. Sesimiz çıkmıyor, elimiz kolumuz bağlanmış gibi. "Ne yapsak?" sorusu beynimizde yankılanıp duruyor ama somut bir cevap bulmakta zorlanıyoruz. İşte tam da bu noktada, o içten gelen, belki de son çare olarak gördüğümüz bir fikir filizleniyor: Boykot…

Gazze’deki zulmün son bulması, akan kanın durması, yürek sızısının dinmesi için ne yapabilirim diye soranların alacağı cevap, kalben buğuz etmekle birlikte zalimlerin değirmenine su taşımamak adına onlara ait olan yahut onlara destek verdiğini alenen ilan eden şirketlerin ürettiği ürünleri almamak, yani boykot etmek.

Boykot, aslında sessiz bir çığlık. Tüketim alışkanlıklarımız üzerinden bir duruş sergilemek, bir tepki göstermek anlamına geliyor. Bir ürünü almayarak, bir hizmeti kullanmayarak, bir markayı tercih etmeyerek aslında diyoruz ki: "Ben bu durumu onaylamıyorum. Benim değerlerimle örtüşmüyor."

Biliyorum, boykot kelimesi ilk duyulduğunda akla karmaşık duygular getiriyor. "Tek benim boykotumla ne değişecek ki?" diye düşünebiliriz. Haklılık payı da yok değil. Ancak unutmamalıyız ki, damlalar birleşir deniz olur. Tek bir insanın attığı adım, dalga dalga yayılabilir ve zamanla büyük bir etki yaratabilir. Tarih, küçük boykotların büyük değişimlere yol açtığı örneklerle dolu.

Peki, neyi boykot edeceğiz? Bu soru da en az "ne yapsak?" kadar önemli. Rastgele bir boykot eylemi, amacına ulaşmayabilir hatta ters tepebilir. Önemli olan, değerlerimize ters düşen, haksız uygulamalara imza atan, etik dışı davranışlar sergileyen kişi, kurum ya da markaları hedef almak. Boykotumuzun gerekçesini net bir şekilde ortaya koymak ve bu konuda farkındalık yaratmak da en az eylemin kendisi kadar değerli.

Boykot, sadece bir tüketim tercihinden ibaret değil aslında. Aynı zamanda bir iletişim biçimi. Sessizliğimizi bozmanın, "ben de varım" demenin, bir konuda taraf olduğumuzu göstermenin bir yolu.

Unutmayalım ki, hiçbir şey yapmamak da bir tercihtir. Ancak bu tercih, mevcut durumu olduğu gibi kabullenmek anlamına gelir. Oysa içimizde bir umut kırıntısı hala yanıyorsa, bir şeylerin değişebileceğine inanıyorsak, belki de şimdi o sessiz çığlığı atmanın, boykot bayrağını açmanın tam zamanıdır. Belki de hiçbir şey yapmamaktan çok daha fazlasını başarabiliriz bu sayede.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Muhammet Yavaş Arşivi

Ben

19 Nisan 2025 Cumartesi 18:24
SON YAZILAR