Erol Sunat

Erol Sunat

Tünelin ucu

Tünelin ucu

Tünelin ucunu görebilmeyi bekleyen insanların önünde aylar var. Zam tartışmaları, zam haberleri, zam yorumları, aylar öncesinden şu kadar olabilir, bu kadar olabilir tahlilleri başladı bile…

Mesele ne?

Tünelin ucu…

Tünelin içinde o ışığı görebilmek için umutla ilerleyenlere, tünelden hikayeler, tünelden şiirler, tünele romanlar yazıyoruz.

Tek eksiğimiz tünel şarkıları ve tünel türküleri…

Şarkılar içli, türkülerde yanık tarafından oldu mu, değme gitsin.

Tünelin ucunu görene kadar diye de yeni girizgahlar eklendi mi, Eylül de geçer ekim de kasım da aralık da…

Lakin nasıl geçer, bir biz biliriz, bir de Allah…

Tünel uzun…

Tünel karanlık…

Tünelde ışık hak getire…

Tünelin ucunda ışık olmama ihtimali, olma ihtimalinden çok daha fazla…

O zaman ne işimiz var o tünelin içinde?

Ne işimiz var o kör karanlıklarda?

“Kader böyle imiş…” deyip geçmek ne kadar doğru?

Işık demek, ümit demek…

Ya tünel?

Garip bir kısır döngü…

*****

Unutun tüneli…

Silin kafanızdan…

Bugüne kadar, tünel olmayan bir hayat hayal edin diyen oldu mu?

İnanın olmasını isterdik…

Lakin, tünelin ucundaki ışık derin mesele…

Tünelden çıkmakta…

Kendimizi bildik bileli o tünelin içindeyiz.

Çöktü tamir ettik…

Engebeli ve tümsekti düzledik…

İnsan geçecek, oturacak, yatacak, kalkacak hale getirdik.

Şaka-maka benimsedik, kendimizden bildik…

Nerde inişi, yokuşu, virajı var ezberledik…

Bir gün bile, ne gerek var bu tünele demedik!

*****

Tünel kör ışıklı…

Tünel güvenli değil…

Çökmesi var…Kapanması var…Tıkanması var…Su basması var…

Tünele girdik gireli yüzü gülen var mı?

Girin tünele, görün ışığı, yürüyün o ışığa doğru diyenlerin peşinden çok yürüdük…

Ara ara gördük o ışığı…

Tam bir oh dedik…Nefes aldık ki…

Getirdiler bir başka tünelin başına…

Gelin dediler, bu tünel sizi daha ferah bir yere çıkaracak…

Kaç tünele daha girdik, bıraktık çetele tutmayı…

Sonunda tünel olmadan yapamaz, yaşayamaz olduk…

Dünya ile irtibatımız kesildi. Tünel dünyamız oldu.

Öyle olunca da…

Ne sağımızı görebildik ne solumuzu…

Ne önümüzü görebildik ne ardımızı…

*****

Her tünelden çıkışta ne mi dediler?

Sen alıştın artık…

Hatta şerbetlisin de gir bir tünele daha…

Sonra bir tünele daha, bir daha, bir daha…

Anladık ki, tünelde bir gelecek yok…

Bir yarın yok…

Ne karayolu tüneline ne demir yolu tünellerine benzemiyordu bu tüneller…

O tünellerde tünelin ucu aydınlık, ferah…

Bizim içinde bulunduğumuz tüneller dipte…

Bazısı dibin dibinde…

Sizinki hangi tünel diye soranlar var.

Tünelin ne adı var ne sanı…

Tünelin ucu görünüyor mu diye soranlar, belli ki, gün ışığında ellerinde kandille gezdiler…

Gözlerinin önündekini görmedi, yanı başında konuşulanları duymadı dost dediklerimiz…

Arkadaş dediklerimiz… Akraba dediklerimiz…Komşu dediklerimiz…

*****

Tünelde rahatımız iyiydi…

Şöyleydi, böyleydi diyen…

Olsun da tünel olsun…

Biz tünelden razıyız…

Elbet ucu da görünür…

Biz alışkınız buluruz o tünelin ucunu…

Görürüz o ışığı diyen olur mu?

Olduğu içindir ki tünel var. Olduğu içindir ki, tünelden çıkıp, tünelle yollarımızı ayıramıyoruz.

Bu tünel ışıklı, tünelde ışık var diye diye o kadar çok tünele girdik ki…

Artık tünel kelamı edildiğinde, kelamı edenin laflarının gidişatından, lafın nereye varacağını anlıyoruz diyenlerin sayısı her geçen gün daha da artıyor.

Ancak yine de bu tünel, başka tünel diye söze başlayanlara yönünü çevirenler az değil…

*****

Tünelin ucundaki ışık, yıl sonunda mı görülür, yoksa yeni yıla mı taşar sorularını sorabiliyoruz sormasına da çıkarın şu insanları tünelden demek nedense kimsenin aklına gelmiyor?

Keşke gelseydi…

Tünelden çıkmak kulağa hoş geliyor.

Dağları, taşları, uçan kuşları, çayır çimeni, çiçekleri kelebekleri, dereleri, çayları, denizleri görmek bir başka…

Diyeceksiniz ki, tünelden kendini kurtaran, bir daha o tünele girmeye tövbe eder.

Eder mi acaba?

Eden olur…

Etmeyen olur…

Tövbe etmekle etmemek arasında kalan olur.

Sözler, yeminler yalan olur. Tünele giden yola revan olur. Olur da olur, olur mu olur…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi
SON YAZILAR