Geçtiğimiz haftaki yazımda uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye ile ilgili değerlendirme raporlarını açıklayacaklarını ve bunun önemini anlatarak buradan gelebilecek not indirimlerinin dövizdeki etkilerini yazmıştım. Hafta sonu uluslar arası kredi derecelendirme kuruluşlarından biri olan S&P’nin açıklamaları geldi. Kuruluş “Türkiye’nin yerel para cinsinden kredi notunu BBB-/A-3’e indirdi, görünümün negatif olduğunu söyledi. TCMB’nin kredibilitesindeki zorlu durum Türk Lirasının güvenilir para birimi olma statüsünü azalttı."

Türkiye’nin kredi notunun düşürülmesi TCMB’nin operasyonel bağımsızlığına ilişkin zorlukları yansıtıyor. Kısaca özetlemek gerekirse S&P birazcık da olsa bizi uyardı. Seçimlerden sonra da bu uyarıların dozunun artabileceğini hatta not indirimlerinin gelebileceğinin sinyallerini de verdi. Hatırlayacaksınız Avrupa’yı ve ABD’yi kriz vurduğunda bu ülkelerin borsalarında sert düşüşler yaşandığında o zamanki Başbakanımız şimdi Cumhurbaşkanımız krizin bizim ülkemizi teğet geçeceğini bizde aşırı dalgalanmaların olmayacağını piyasalara güven vererek aşıladılar ve gerçekten dışarıda yaşanan o krizleri biz teğet geçtik. Bizim ekonomimizde yıkıcı hasar bırakmadı. Ekonominin patronu Sayın Ali Babacan’ın o zamanki açıklamaları ve Cumhurbaşkanımızın yine o zamanki açıklamaları yatırımcıya güven verdi ve gelişmekte olan ülkelerden para çıkışları yaşanırken bize para girişleri oldu. Biz gerçekten zor dönemi piyasalara verilen güvenle iyi atlattık. Fakat şimdi durum bir hayli karışık TCMB’nin üzerindeki faiz indir baskısı ve siyasi baskı yatırımcıyı biraz endişeye sevk etti. Yaklaşık iki üç aydır para çıkışları yaşanıyor. Tabii ki bu süreçte seçimlerin olması işin bir başka boyutu olduğunu unutmamak gerekir. Uluslar arası kredi derecelendirme kuruluşu S&P’nin de not indirirken altını çizdiği gelişme Merkez Bankasının operasyonel bağımsızlığına ilişkin zorluklardan bahsetmesi para görünümü zorluklarını yansıtıyor dedi.

Değerli okurlarım içerideki gelişmeler piyasaların endişeyle yaklaşması ve birazda yatırımcı güveninin kaybolmasıyla ilişkili bir de Televizyonlardaki yorumcuların sürekli olarak Dolar/TL kurunun 2,800-3,000 TL seviyelerine tırmanacak diyerek piyasaları speküle etmeleri yatırımcının kafasını daha da karıştırıyor.

Seçimlerin hayırlısı ile atlatılması yabancının güveninin yerine gelmesi ile piyasalar biraz rahatlayacaktır. Ama bunun için biraz daha zaman olduğunu görüyoruz.

Geçtiğimiz hafta sanayi üretim verileri geldi. Geçtiğimiz aya göre bir hayli iyi gelen sanayi üretim verileri piyasaların yüzünü biraz da olsa bu ortamda güldürdü.

Bir de dışarıdaki gelişmelere bakalım ABD’den hafta sonu Cuma günü çok önemli olan tarımdışı istihdam raporu açıklandı. Beklentilere çok yakın gelen 223,000 rakam piyasalar tarafından ABD ekonomisindeki düzelmenin devam ettiği anlamını taşıdı ve Dolar/TL tekrar 2,700 seviyelerine hareket ediyor. ABD tarafından gelen verilerin iyi olması gelişmekte olan ülkeler için kötü anlamına geliyor. İyi veriler faiz artırımlarının başlayacağı anlamını taşıyor ve piyasalardaki dalgalanmalar artıyor. Daha önce de söylemiş olduğum gibi ABD tarafından gelecek iyi veriler piyasalardaki dalgalanmayı artıracak gelişmelerdir.

ABD tarafında faiz artırımlarının Haziran veya Temmuz ayında başlaması bekleniyor. Faiz artırımlarının başlaması ile birlikte dolar, başta Euro olmak üzere tüm dünya para birimleri karşısında değer kazanmaya devam edecek. Bu olay aynı zamanda borsalardaki yeni bir ralli demek olduğunu da unutmayalım.

Borsa İstanbul 83,000 ile 86,000 aralığına sıkışmış durumdadır. Bunun üst bandını kıramayan bir borsa İstanbul görüyoruz. Aşağı yönlü hareketlerde 80,000 seviyesine kadar sarkmalar yaşanabilir. Bu süreçte Borsa İstanbul’un çok da pozitif olacağını düşünmüyorum.

Altın uzun süredir 100 TL ile 106 TL arasına sıkışmış durumda bu dar banttaki hareketin dışına çıkmasını beklemiyorum.

Euro/Dolar paritesi bu süreçte en fazla dikkat edilmesi gereken faktör. Ben Euro/Dolar’da daha aşağıların test edilmesini bekliyorum. Doların daha değerlenmesini Euro’nun da değer kaybetmesini bekliyorum. Hem FED’in faiz artıracak olması hem de Avrupa Merkez Bankasının bol likidite sağlayarak yer gök Euro yapması doların değerini daha da artıracaktır.

Son dakika notu yine uluslar arası kredi derecelendirme kuruluşu Moddy’s’den geldi. Moddy’s “Türkiye ve Güney Afrika doların güçlenmesine ve sermaye akışlarındaki değişimlere karşı daha  savunmasız” açıklamasında bulundu. Ben de daha önce söylediğim gibi önümüzdeki günlerde daha fazla dalgalanma göreceğiz diyorum.