YEMDEN KDV NASIL KALKACAK?
Ülke hayvancılığının gelişmesi, et ve süt fiyatlarını düşmesi için yemden KDV’nin kaldırılması vaadi çok isabetli olmuştur. Ancak bu sözün ne şekilde yerine getirileceğini doğrusu ben de çok merak ediyorum. Konunun muhatabı olan tanıdıklardan bazılarının görüşünü sordum, iktidar bu sözünü yerine getirirken bir mağduriyete yol açar mı acaba diye onlar da endişe duyuyorlar. İnşallah duyulan endişeleri boşa çıkaran bir uygulama şekli bulunur, rahat bir nefes alırız.
Çiftlik hayvanlarının yediği her şeye ülkemizde yem deniyor. Ama burada kastedilen yem, inşallah fabrika yemidir. Yani halkın deyişiyle fenni yemdir. İnşallah diyorum çünkü bir adı da yem olan yüzlerce emtiaya bu muafiyet uygulanırsa bu destek, umulanın çok üzerinde vergi kaybına sebep olur, hazineye faydasız ve büyük bir yük getirir. Hayvancılığın ilerlemesine de fenni yem dışındakilere yapılan desteğin önemli bir katkısı olmaz.
KDV’yi fenni yem dışındakilerden kaldırmak; yem, et ve sütte AB kriterlerini yakalama çabalarımızı da zora sokabilir. Çünkü AB düzeyinde sağlıklı süt üretimi yapabilmemiz için gerekli olan yem hijyenini sağlamak, en zor konularımızdan biridir. Yem hijyeninin denetimi en etkin ve en kolay bir şekilde yem fabrikaları yoluyla sağlanabilir. Bu gün ülkemizde yaklaşık 500- 600 civarında aktif yem fabrikası vardır. Bakanlığın bunları sürekli denetlenmesi daima mümkün ve kolaydır. Ama fabrika yemi kullanmayan on binlerce besicinin bu konuda denetlenmesi mümkün bile değildir.
Bakanlık henüz zorunlu tutmadığı halde ülkemizdeki yem fabrikalarının birçoğunda yüz binlerce dolar değerinde laboratuvarlar vardır. Fabrikalar kendi denetimini birçok bakımdan kendisi yapabilmektedir. Hepsinde Veteriner Hekim veya Ziraat Mühendisleri nezaretinde sağlıklı ve dengeli yem yapılmaktadır. Bakanlık kriterlerine uygun, ayrı ayrı her bir hayvan cinsinin biyolojik ihtiyacına, yetiştirilme amacına ve hatta yaşına göre yemler üretilmektedir. Bu imkanların her besicide olması mümkün de değildir, ülke ekonomisi bakımından doğru da değildir.
O bakımdan fabrika yeminden KDV’nin kalkması, fabrika yemini daha ekonomik hale getirecek ve daha çok tercih edilmesini sağlayacaktır. Bu durum milli ekonomi açısından da çok önemlidir: Besicilerin, geleneksel usullerle, bilimsellikten uzak, ilkel bir şekilde hazırladıkları yemler dengeli bir yem olmadığından, bu besleme tarzı kaynak israfına da yol açmaktadır. Anılan sebeplerden ve daha birçok bakımdan en uygun olan, KDV’nin sadece fabrika yemlerinden kaldırılmasıdır.
ANCAK; Kepek, küspe, arpa, mısır gibi yem ham maddelerinden de KDV kalkarsa, modern hayvancılığın vazgeçilmezi olan fabrika yemleri yerine geleneksel ve ilkel karışımlarla hayvan besleme işi artarak devam edecektir. Çünkü yanlış da olsa alışılmış olanı değiştirmek zordur, özendirme ister. Bu durum da hayvancılığın ilerlemesine imkan kalmaz.
KDV sadece fabrika yemlerinden kalktığında ise fabrikalar kullandıkları yem ham maddelerinin KDV’sini ödemeye devam ediyor olacaklardır. Bu durumunda satış yaptıkça maliyeden KDV alacaklısı olacaklardır. Aksi halde kullandıkları ham maddeleri alırken ödedikleri KDV’yi yemin satış fiyatına eklemeleri gerekecek ki, o takdirde de yemden KDV’yi kaldırmanın bir anlamı kalmayacaktır.
Maliye bir zamanlar olduğu gibi, KDV iadesinde ağır davranırsa veya KDV iadelerini yılsonlarına bırakırsa bütün fabrikalar zor durumda kalacaktır. Sözün kısası bu söz verildi, isabetli de oldu ama hiçbir haksızlık ve mağduriyete meydan verilmeden bu sözün nasıl yerine getirileceğini ben çok merak ediyorum. Bu başarılırsa, herkesle birlikte derin bir nefes alıp, başaranları burada açık açık kutlamayı düşünüyorum. Çünkü “aşağısı sakal, yukarısı bıyık” dediğimiz bir durum mevcuttur.
Ben bu konuyu 30 Mayıs 2015 Tarihi Pusula Gazetesindeki köşemde “Hayvancılık ve Yem Desteği” başlığıyla yazmıştım. Sesimi Ankara’ya duyuran, değer verip gereğini yapan herkese yine buradan, basın yoluyla teşekkür ediyorum. Benim istediğim ölçüde bir destek olmadı ama bu bir imkan ve bütçe meselesidir. Bu kadar destek de hiç yoktan iyidir, ülkemize hayırlı olsun. Uygulamanın besiciyi de, fabrikaları da, Maliye Bakanlığını da memnun eden bir şekilde düzenlenmesi çok önemlidir. Rahmetli Özal’ın yaptığı gibi destek sadece fabrika yemlerine verilmeli ama Maliye Bakanlığımız da yem fabrikalarını mağdur etmemelidir. Allah’a emanet olunuz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.