ZÜLFÜ YÂRE DOKUNDUK
Konyaspor Kulübü tarafından mutlu edilmeye ihtiyacımız var. Kaleme aldığım köşe yazısının yüklemi niteliğindeki bu cümleyi özne niyetine satır başı yapayım da okuyanlar okumayanlara, duyanlar duymayanlara aktarsın. Evet, Konyaspor Kulübü tarafından bu şehrin mutlu edilmeye ihtiyacı var. Ligde kötü durumda mıyız? Elbette hayır. Peki iyi bir konumda mıyız? Hiç şüphesiz değiliz. Deyim yerindeyse ortaya karışık Mevlam ne verdiyse gidiyoruz. Ligin dokuzuncu haftasını tamamladık ve “Kazanmak için çıktığımız maçtan bir puanla dönüyoruz.” Bunu ben değil, Rıza Hoca söylüyor. Ve dokuz haftalık periyodun nerdeyse beş haftasının maç sonu röportajlarında benzer açıklamaları yapıyor. Kazanalım o zaman Rıza Hocam. Sen de farkındasın ki bir yerlerde bir şeyler ters gidiyor. Üç oyuncusundan mahrum olan ve ligin düşme hattında yer alan Çaykur Rizespor’u yenemiyoruz ve deplasmanda alınan bir puan her zaman iyidir gibi fakir edebiyatıyla kendimizi teselli etmeye çalışıyoruz. Ki kendi evimizde de sadece Erzurumspor’u zorlayarak yendik. Yani iç sahada tek galibiyetimiz var. Avrupa’nın bazı büyük liglerinde bu sezon beş deplasman maçına çıkıp sadece bir gol atabilen iki takımından biri Fransa’nın Amiens’i, diğeri de ligimizin Fenerbahçe’sidir. Ve dokuz maçta toplamda altı gol atıp kalesinde dokuz gol gören Fenerbahçe, deplasmanda bize attığı tek golle üç puan almıştır ki düşündükçe insanın canı iyiden iyiye sıkılıyor. Sosyal ağlarda Rıza Hoca gitsin, Aykut Hoca gelsin gibi paylaşımları hiç etik bulmuyorum ama gün geçtikçe şehir de bölünmeye başladı. Kısık sesle çıkan bazı söylemler bu durum devam ettikçe yükselmeye başlayacaktır. Ki artık önümüzde Başakşehir, Galatasaray, Trabzonspor ve Kasımpaşa gibi çok zorlu maçlar var. Takımına destek olmak için binlerce kilometre o tekli koltukta kendinden geçen, yeri geldiği zaman aç susuz kalan, hele ki sırtında orijinal forması bile olmayan çocukların hayalini gerçeğe dönüştürmek, en çokta bu takımı şampiyon yapmak için ellerinizi kalbinize götürüp adımlarınızı sahada öyle atın. Söylenecek onlarca şey var belki ama şuan benim penceremden baktığımda manzara bunu gösteriyor. Elbette ki kimse bu renklerin zararına bir şey istemiyor ya da bilinçli olarak bir zarar vermiyor fakat bu takımın da menfaatleri her daim ön planda olmalıdır. Uzadıkça uzar. Çokta uzatmadan son olarak Çaykur Rizespor camiasının ya da taraftarının Trabzonspor Kulübüne olan öfkesini anlayabiliyorum ancak bu öfkelerini şuan sırtında Konyaspor forması taşıyan Uğur Demirok üzerinden gündeme getirmeleri tamamen yanlış bir tutumdur. Sahada bir olay yaşanacaksa bu tamamen Konyaspor ile alakalı olmalı ki böyle olmazsa dostluk kavramına zarar gelir. Tepki gösterip kendinizi ifade edebileceğiniz yer Trabzon maçlarıdır. Ve yeşil sahalarda öfkesini kontrol altına alamayıp bize şiddet izlettiren, istenmeyen görüntülerin baş aktörü olan Abdullah Durak isimli oyuncuyu şiddetle kınıyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.