Selçuk Karaman

Selçuk Karaman

“1 Dakika Ayıbı ”

“1 Dakika Ayıbı ”

Selçuk Karaman

 

Yıl 1981. “Haydi çocuklar, kırlara kitap okumaya gidiyoruz” sesiyle seviniyoruz.  Kırlara gidiyor, kitap okuyoruz… Okuyoruz da zevk almıyoruz ki! Aklımız, fikrimiz, gözümüz oyunda.

“Kitap okuma zihni dinlendirir.”

“Kitap okuyanın hiçbir zaman canı sıkılmaz.”

“ Kitap okuyanlar en iyi mesleğe sahip olurlar.”

“Kitap okuyan insanın ufku genişler .”

“ Kitap okuyan…”  

Öğretmenimiz anlattıkça anlatıyor. Bizim de dinledikçe uykumuz geliyor, vücudumuz rüya pozisyonunu alıyordu.

 

“Evladım kaç tane kitap aldım. Bir gün olsun kitap okuduğunu görmeyecek miyiz?” fırçasıyla kitap okunmaya başlıyor, diğer taraftan vakit geçsin diye anne babamızın sohbetlerini bol bol dinliyorduk.

 

“Öğretmenimiz ailenizle birlikte kitap okuyun diyor” söylemimizle ailecek birkaç kez toplu kitap okuyor, daha doğrusu kitap okuma rolünü çok iyi oynuyorduk.

 

“Okuduğunuz kitabın özeti bir çıkarılmasın, bakın sizle nasıl hesaplaşıyoruz!” diyen öğretmenimizin sesi hala kulağımda.

 

 Ne oldu? Büyüdük. Ortaokul, lise ve üniversiteyi bitirdik. O zorlamalar, nasihatlar, çayır, çimen, kır ve evlerde cümbür cemaat kitap okumalar işe yaradı mı?

Boş  zamanlarımızda, tren, gar ve otobüslerde kısacası her yerde kitap okuma alışkanlığı kazandırdı mı?  HAYIR!

 

34 yıl olmuş. Her şey aynı. Tas da aynı hamam da aynı. Veriler yalan söylemiyor. 34 yıl önce de insanlarımız okumuyordu şimdi de okumuyor. Bizler hala aynı köprü üzerinden süslenip süslenip geçip duruyoruz.

 

Artık işe yaramayan, mazide kalmış, gösteriş ağırlıklı, yapmacık uygulamaları bırakmalıyız.

 

Avrupa’da okuma oranı neden yüksek? Yazmaktan, duygu, düşünce, sevinç, üzüntü ve hayallerini yazılarla ifade etmekten zevk alıyorlar. Hayallerini kitapların o gizemli rüyalarıyla süslüyorlar.

 

“Duygularla kelepçelenmiş yazılar, insanları kitap okumaya hapseder. Ruhlarını, evrenin sonsuz enginliğinde huzura kavuşturur” felsefesini takip ediyorlar.

 

Yazmaktan zevk alan insan, okumanın haz ve tadına ulaşmış demektir. İşte o zaman;Evet! Kitap zihni dinlendirir, canı sıktırmaz, ufku genişletir ve hayata yön verir” sözleri samimi olarak kullanılabilir.

 

En önemlisi de “Günde 6 saat televizyon izleyip, 3 saat internete giren Türk insanı, kitap okumaya sadece 1 DAKİKA” ayırıyor (TÜİK- 2004)” ayıbından da bir an önce kurtulunmuş olur.

 

Kitaplı güzel günler dileğiyle...

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Selçuk Karaman Arşivi
SON YAZILAR