Konya’da sadece bir hastanede 8 yaşından 80 yaşına kadar günlük 16 hastaya kanser teşhisi konuyor. Konya’da 10 civarında devlet ve özel hastane olduğuna göre düşünün ülkemizin halini… Annem, babam kanser hastası olmadan önce kanser hastalarını duyuyor ve üzülüyordum. Ancak bizimkiler de hastalanınca Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya kısacası kanserle ilgilenen neresi varsa koşturdum. Şifacılar, hocalar kim varsa… Hasta çok olunca suistimalci de çok. Herkes bir umut diyor.

Devletimiz Covid-19 ile uğraşırken inşallah hastalık bittiğinde bu sefer kanserli bir nüfusla mücadele edebilir. Asıl bunun bir terör saldırısı olma ihtimali çok yüksek. Gençliğimden tanıdığım 40 yaşlarda 3 arkadaşım kanserden vefat etti. Çiftçilere ilaç satan birkaç firma ile sohbetimde resmen zehir sattıklarını, çiftçimin bilinçli olması gerektiğini söylediler. Ama bu çiftçinin inisiyatifine bırakılamaz ki. Doğal diye yediğimiz ürünlere dikkat. Çok güzel yıkamalıyız. Bu nedenlerle acil olarak kanserin tespiti, yaş gruplarına göre türlerinin araştırılması ve çözüm yollarının bulunması elzemdir. Yurtiçi ve yurtdışı kanserle mücadele araştırmaları yapılmalıdır. Umut tacirlerine fırsat verilmemeli, ağır cezalar verilmelidir. Şu an her şey aleni yapılmaktadır. Diğer ülkeler ile karşılaştırmalar yapılıp, terör saldırısı ise ortaya çıkarılmalıdır. Yabancı bir ülkenin ‘bu domateslerde ilaç kalıntısı var almam’ dediği ürünlerin yurtiçinde eritilmesine asla müsaade edilmemelidir. Bu konularda hiç taviz verilmemelidir.