Yalan, karşısındaki insanı aldatmak için bildiği doğrunun tersini söylemek veya bunu hareket ve davranışlarla ifade etmektir. Yalan dinimize göre haram kılınmıştır ve çok büyük günahlardandır.

Yalanın caiz olduğu üç yer vardır.

BİR: Erkeğin hoşnut etmek için hanımına yalanı.

İKİ: Savaş sırasında söylenecek yalan

ÜÇ: Müslümanları barıştırmak için söylenen yalan. (Tirmizi)

Bu üç durum yalan söylemek caiz görülmüştür. Lakin şeytan sürekli pusuda yattığından bu üç durumdan farklı şekilde pay çıkarıp beyaz yalanlara sarılmamak gerektiğini de hatırlatalım.

Birkaç haftadır anlattığımız serinin elimizdeki son kitabı yine Cüneyt Gezer’in kaleminden “Yalanı Bıraktıran Kitap” olarak adlandırılmış. Gıybet ve Göz zinasını geçtiğimiz haftalarda birer yazımıza konu etmiştik. Bugün de yalan başlığının altını dolduralım.

Niçin yalan söylenir?

-Kendimizi olduğumuzdan daha üstün göstererek insanlar üzerinde otorite kurabilme düşüncesi

-Dürüstlük ve doğruluktan zarar görürüm düşüncesi

-Hatalı davranışları gizlemeye çalışmak

-İnsanların baskısından kurtulma düşüncesi

-Yalanın yaygın olması

-İşlerin yalanla çözüldüğü düşüncesi

-“Dini hassasiyeti olan kimseler bile yalan söylüyor, nasıl olsa Allah affeder” düşüncesi

-Nefsin yalana alışması

-Yalan sözlerin dinleyiciler tarafından güzel bulunması düşüncesi

-“Nasılsa mü’minim, illaki cennete gireceğim, yalandan kaçınmasak da olur” düşüncesi

Bugün yalan maalesef tüm çevremizi bir kene gibi sarmış, doğal karşılanan bir durum halini almıştır. Toplumsal olarak düştüğümüz bu sıkıntılı günah, bizleri cehenneme doğru sürüklemektedir. Dilimizden çıkan bırakın cümleye, kelimeye çok dikkat etmeliyiz. Zira beden dilimizle dahi yalan söyleyebiliriz.

Toplumumuz haram kavramını tam olarak zihninde oturtmuş değil. Örneğin içkiden kumardan zinadan imtina eden mütedeyyin kesim; günah kategorisinden aynı kelime ile ifade edilen yalan fiiliyatına işlemekten kendini alamıyor.

Peki, yalandan nasıl kurtulabiliriz?

Mesela elimizden geldiğince az ve lüzumlu konuşabiliriz.böylelikle ağzımıza her geleni söylememiş oluruz. Ve yalandan azami düzeyde korunuruz.

İkinci olarak empati yapmayı çok iyi kavramalıyız. Kendimizi karşımızdakinin yerine koyup aynı yalan bize söylense neler hissedeceğimizi düşünmeliyiz.

Zamanımızı hayırlı işlerde sarf etmek, yalan söylemeye müsait ortamlarda bulunmamak ve arkadaş seçimine dikkat etmek bizleri yalana götüren yollardan Allah’ın izniyle alıkoyabilir.

Ticaret esnasında yalan söylemek başlı başına bir yazının konusu. Nasip olursa başka bir Cuma günü de onu konuşalım. Allah sevdiklerimizi ve sevenlerimizi yalan belasından korusun…

Yalanla ilgili söylenmiş önemli sözlerle bitirelim.

“Konuştuğu zaman yalan söyleyen, Allah’a (C.C.) ve ahret gününe inanmamıştır.” Hz. Muhammed  (S.A.V.)

“Allah nezdinde hatalıların en büyüğü yalancı dildir. Pişmanlığın en kötüsü kıyamet günündeki pişmanlıktır.” Hz. Ali (R.A.)

“Münafıklığın temeli yalan söylemektir.” Hasan Basri (R.H.)