Geçen yıl Çin’i gezerken en çok hayran olduğum modellerden biri toplu ulaşım bağlantılı bisiklet sistemiydi. Metrodan inip bisiklete, bisikletten inip otobüse binerek istediğiniz yere en kolay şekilde ulaşabiliyorsunuz. Özellikle ulaşım ağlarının geliştiği eyalet başkentlerinde insanlar neredeyse bisiklet ile bütünleşmişler.

Konya Büyükşehir Belediyesi son yılların en önemli ataklarından birini yaparak ‘bisiklet şehri Konya’ projesi kapsamında Dünya Bisiklet gününde bir organizasyon gerçekleştirdi. Türkiye genelinde kısa süre TT listesine giren organizasyon diğer şehirlere de örnek oldu. Şehirde bisiklet kullanımını artırmak ve kolaylaştırmak için yapılanlara göz attınız mı? Türkiye’deki en uzun bisiklet yolunun Konya’da olması, yine ilklerden olan bisiklet master planı, Toplu ulaşımla entegre ABUS ( Akıllı Bisikletli Ulaşım sistemi) ile bir çok gelişmiş ülkeyle bisiklet konusunda yarışır hale geleceğiz. Bakın şehir demiyorum ülke diyorum.

Tabi şehir adına güzel bir iş yapınca birileri durur mu?

Her hayırlı işe kılçık atınca kendilerini muhalif oldum zanneden tayfanın, şehrin imajını düşünmeden kuracakları cümleleri önemsememek lazım. Zaten bize de birileri göstermese gördüğümüz yok. Zira eskiden yeni çıkmaz. Çöküşün hezeyanları ya da kıskançlığın ciddiye alınmamanın verdiği buhran mı demeliyim? İrtifa kaybı kötü şey. Yoksa bu şehri zerrece seven sevdiğini iddia eden biri bu kötülüğü yapar mı?

Artık Uğur Başkan eski toy günlerinde değil. Ağır azam. Eyvallahı yok. Mesele Konya menfaatleri ise kimseyi dinlemiyor. Kılıcı keskin. Ekibi sağlam.

Uğur İbrahim Altay’ın duyarlı ve vakur yapısını kaybetmeden; kendisinin insani yönünden geçmişte çok faydalanmış, bugünse gerçek yüzünü göstermiş tayfaya verdiği ayarları görünce çok mutlu oluyorum. Sıkı takip etmeyenler gözden kaçırabilir. Kendi çalıp kendi oynayanlar hani! Şehrin riya abideleri!

Konya tam bir bisiklet şehri. Bu projeyi sonuna kadar destekliyor emeği geçenleri kutluyorum. Küçük bir endişemi dile getirip konuyu kapatacağım.

Büyükşehir Belediyesi’nin istasyonlara yerleştirdiği paylaşımlı bisikletler oldukça güvenli. Herhangi bir sorun olmaz. Vatandaşın kendi bisikletleriyle ilgili zaman zaman bisiklet parklarında güvenlik zafiyeti oluşabiliyor. Bunu önlemek adına park istasyonlarının MOBESE tarafından direkt izlenen alanlara yapılması uygun olur. Veya bu istasyonları direkt gören kameralar MOBESE’lere entegre edilebilir. İnsanlardaki güven yerleştikçe bisiklet kullanımı artacaktır.

SANIRSINIZ İSTANBUL’U O FETHETTİ!

Fetih Kutlamaları kapsamında, Fatih Sultan Mehmed Han’ın türbesini ziyaret eden CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun türbenin etrafında ellerini arkadan bağlayarak ve el parmaklarını oynatarak lakayt ve kodaman yürüyüşünü izlediniz mi?

Ben acıyarak izledim. Muhtemelen günler öncesinden çalışılmış hatta provası yapılmış bir PR çalışması. Aklınca İstanbul’un yeni Fatih’i benim, bu şehri ben fethettim diyor İmamoğlu. Ecdadımızla dalga geçiyor. Marifetmiş gibi heykel yapacağından bahsediyor. Bu CHP zihniyeti maalesef ülke hayrına bir iş yapmayacak.

Görüntüleri izlerken zaten bizim gibi düşünenleri kızdırmak istedikleri aşikârdı. Rövanşist duygularla hazırlanmış bir kurgu. İmamoğlu’nun limon işini de anımsatıyor.

Tabi acırken üzüldüğümüz şeyler de vardı. Büyük bir algı operasyonuyla oyunu o gün İmamoğlu’na atan muhafazakâr kitlenin hali… Adam camiden çıkmayıp Kuran okuyordu. Müslüman taklidi yapıyordu. Ne oldu o günler?

ERDOĞAN GİDİNCE DAHA MI GÜZEL OLACAK?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a muhalif olmanın dayanılmaz bir cazibesi var. Sosyal medyada alkışlanmak mı istiyorsun hemen Cumhurbaşkanı ile ilgili olumsuz bir şey yaz. İroni ya da espri kılıfıyla küfret. Kimse yemiyor nasıl olsa. Bizim cenah da sadece izlemekle yetinip cevap yazmadığı için kendilerini o alanın kralı olarak görüyorlar. Erdoğan o makamdan düşsün de ne olursa olsun fikriyatı içindeler. Beyinlerine bu algı yerleştirilmiş.

Irak’ta Saddam gitsin de ne olursa olsun diyorlardı!

Libya’da Kaddafi gitsin de ne olursa olsun diyorlardı!

Suriye’de Esad gitsin de ne olursa olsun diyorlardı! Şimdi hepsi perişan durumda. Şimdi ben bunları yazdım ya biz de iç savaş çıkmaz kıyas yanlış diyecekler!

Ve şimdi Amerika’da Trump gitsin ne olursa olsun diyorlar. Yıkılmaz, darbe olmaz iç savaş çıkmaz denilen demokrasinin beşiği Amerika cayır cayır yanıyor.

Erdoğan Türk devleti ve Müslüman coğrafya için bir lütuftur.

Hatalı olan bir işi varsa eleştirmeli lakin 100 yılda bir ülkenin başına gelmiş bu takdirin kıymetini bilmeliyiz.