Ramazan ayının son 10 gününe geldik çattık. İtikafa girmek, oruç ibadetimizi zirvelere taşımak isteyenler için bulunmaz nitelikte bugünler. Salgın nedeniyle belki daha eksik yaşıyoruz. Lakin her dönemin kendi içinde zorlukları olduğunu biliriz.

100 yıl önce bu topraklarda yaşıyor olsak Dünya Savaşları ile uğraşıyor olacaktık. Bizim yaşadığımız dönemin sıkıntısı da salgın oldu. Ne zaman biter daha kaç yıl sürer bilen yok. Kendiliğinden mi çıktı yoksa kötü eller eliyle mi üretildi, sadece konuşuluyor.

Salgınla ilgili o kadar çok muamma var ki, insan bazen ne yapacağını neye inanıp neye inanmayacağını bilemiyor.

Bir uzman çıkıyor şöyle diyor, öteki çıkıp böyle diyor. Ülkeleri ve şehirleri yönetenler de haliyle bu enformasyon dahilinde hareket etmek zorunda.

Türkiye Sinovac aşılarının ülkeye getirilmesiyle hızlı bir aşılama süreci başlatmıştı. Daha çok Sinovac aşısı beklenirken sevkiyatlar bir anda durdu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Çin’in aşıları göndermek yerine kendi vatandaşlarına yaptığını açıkladı.

İyi de daha öncekileri de kendi vatandaşlarına yapabilirdi. Çin’in aşıları göndermeyi bıçak gibi kestiği tarih, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Hanım ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın Çin ile girdiği polemikten sonraya denk geliyor. Biliyorsunuz ​Çin'in Ankara Büyükelçiliği, son olarak İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ı etiketleyerek yaptığı paylaşımla gündeme gelmişti.

Olayın akabinde, Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne (ABB) bağlı Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) ekipleri, kayıp kaçak arama çalışmaları kapsamında Çin'in Ankara Büyükelçiliği önünde kazı çalışması başlatmıştı. Polemikten hemen sonra gerçekleşen bu olay elbette insanları gerçekliği noktasında şüpheye düşürdü.

Merakım şu, acaba Çin’in Türkiye’ye aşı göndermemesinde bu yaşananların etkisi var mı? Eğer öyle ise bu işin sorumluluğu kime ait? Bunu kamuoyuna açıklamak vicdani bir süreçtir!

Bakan Koca’ya mart ayı sonunda Çin aşısının neden geciktiği sorulduğunda: ‘Çin hükümeti aşı üreticilerine sınırlama getirdi ama biz alabiliyoruz’ demişti. Nisan başında Çin ile Akşener ve Yavaş yüzünden yaşanan kriz sonrası Çin Ankara Büyükelçiliğinin twitter hesabından cevap verilmesi üzerine, Çin'in Ankara Büyükelçisi Liu Şaobin Dışişleri Bakanlığımıza çağrıldı. Büyükelçi Liu'ya söz konusu paylaşımdaki ifadelerden duyulan rahatsızlık dile getirildi.

Üzerinden 1 ay geçti. Peyderpey de olsa alabildiğimiz aşı sevkiyatı zımnen kesildi. 2. Dozu ayrılanlar dışında Sinovac aşısı ülke genelinde tükendi. Şu an sisteme girdiğinizde sadece Pfizer/Biontech aşısı için randevu alabiliyorsunuz. Bakan Koca en son ‘Çin sözleşmeye uymadı aşı göndermiyor’ dedi.

Alın işte uymadım dedi ve göndermiyor? İstediğiniz kadar bağlayıcı sözleşme olsun ne yapabilirsiniz?

Dünyada aşı savaşları yaşanıyor. Herkes önce kendi milletim yani kendi canım diyor.

MERAM’IN FİDE BAHÇESİ

Geçtiğimiz günlerde Meram Belediyesi öncülüğünde KOP destekli hayata geçirilen fide seralarını gezdim. Hasanköy’e kurulan seralar sanki ilmek ilmek işlenmiş. İnanılmaz bir emek olduğu görülüyor.

Özellikle o bölgenin çiftçisine hizmet için yapılmış. Satış reyonunun önünde onlarca araç var. Ben de 30-40 kök fide aldım. Personel hem hızlı hem de sıcak davranıyor. Fiyatlar derseniz maliyetine…

Vızır vızır çalışıyorlar, fidesini alan bahçesine koşuyor.

Fideleri alırken baktım başka bir tarafta online gelen siparişler hazırlanıyor. Siparişi verenler aranıyor eğer evlerinde iseler anında dağıtıma çıkıyor.

Salgın dönemi için böyle bir şeyin düşünülmesi de çok mantıklı olmuş.

Birçokları için basit gelebilir ama bu işlerle uğraşanlar anlar değerini. Başta Başkan Mustafa Kavuş olmak üzere düşünüp hizmete açanlara teşekkür ederiz.