Dokunulmazlığa dokunmayın
CHP, öteden beri diline pelesenk etmiştir bu dokunulmazlık meselesini.
CHP Türkiye’nin mihenk taşıdır. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu CHP’nin aldığı pozisyonla belirlemek mümkündür. O “Ak” diyorsa bileceğiz ki doğru olan karadır. Karşı çıktığı her şeyin tersini yapmak ülkemizin yararına olmuştur bugüne kadar. Garip, ama gerçek.
Acaba CHP dokunulmazlıklardan neden bu kadar rahatsız olmaktadır? Dokunulmazlıkların kaldırılmasını neden bu kadar ısrarla istemektedir? Demokrasi ve insan hakları gibi yaldızlı laflar niyetlerini tam olarak anlatamaz. Ayrıca kendi bindikleri dalı bile kesmeyi göze aldıklarına göre, daha önemli bir sebepleri olmalı.
Milletvekillerinin dokunulmazlığı, onlar için bir ayrıcalık değil, dokunulmazlık bir gerekliliktir. Olmazsa olmazdır. Ayrıca yargılanması çok elzem olanların ferden dokunulmazlığının da kaldırılması mümkünken, tamamını bu koruma çemberinin dışına çıkarmanın mantığı nedir? CHP bunu neden ısrarla ister? Bu güne kadar ülkenin hayrına olan hiçbir çalışması olmayan CHP’nin bu konudaki ısrarı sizce de dikkat çekici değil mi?
Gündemde dağdaki teröristlerin meclisteki uzantılarının yargılanması konusu var. Ve bu konu her şeyden daha önemli. Bu mesele çözüm beklerken, acilen de çözülmesi gerekirken bu konunun genelleme yapılarak sulandırılması size de anlamlı gelmiyor mu? Bunu yaparken CHP acaba hedef mi saptırmaktadır? “Cambaza bak, cambaza” demenin ne zamanıdır, ne de yeridir. Ama CHP bunu hep yapmaktadır.
CHP, önümüzdeki 50 yıl içinde iktidara gelmeyi düşünmüyor. Ayrıca iktidarı istediğinden de şüphem var. İktidar kolay değil. Ateşten gömlek. Durum böyle olunca CHP muhalefet görevini yapmak zorundadır. İktidarın tekerine çomak sokmak için de elinden ne gelirse yapacağından kimsenin şüphesi yok. İşte tam da burada dokunulmazlıkların kalkması, CHP’nin ekmeğine yağ sürecektir.
Dokunulmazlıkların kalktığı andan itibaren CHP’nin atağa geçeceğinden kimsenin şüphesi yok. Bakanlar hakkında sürekli olarak suç duyurunda bulunacak, hükümetin sağlıklı çalışmasını engelleyecektir. Her yapılan icraatı tartışılır hale getirerek bir taraftan açılan davalarla, bir taraftan da halkın gözünden düşürerek hükümeti felç edecektir. Bugüne kadar yapılan yararlı işleri Anayasa Mahkemesine götürerek niyetini nasıl ortaya koyduysa, bundan sonra da yapacağı budur.
Başbakanın, Kılıçdaroğlu’nun restine “Gördüm” diyerek restle cevap vermesi ne kadar hayırlı olur bilmiyoruz. Ama bizim düşündüğümüzden daha fazlasını düşüneceklerinden de hiç endişemiz yok. İktidarda kimin olduğu önemli değil. Kim olursa olsun, “Dokunulmazlık” olmalıdır. Bunun böyle olması gerektiğini Kılıçdaroğlu da biliyor aslında.
Yürüyen ata kamçı vurulmaz. Pişmiş aşa su katılmayacağı gibi. Öyleyse dokunulmazlığa dokunmayın.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.