DOST DOST DİYE -2
Düşenin gerçek dostu yoksa kendisine yardım edecek dostu da olmaz. Dostlarla her türlü dayanışma içinde bulunulur, yenilir, içilir ancak mümkün mertebe alışveriş yapmaktan uzak durmak her zaman lehimize olur. Çünkü dostluk başkadır, alışveriş başkadır.
Herkese dost olmaya çalışmakta insanı hayal kırıklığına uğratır. Zira herkese dost olmaya çalışanın pek dostu olmaz. Güzel bir söz vardır: “Eski dostunu yâd eyleme, bir gün olur buluşursun, nimet yediğin kapıya hıyanet eyleme, bir gün olur sürünürsün.” Denilir. Neyse dünden yarım kalan hikâyemize dönelim.
Kimsesi olmadığını öğrendiği kadına; Kendisinin de yalnız olduğunu söyler ve bu evde birlikte yaşayalım sen evin işlerini ve yemekleri yaparsın der, yaşlı kadın hiç düşünmeden kabul eder. Bir süre sonra yaşlı kadın bizim kine, kendine uygun bir kız bulup evlenmesini söyler.
Bizimki böyle bir kızı nasıl bulacağını, kendisinin tanıdığı olmadığını söyler. Yaşlı kadın ona uygun bir kız tanıdığını ve kendisiyle görüştürebileceğini söyler. Görüşmeler sonucunda evlenmeye karar verilir ve düğün davetiyeleri basılır.
Bizimkisi kırgın olduğu halde çok samimi dostunu yine de unutamamıştır. Biraz da geldiği konumu görmesi açısından samimi arkadaşına da davetiye gönderir. Düğün günü gelir çatar. Saf adam düğün salonunda bir şeyler söylemek isteğiyle mikrofonu alır ve başlar yaşadıklarını anlatmaya…
Eskiden çok sevdiğim bir dostum vardı. Bir gün işleri bozulunca benden borç para istedi elimdeki bütün parayı verdim. Evlenmek üzere olduğum nişanlımı çok beğendiğini söyleyerek benden istedi. Çok üzülerek onu da kendisine verdim.
Çünkü biz gerçek dosttuk onun üzülmesini istemedim. İşlerim bozulduğunda onun fabrikasına gittim ve çalışmak için kendisinden iş istedim. Bana iş vermedi. Çok üzüldüm, ama yine de arkadaşıma kızmıyorum çünkü biz gerçek dosttuk.
Bu konuşma üzerine kurnaz olan arkadaşı daha fazla dayanamaz mikrofonu eline alır ve başlar konuşmaya; Benim de bir zamanlar çok sevdiğim bir dostum vardı. İşlerim bozulduğunda kendisinden para istedim, bütün parasını bana verdi.
Sonra ondan nişanlısını istedim, üzülerek nişanlısını da verdi. Nişanlısını istememin nedeni o kadının arkadaşıma layık olmamasıydı(Hayat kadınıydı). Kendisi çok saf olduğu için arkadaşımı o kadından bu şekilde kurtardım.
İşleri bozulduğunda gelip benden iş istedi, Arkadaşımı kendi emrimde çalıştıramazdım, o yüzden iş vermedim. Günün birinde karşılaştığı yaşlı adam benim babamdı. Babam ölmek üzereydi, onu arkadaşımın yanına ben gönderdim ve mirasını ona ben bıraktırdım.
Evine gelen dilenci kadın benim annemdi. Ona bakıp iyi yaşamasını sağlamak için gönderdim. Su anda evlenmekte olduğu kişi de benim kız kardeşim. Onu arkadaşımla evlenmesine ben ikna ettim. Değerli misafirler, işte biz böyle Dostuz…
Selam ve muhabbetle…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.