Muzaffer Kırmacı

Muzaffer Kırmacı

“Dost, dost gerek…”

“Dost, dost gerek…”

        Sayılı gün değil mi, göz açıp kapayıncaya kadar  geçer. Ömrümüz varsa,   1 Kasım’ı da görürüz, seçimden sonra saçımızın ak mı kara mı olduğunu da.

            Bu seçim öyle-böyle bir seçim olmayacak. Gururun, kızgınlıkların, kırgınlıkların, sitemlerin, gönül koymalarının bir kenara itildiği geleceğimizin oylandığı bir seçim olacak. Ya huzuru, istikrarı, kalkınmayı, büyük devlet olmayı oylayacağız, ya da bugün yaşadığımız kaosu, belirsizliği, bulanık suda balık avlamayı, yarından endişeyi onaylayacağız.  Neyi tercih edersek edelim, neticesi bire bir bizleri ilgilendirecek. Halkımızı küçümsedikleri için sade vatandaşa “İstikrar senin neyine?” deseler de, bu kısa dönemde istikrarın ne demek olduğunu da görmüş olduk. Bunda da bir hayır vardır muhakkak.

            İş yapanlar yanlış da yaparlar. Hiç iş yapmayan birinin yanlış yapma ihtimali yoktur. 13 yıldan beri ülkeyi yönetenlerin de yanlışları olmuştur. Herkesin gönlüne göre icraat yapmak, takdir edersiniz ki, mümkün değildir. Bizler sadece yanlışları baz alarak hareket tarzımızı belirlersek, doğru yaptığımızı söyleyemeyiz. Gönlümüzün terazisine yanlışlarla doğruları koyacağız. Tavrımızı terazinin ağır çeken kefesine göre belirleyeceğiz. Ama terazide hile de yapmayacağız. Kriterimiz hiçbir zaman kişisel olmamalıdır.

            Seçim,  gündemimize girer girmez “İttifaklar” da ön plana çıkmıştır. En çok da ittifakla Saadet Partisi yan yana gelmektedir. Yüzde 1’lik farkın bile çok önem kazandığı sistemde ne yazık ki SP de kendisini fasulye gibi nimetten saymaya başlamıştır. Genel Başkan Kamalak “İktidara yürüyoruz” diyerek pazarlık payını yükseltmek istese de, Kamalak’ın nereye yürüdüğünü siyasetle ilgilenmeyen insanlar bile görmektedir. Kamalak’la yola çıkanların yarı yolda boyunun ölçüsünü alacağı, daha şimdiden bellidir.

            Kamalak bu seçimde AKP’ye kur yapa dursun, AKP tabanı bu birlikteliğe şiddetle karşı çıkmaktadır. Kamalak’ın ipiyle kuyuya inmek, akıllı insanların işi değildir. “Biz herkesle ittifak yapabiliriz” diyerek aba altından sopa gösterdiği herkesin malumudur. Kamalak başka bir partinin genel başkanı olarak, elbette AKP’yi taltif edecek de değildir. Ama  “AKP hiçbir şey yapmamıştır” diyecek kadar pervasız da olmamalıdır. Dediği gibi 13 yılda AKP hiçbir şey yapmasa da, mahkeme salonundan kovulan avukat eşinin türbanlı olarak savunma yapabiliyor olması da bir şey değil midir? Cumhurbaşkanlığı Sarayında şampanya patlatarak yapılan kutlamaların yerine Şehitlerin ruhuna Kur’ân tilaveti de bir şey değil midir Sayın Kamalak? Biz bu günleri çok özlemiştik, siz özlemediniz mi Sayın Kamalak?

            Sayın Kamalak’ın memleketinde sık kullanılan bir atasözü ile seslenmek isterim Kamalak’a: “Dost, dost gerek, muamalesi dürüst gerek…”

            Son sözü de Mevlana’mıza bırakalım: “Ya göründüğün gibi ol, ya da olduğun gibi görün…”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Muzaffer Kırmacı Arşivi
SON YAZILAR