Esnaf Haklı, Fırsatçılar Sahnede
Şüphe yok ki esnafın haklı talepleri var. Konya ile eş değer olan illerde kafe ve restoranlar %50 kapasite ile açıkken Konya’da açık olmamasına kızıyorlar.
Kasım ayından beri kapalı esnaf. Gel-al veya paket servisi olmayanlar gerçekten zor durumda. Bununla ilgili daha evvel birkaç yazı yazmıştım.
Bu şehrin ülkedeki imajıyla ilgili yıllardır savunduğum tezler var. Takip edenler mutlaka hatırlayacaktır. Konya’da yaşanan küçük bir hadise bile neredeyse bütün şehre mal edilerek sunulur. Geçtiğimiz günlerde bir esnafımızın Mevlana Türbesi civarında masa sandalyeleri yakması bir anda muhalif medyanın ilgi odağı olmuştu. Ulusal gazeteler manşetlerle yüklendi.
Yine bir grup esnafın bu olaydan sonra organize olarak Konya Valiliği önünde toplanması muhalif medyanın ‘hazine’ bulmuş gibi olaya yaklaşmasına sebep oldu.
Peki, bu işi çözecek olan kişi Konya Valisi Sayın Vahdettin Özkan mı? Anlatayım.
Mart ayı ile birlikte geçtiğimiz yerinde yönetim uygulaması ile valilere bir takım inisiyatifler bırakıldı. Bu doğru. Lakin bildiğiniz gibi Konya harita renkleri oluşturulurken ilk ağızdan kırmızı olarak başladı. Şimdi yeni harita açıklanmadan ‘çok yüksek riskli’ iller grubundan çıkamıyor. Bu konuda alınan kararlar direkt olarak Bilim Kurulu öncülüğünde Sağlık Bakanlığı tarafından veriliyor.
Yani Vali Bey’in ‘hadi ben lokantaları kafeleri yarı kapasite ile açtım’ deme yetkisi yok.
Bir kere bu ayrımı doğru anlamamız gerekiyor. Konuyla ilgili başta Valilik ve Esnaf ve Sanatkârlar Birliği Başkanı Sayın Muharrem Karabacak olmak üzere birçok yetkili ile temas ettim.
Valilik önünde esnafın toplandığı gün, KONESOB Başkanı Muharrem Karabacak, Birlik Yönetim Kurulu üyeleri Pastacılar Odası Başkanı Kadir Kağnıcıoğlu, Lokantacılar Odası Başkanı Ali Osman Karamercan ve Kahveciler Odası Başkanı Mehmet Adil ile birlikte Vali Beyi ziyaret etmişler. Mesele gerek valilik gerekse vekiller aracılığıyla Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca’ya iletilmiş. Zaten İl Pandemi Kurulu toplantısında da en çok gündem oluşturan konu buymuş. Gelecek hafta bir ihtimal bakanlık izni ile %50 kapasite ile açılış izni ihtimali üzerinde duruluyor.
Tabii biz bunları söylerken Konya’da vaka sayıları da hızla artmaya devam ediyor. Bu şartlarda nasıl olmasını bekliyoruz? Öteki taraftan esnaf da haklı ‘İstanbul’da yakın oranlarla açıksa neden Konya’da kapalı?’
Gerginlik ile bir şeyi çözemeyeceğimiz aşikâr. El birliği ile Konyalı olarak esnafımıza can vermeliyiz. Ne kadar hızlı şekilde maviye dönersek bu o kadar kolay olacak.
Ulusal medyayı görüyorsunuz Konya’daki küçük bir olaya bile deprem oldu edasıyla bakıyorlar. Tıpkı yazar kasa fırlatma hadisesi gibi bir kıvılcım peşindeler. Yanlış anlaşılmasın, şu an yapılanlar organizedir demiyorum, böyle olaylara atlamak için fırsat kolluyorlar. Haber olarak verilmesinde bir beis görmüyorum. Lakin kışkırtıcı yayınlar en başta Konya’mıza zarar verir. Hele hele ‘İktidarın kalesinde esnaf çileden çıktı’ gibi başlıklar tam anlamıyla sansasyon kokuyor, fırsatçılık yapıyorlar.
Konya her ne olursa olsun vakur bir şehir. Esnafımızı anlamalı gerekeni ivedilikle yapmalı ama böyle şeylere de fırsat vermemeliyiz.
HALİL İBRAHİM PARLAK’A ÖNEMLİ GÖREV
İhlas Haber Ajansı Konya bölgesinde uzun yıllardır görev yapan gazeteci dostum, kardeşim Halil İbrahim Parlak’ın Basın İlan Kurumu Hatay Şube Müdürlüğü’ne atandığını öğrendim. Gerçekten verilen her görevi layıkıyla yapabilecek kalitede, mesleğe yıllarını vermiş sürekli basın kartı sahibi bir isim. Hatay’da çok başarılı olacağından şüphemiz yok. Kendisini tebrik ederim, hayırlı uğurlu olsun inşallah.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu şekilde giderseniz,sizi de bir ile BİK şube müdürü olarak atarlar nasıl olsa.Her halde sizin istediğiniz de bu.Yoksa ortalık yangın yerine dönmüşken bu iktidarın arkasında durmazdınız sanırım
Yanıtla (1) (2)Siz acaba bu kadar olayları neden hafife alıyorsunuz.Ortalık yangın yeri,zaten ülkede ekonomik kriz son derece hem milleti,hem esnafı iyice çökertti.Siz hala aman Konya’ya laf gelmesin,aman Konya’da kimse sesini çıkarmasın,beceriksiz iktidarın yaptıklarına hep birlikte karşı durulmasın derdindesiniz.Üstüne bir de bu Corona belası geldi,ama iktidar hala işi sıkı tutmuyor.Tamam tedbirler alacak.Tamam bu iş valinin meselesi değil.Ama tedbir alınacaksa bütün ülkede alınacak ve sıkı takip yapılacak.Aynı zamanda tedbir alırken,mecburen kapalı olması gereken ve kapatan esnafa,işsiz kalan işçiye,devletin para musluklarını açması ve bizzat her ay muntazaman maddi destek sunması gerekir.Her ay bu esnafa,işsiz kalmış işçinin hesabına para yatırması gerekir.İktidar cebinden vermiyecek,yine bu milletten aldığı,topladığı vergilerden verecek.Sizin iş iyi,düzenli bir geliriniz var.Bu insanlar bu krizde,bu pandemide ne yer,ne içer,nasıl ev kirasını veya pandemiden önce ev-araba aldıysa,taksidini nasıl öder,apartmanının aidatını,çocuğunun harçlığını nasıl öder,Pazar alışverişini nasıl yapar hiç düşünmüyor musunuz.Bunu yetkililer düşünmüyor mu?Siz istiyorsunuz ki,koyun gibi susalım,o ne hayat,kimse burada veya ülkede ne kriz,ne de pandemiden dolayı bir sorun olduğunu anlamasın,bilmesin.
Yanıtla (2) (1)