Fair Play ve Konya
Karatay Belediye'mizin Avrupa'dan aldığı Fair Play büyük ödülü ile TMOK Fair Play Komitemizin ülke genelinde üniversite gençliğine ulaşarak yürüttüğü beşincisini Selçuk Üniversitesi BESYO öğrencileri ile gerçekleştirdiğimiz "Fair Play Kervanı" ile ilimizde Fair Play bir kez daha gündeme gelmiş olması nedeniyle bu yazımla Fair Play'in açılımını yapma doğru anlaşılmasına katkı vermek istiyorum.
Fair Play'in Türkçe anlamına baktığımızda;
Fair: Saf, temiz, dürüst, namuslu, adil, her şeyin doğrusunu söyleyen
Play: Hareket özgürlüğü, hareket etmek, faaliyet, oyun, oynaşma, oynamak, eğlenmek, temsil etmek gibi hayatımızın içindeki eylemlerimiz anlamına geliyor.
Fair ile play birleştirdiğimizde çıkan Fair Play sözcüğü bize yaptığımız işlerden oyun ve sosyal faaliyetler gibi yaşamımızda nasıl bir eylemin içinde oluyor isek burada bize temiz yapmayı, namuslu, dürüst ve adil olmayı işaret ediyor.
Fair Play'ın dürüst oyun, dürüst davranış anlamını taşıdığını biliyoruz.
Fair Play'ın tam anlamı ise: Etik üstü davranıştır. Etik davranış her konuda kuralları dürüstlükle ve saygı ile uygulamak demektir. Fair Play ise tüm bunların üstünde kişisel çıkarları ve hırsları bastırarak yaşamda üstün insan ruhunu ortaya koymaktır. Sevgi, dostluk, kardeşlik anlayışı olan Fair Play’in sınırı yoktur. Dünyada tüm sınırlar yapaydır. Çünkü en önemli sınır gönüllerin sınırıdır.
Bu nedenle TMOK Fair Play Komitesi tarafından sporumuz ile toplumsal yapımızın güzelleşmesi adına her yıl "Sportif Fair Play-Toplumsal Fair Play" diye iki ayrı kategoride ödüller vererek insanlarımızı teşvik etmektedirler
Gıybet, yalan söylemek iftira atmak, insanları çekiştirmek yani gıybet etmek, insanlarla alay etmek küçük görmek, başkasının hakkını gasp etmek; büyük günahlar içinde olduğunu Allah'ın ayetlerinden, Peygamberimizin hadislerinden biliyoruz.
Yaptığımız iş ve eylem ne olursa olsun Fair Play ruhu da bizi bunlardan men etmiyor mu? Bana göre Fair Play ruhu aynı zaman insanı sevme, değer verme, hakkını teslim etme ve de kul hakkından uzak durma halidir.
Fair-Play'in özünü yansıtırken Tanrının sesi -Vicdanın sesi deniyor-Yüce kitabımız Kuran-Kerim’de Allah'ın ayetlerine Peygamberimizin hadislerine baktığımızda İslam öğretisi ile bu topraklarda yetişmiş değerlerimizin düşünce ve felsefelerini incelediğimizde de Fair Play olgusu arasında benzer çok özellikler görüyoruz.
Yüce Allah ŞUARÂ, Ayet 183 de;
"İnsanların hakkı olan şeyleri kısmayın. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın, buyuruyor."
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) efendimiz bir hadisi şerifinde;
"Kimin yanında kardeşinden haksız olarak alınmış bir şey varsa bundan dolayı hak sahibiyle helalleşsin! Ahirette hiç bir dinar ve dirhem yoktur! Kardeşinin hakkı için kendi sevaplarından alınmadan önce dünyada iken onunla helalleşsin! Ahirette zalimin (haksız yere aldığı şeyi) hakkı karşılayacak sevabı bulunmazsa kardeşinin kötülükleri (günahları) alınır ve o zalimin üzerine atılır" buyuruyor.
Sizlere bu topraklarda yetişmiş değerlerimizden örnekler verecek olursam;
Yunus Emre; "Bir kez gönül yıktın ise, Bu kıldığın namaz değil.
Yetmiş iki millet dahi, Elin, yüzün yumaz değil."
Şems-Tebrizi; "Sevmek bu kadar güzelse kimbilir sevmeyi yaradan ne kadar güzeldir."
Hz.Mevlana; "Kusur bulmak için bakma birine, bulmak için bakarsan bulursun. Kusuru örtmeyi marifet edin kendine. İşte o zaman kusursuz olursun."
Tarihe iz bırakmış adaletli davranışlarıyla, atalarımız insanların renk, dil, din ve mensup oldukları millet farkına bakılmaksızın imparatorluğu yönetmişlerdi.
bugün “Demokratik” geçinen ülkelerdeki insan hakları uygulamalarını bile çok çok aşan meşhur “Aman nâme” siyle, Fatih Sultan Mehmed han hıristiyan halka verdiği “hak ve özgürlükleri" beş ana madde de özetlersek;
İnanç Özgürlüğü, İbadet Özgürlüğü, Kıyafet Özgürlüğü
Seyahat Özgürlüğü - Ticaret Özgürlüğü.
Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk “ Ben sporcunun
zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim” derken bir sporcuda aranan özellikleri ne güzel tarif etmiştir.
İşte burada ancak bir zeresini yansıtabildiğim örnekler içinde İslam inancımıza baktığımızda, Tarihi değerlerimizin davranışlarını, düşünce ve felsefelerini incelediğimizde Fair Play olgusunun özünü islam öğretilerinde, kütürümüzde, tarihimizde görüyoruz.
Konya'mızda yatan 6 ismi bilinen 14 Peygamerin ve 379 evliyanın yattığı bilinmektedir. İlimizde yaşamış değerlerimizden Hz.Mevlana,Sadrettin Konevi,Şemzi-i Tebrizi, Hacı Veyis Zade Mustafa Efendi,Ladikli Ahmet Aga gibi Konya'mızda yaşamış 379 çeşitli sıfatlar ile anılan evliyanın yatmakta olduğu bilimektedir.
Öyle ise bu topraklarda yetişmiş değerlerimizin torunları olarak bizlerin, onların yaşamlarına öğretilerine bakmamız, kendimize örnek almamız gerekmez mi? O halde sporumuzun güzelleşmesi, toplumsal barışımızın gelişmesi adına şehrimizi ve sporumuzu yönetenlerimiz başta olmak üzere Fair Play ruhunun tanıtılması, benimsenmesi, yaygınlaşması adına hepinize,hepimize görev ve sorumluluklar düşmüyormu?
Aldığı ödüllerle Konya'mız "Fair Play'in Başkenti" diye anılıyor olması çok anlamlıdır, bunu daha anlamlı hale getirmek için faaliyetlerimizi yoğunlaştırmamız, yeni örnekler çıkarma adına daha çok çalışmamız gerekmez mi?
Hz.Mevlana; "İyi Değilim Demek Ne Haddimize,Şükürler Olsun Her Halimize " diyor.Bende; Fair Play'sız yaşam ne demek, spor ne demek,bir idim on olduk,yüz olduk.Bu kadar Fair Play dostuna ulaşmışsak Ne Mutlu Bize..Binler, milyonlar olacağız İnşallah diyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.