Bu bir milat mı?
Süper Lig’in 6. haftasında oynanan Kasımpaşa-Rizespor müsabakasında ve sonrasında yaşananlar ve ilimiz hakemlerinden Deniz Çoban'ın maç sonu açıklamaları ve sonrasındaki gelişmeler sonucu Deniz Çoban'ın hakemliği bırakma kararı futbolumuz adına "bir milat" olmalı mıdır? Bilemeyiz ancak bu yaşananlardan her kesim gereken mesajı almalı ve bir sonuç çıkarmalıdır.
Bu güne kadar bir hakemin maç sonu bu tür bir açıklama yaptığına hiç tanık olmamış olabiliriz, "TFF'nin talimatları, MHK'nin kuralları olabilir", Deniz Çoban sıra dışı fakat talimatlara aykırı bir açıklama yaptığını da kabul edelim ve hakemliği bırakma kararını bekleyelim, isteyelim, keyfini çıkaralım ve hatta bundan çıkar gözetip eski hesapları karıştıralım ve "Güzel Oyuna" yol açalım öyle mi?
Hakemimiz, Deniz Çoban maç sonu görüntüleri izledikten sonra empati yaparak vicdanın sesini dinlemiş canlı yayına çıkıp, “Hatalı kararlarımla her iki takıma zarar verdim, özür diliyorum. Bir hafta içinde kendimle ilgili bir karar vereceğim” demiş ve sonrasında "hakemliği bıraktığını " açıklayarak bir duruş ortaya koymuş erdemliğini göstermiştir. Futbolumuzun aktörleri ve yönetenleri bundan nasıl bir sonuç çıkaracaklar,
Rizespor'lu Kweuke'nin beyin altındaki çirkin düşüncesi içindeki eylemi ile Deniz Çoban'a yanlış karar verdirtmesini, rakip arkadaşlarının emeğini, parasını çalması ve tüm bu yaşananlara sebebiyet vermesini, futbolun doğasında görüp normal mi karşılayacaklar yoksa bedelini ödetecekler mi? Deniz Çoban'ın yürekli itirafı ve tarihi kararına nasıl bir anlam yükleyecekler,
Kaybeden tarafların çoğu kez hakemleri yaylım ateşine tutarak, hakaretler yağdırıp, hayali senaryolar üreterek futbolumuzu kaosa sürükleme çabalarına alıştığımız görüntülerin aksine canlı yayında Deniz Çoban'ı bu kararından vazgeçirmeye çalışan Rıza Çalımbay'ın "Sizin gibi hakemlere ihtiyacımız var. Herkes hata yapar. Kafanıza takmayın. Büyük bir yüreklilik sizin bu yaptığınız" ifadeleri içindeki olgunluğu ile sergilediği tavrı örnek almayacak, takdir etmeyecek, gelecek nesillere "Türk Antrenörü" modeli olarak taşımayacak mıyız?
Bekleyip göreceğiz..!
Günümüzde büyüleyici atmosferi içinde "Futbol"un Sadece "Oyun"dan ibaret olmadığı büyük bir "Endüstri" haline dönüştüğü içindir ki; "Dünya Futbol Organizasyonu"nu yöneten FİFA ve UEFA ile Ulusal anlamda ülke Federasyonları gibi kuruluşlar "Güzel Oyunu" ortaya çıkarma adına "Sporsal Fair Play" ve "Finansal Fair Play" adı altında teşvikler ve tedbirler getirmekte olmaları nedendir?
"Fair Play" olgusuna "sözde" mi, "özde" mi sahip çıkabildiğimiz sonuçları ile karşımıza çıkmış ve çıkacaktır. "Fair Play sadece bir davranış biçimi değil, aynı zamanda bir düşünce tarzıdır." Bu düşünce tarzı sahtekarlığın ortadan kaldırılması, izin verilmeyen psikolojik baskılar, istismar, fiziki ve psikolojik şiddet, eşit olmayan şanslar, doping ve sporda rüşveti kapsamakta olduğu gerçeği görülmelidir.
Ve....! Toplumumuzun tüm katmanları ile Futbolumuzu yönetenler bu yaşananlara bir anlam yüklemeli, olayın aktörleri; Deniz Çoban, Rıza Çalımbay ve Kweuke'ye hak ettiklerini yaşatmalıdırlar.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.