Hadi biraz rahatlayalım
Kasım’da kışı yaşarken geriliverdik.
İnsanoğluyuz yaa.
Yazın güneşi görür “Offf sıcak yandık” deriz. Yağmur yağar “Tühh çok kötü ıslandık” deriz. Kar yağar “döndük bittik” diye ağlaşırız.
Yani insanoğluyuz. İnsanoğlu olmak günümüzde maalesef bize şükretmeyi unutturdu. Para pul sahibi olmak, hak etmediğimiz makamlara paraşütlerle inmek, iyi giyinmek çok yemek ne acıdır ki günümüzde bir ayrıcalık haline geldi.
Öyle bir an geliyor ki insan olduğumuzu dahi unutuyoruz. İki üç gündür kardan çamurdan şikayetçi olanları dinliyorum. Belki kendi açılarından haklılar.
Ama niye evimize işyerimize gelirken ıslandık diye çığlık atıyoruz.
Niye hastanelere gitmeye çalışanlara, hastane koridorlarına, ameliyattan çıkanların yüzüne bakıp halimize şükretmiyoruz. Niye “Çok şükür halimize” demiyoruz.
Niye evde televizyon kanalı çekmiyor, elektrik gitti diye isyan ediyoruz. (İş yerlerinde, fabrikalarda kesilen elektriğe tamam).
Evde elektrik kesilip internet gittiği zaman niye o anda “Cezaevindeki bir mahkumunun yerine kendimizi koyup empati yapamıyoruz?”
Niye, “Allah’a bir kere şükürler olsun dört duvar arasında değilim, o insanlar ne yapıyor ki? Hiç değilse yanımda konuşacağım sarılacağım çoluğum çocuğum anam babam var. Şükürler olsun ya rabbim” demiyoruz.
………….
Diyemiyoruz…
Kusura bakmayın da di-ye-mi-yo-ruz…
Şükürsüzlük denizinde boğuluyoruz da farkında değiliz.
Ha sakın ha canım bugün Polyanacılık oynamak istiyor filan sanmayın. Beni en iyi anam babam, eşim çocuklarım, biraz da çalışma arkadaşlarım bilir.
Yazılarımız sizin zaman zaman yanıltıyor. Biz isyan etmiyoruz. Biz “Antep’te, Kayseri’de, Mersin’de Erzincan’da varken bizde niye yok?” diye soruyoruz.
“Bu çağda, bu teknolojide bu hatalar nasıl yapılır?” Yazık günah değil mi diyoruz.
Ya buraya da Amerika’daki gibi bir kar yağsa demek ki 100 bin kişi ölecek…
Neyse sizi rahatlatacağız derken yine kendimizi germeye başladık.
Alın sizlerden gelen bir kare daha. Yorumunu yazmadım. Kendim yorumladım.
Burası bizim tarihi turistik Aziziye Caddesi’nin son hali.
Biliyoruz ki bu cadde de tarihi restorasyon çalışması var. Yağışlar başladı. Ortalık berbat. Kar kış kıyamet. Bir de buradaki esnafın yerine empati yapsak. Ve hepimiz biliyoruz ki burası şehrin çok önemli yerlerinden birisi…
O zaman herkes birbirine sormaya başlıyor “bizim neremiz düzgün ki”?
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Oyun bittiği zaman şah da piyonda aynı kutuya atılır.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Moda deyimi ile empati yapmayı becerebildiğimiz zaman ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.