Uğur Özteke

Uğur Özteke

HALCİLER, BİZİ VURMADAN…

HALCİLER, BİZİ VURMADAN…

Hep söyleriz yaaa. Bizim meslek dünyanın en nankör mesleklerindendir. Tabiri caizse ne İsa’ya ne Musa’ya yaranma gibi bir şansımız asla yoktur. Özünde bizim kimseye de yaranma gibi bir niyetimiz olmasa da hiç kimse sizin yazdıklarınızdan mutlu olmaz. Bu ister doğru olsun ister yanlış isterse eksik olsun.

PUSULA Yayın Grubu olarak şu pazar, manav, AVM, patlıcan, patates, soğan işlerine hiçbir şekilde girmedik. Girdik şöyle girdik Reis ne diyorsa; o demeçleri aldık onu gazetemizde internet sitesinde yayınladık. Bunları yaparken de insafı hiç elden bırakmadık.

Özellikle bizim Anadolu’daki insanımızın Allah’tan korkan kuldan utanır yapısını bildiğimiz için onları direk “hain” ilan edemezdik. Dahası bizim bildiğimiz bu meslek sahibi insanlar direkt Reis’çi idiler. Biz bu insanlarla oturur kalkar, yer ve dertleşiriz. Biz birbirimizi biliriz. Hatta geçenlerde bu isimlerden birisiyle hastanede karşılaştık. Boynuma sarıldı “20 yıl önce bana ne haber Saadet’çi diye takılırdın. Bak artık AK Partiliyim” demişti.  

Bizim Haber Merkezinde pazartesi günü “Halde Büyük Vurgun” başlığı ile Ticaret Bakanımız Ruhsar Hanım’ın haller ile ilgili haberini aldık koyduk. Bu haberi desteklemek için de aynı gün Reis’in “Halde terör estirenlerin işini de bitiririz” sözlerini fotoğrafı ile sayfamızda yayınladık.

…………….

Vay anam vay….

Sen misin Ticaret Bakanının dediğini haber yapan. Sen misin Reis’in dediğini yazan…

Bizim garip hal esnafımız malum güne gece karalığında başlarlar. Sabah ezanlarının ardından gazetemiz ellerine ulaşınca, haldeki abonelerimiz ve diğer dostlarımız başladılar döşenmeye…

Ne adaletsizliğimiz, ne insan olmadığımız kaldı…

………..

Üzüldün ama bu dostlara hiç kızmadım kırılmadım. Empati yaptım.

Gün batmış gecenin bir yarısı herkes sıcacık yatağında mışıl mışıl yatarken ekmek parası için evinden çıkan yağmur, kar, don demeden çalışan halci dostumuz tam işleri rayına koyup çayından bir fırt çekip eline PUSULA gazetesini alıyor ahaaaaaaaaaaa; “dost bildiğimiz, bizim gazetemiz dediğimiz gazete bizim aleyhimizde yazıyor”…

Nerede ise adamlara bir alanen hain demediğimiz kalıyor. (Allah’a çok şükür biz hiç demedik de)

Bu yazışmalar bu telefonlar olurken daha gün kararmamıştı. Günün doğarken bazı şeyler çok daha netleşiyordu.

…………..

Aradan iki üç gün geçmesini bekledik. Başta Reis olmak üzere hükümetin, bakanların kızdığı bu hal işi de gün gibi ağarmaya başlıyordu. Bu iş de ağırlık ne hikmetse Ankara ve İstanbul’da oluyordu. Yani hükümetin buralarda hallere alternatif kurduğu Tanzim Satış yerleri bu iki büyük şehirde odaklanıyordu.

Mesela Konya’da böyle bir şey olmuyordu. Olmayacaktır da.

Bunun üzerine o gün bize çok kızan kendi açılarından haklı olsalar da birbirimizi kırdığımız halci esnafı ile daha sakin konuşuyorduk.

Onlar da sanki biraz rahatlamışlardı.

İçlerinde samimiyetlerinden hiçbir şüphe duymadığımız aile boyu geçmişte Saadetçi günümüzün AK Partili halci dostumuz diyordu ki; “Uğur abi çok yaralıyız. Vallahi de billahi de bu işin borsası Ankara İstanbul’da Konya’da değil. Antalya’da olur. Saat 10’da fiyatlar bellidir. Ama şimdi patates 4.5 lira ya. Yemin ederim yerinde 5.5 lira. Soğan 3 liradan satılıyor ya. Yerinde 3.200…”  dedi ve dünkü Antalya borsasının fiyatını attı.

fotototototo.jpg

 

Kira, KDV, stopaj, rüsum vallahi abi bunlar hep girdi maliyeti. Bak abi daha kasaların maliyeti yok. Bu iş böyle gitmez. Sürmez. İnan bizim böyle bir iş yaptığımız filan yok. Biz niye Reis’e karşı olalım, niye millete karşı olalım? Ama bizim için yazılanlar, söylenenler çok canımızı yakıyor.”…

……………

Biz dertleşmeye “sıkıntı nerede?” diye kendimizce soruyoruz.

Şu anda tanzim satış mağazalarının kirası yok, vergisi yok, işgaliye, hava parası yok. Kar-zarar hesabı yok. Belediye o gün zarar etse ne olur, kim bir zararın hesabını kime soracak? Hatta işçi de belediyeden. Satış yapanlar maaşı ödenen personellerden. Yani eleman maaşı, sigorta ve diğer masraflar yok.

…………..

Bu kez halci gibi tersinden bakıyoruz olaya. Patates fiyatı tanzim satış noktalarında 3 TL ise 4 TL’den patates satan esnafa da çok yüklenmemek gerekiyor değil mi?

…………….

Elbette denetim şart. Hem halde hem de son satış noktalarında girdi-çıktı faturaları bağımsız denetçiler tarafından denetlenmeli.

Herkes ucuz yesin, hepimiz hem ucuz hem de sağlıklı beslenelim.

Reis’in de mücadelesi de bunun için değil mi?

Ama dün bir kez daha anladık ki ülkenin belkemiği esnaf da, sebze ve meyvelerin sofralarımıza taze taze gelmesi için herkes sıcak yatağında uyurken mesai harcayan hal esnafı da en önemlisi de alın teri döken üretici kardeşlerimiz de unutulmamalı ve bunları hoyratça yok etmemeliyiz.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Çok para ile aldığın her şeyi değerli sanma. Pahalı başka kıymetli başkadır

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Trafikte sabırlı olmayı başardığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
16 Yorum
Uğur Özteke Arşivi
SON YAZILAR