24 Haziran’da tüm partilerde milletvekilliği aday aday listeleri doluydu.

Her partiye onlarca vatandaş talip oldu.

Baktığınız  zaman vatanına vatandaşına hizmet etmek isteyen bu kadar çok kişinin olması tabi ki sevindirici bir tablo.

Vatandaşın tek merakı şu;

Acaba gerçekten hizmet aşkı mı?

Yoksa menfaat aşk mı?

Bunun cevabını ben bilemem ama ben hizmet aşkı olduğunu söylüyorum.

Ben öyle deyince de peki şöyle olsa yine hizmet aşkı olur mu diye bana soruyorlar?

Milletvekili 3000 ek göstergeli bir memur gibi maaş alsa.

Emekliliği de 3000 ek göstergeli memur imkanında olsa.

Sağlık ve tüm yaşam koşulları normal memur statüsünde olsa.

VIP’ler kaldırılsa, özel araç tahsisleri olmasa. Emri demiri kesmese. Ya da yerinde kesse.

Torpil, adam kayırma, işe sokma, ihale ayarlama  gibi imkanları olmasa yine aday adayları her partiden bu kadar olurmuydu diyorlar.

Bunlara cevabı vermek gerçekten zor ama ben bu şartlarda kendi adıma milletvekili olurdum diyorum.

Hizmet aşkınız var ise, Allah rızası için görev yapacaksanız.

İşinizin para, menfaat, rant olmaması lazım.

Ne olması lazım?

Ahirete götüreceğim sevap, ahirete götüreceğim dua olması lazımı düşünürdüm o yüzden ben halkın dediği şartlarda talip olurdum diyebiliyorum.

Sadece vekillik mi?

Tüm işler, tüm makamlar, Allah rızası ile yapıldığında değerinizin arttığını, çokça dua aldığınızı, yapılan hizmet karşısında mükafatlandığımızı bilmemiz lazım.

Çalan, rant sağlayan, devletini zarara sokan kişiler hem bu dünyada hemde ahirette rahat etmiyeceklerdir.

O zaman gelin, hem vekillerimiz, hem de tüm çalışanlarımız yaptığı işi hakkı ile, işini severek, emek harcıyarak, Allah rızası içinde yapsınlar ve de sevap kazansınlar.

Yüce Rabbimiz, “İşinizi güzel yapın; Allah işini güzel yapanları sever” buyuruyor.