KOOPERATİFLEŞMEYE GEÇMEK ZORUNDAYIZ…
Kooperatifçiliği birlikte hareket etme, dayanışma ve sorunlara ortak çözüm bulma anlamında ele aldığımızda, tarihinin insanlık tarihi kadar eski olduğu görülecektir.
Türk Toplumlarında birlikte çalışma ve ortaklaşa iş yapma şeklinde görülen dayanışma faaliyetleri ise; dönemsel olarak imece, lonca veya ahilik gibi yapılar altında bir araya gelmiş ve yüz yıllarca başarılı şekilde uygulana gelmiştir.
Bu noktada, Türk kültüründe bulunan yardımlaşma ve dayanışmanın, 170 yılı aşkın süredir etkin bir şekilde uygulanan kooperatifçilikle birçok açıdan benzeştiği söylenebilir.
Piyasa mekanizması içinde kooperatifler, sermaye birikimini sürekli kılarak.
Bazı mal ve hizmetlerin sunumunda ve isteminde ortaklarının pazarlık gücünü artırmada, ekonomik büyümeye katkıda bulunmada, pazarlık gücünü toplulaştırarak dev firmalar karşısında rekabeti korumada önemli görevleri yerine getiren kuruluşlardır.
Kooperatifler; piyasa tercihlerine ve karar alma süreçlerine katılan eşit konumdaki ortaklarınca yönetilen ve denetlenen demokratik kuruluşlar olarak ortakların eşit oy hakkına sahip olması (her ortağa bir oy hakkı) ve kooperatifin ortakların katılımı ile birlikte yönetilmesi şeklinde anlaşıldığında, demokrasiyi kültür ve anlayış biçimi olarak geliştirebilecek bir platformdur.
Dünyaca ünlü düşünür WARBASSE’nin de tanımlamasıyla, sosyal bir kültür olmanın yanı sıra faaliyet ve hedefleriyle tek başına bir demokrasi alanıdır.
Uluslararası Kooperatifler Birliğinin tanımına göre kooperatif; “ortak ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçlar ve istekleri müşterek sahip olunan ve demokratik olarak kontrol edilen bir işletme yoluyla karşılamak üzere gönüllü olarak bir araya gelen insanların oluşturduğu özerk bir teşkilattır”.
Bu tanımda kooperatiflerin temel değerleri olarak; kendi kendine yardım, kendi kendine sorumluluk, demokrasi, eşitlik, adalet, dürüstlük ve dayanışma sıralanmaktadır.
Tarım arazileri azalırken.
Birde mirastan bölünmeler ile birlikte küçük tarım arazileri çiftçilik yapmaya uygun olmayan hal almıştır.
O yüzden çok tarım arazisinde arazi toplulaştırmaya ihtiyaç vardır.
Tarım ürünlerinde, hayvancılık ve hayvan ürünlerinde, bahçe, sera ve meyvecilikte kesinlikle kooperatifleşme ile üretimin olması gibi satışı da tek elden olması gerekir.
Şimdi köylerimizde bakıyorum, her evde bir traktör ve ona bağlı tarım makineleri bulunmakta.
Kooperatifleşmede kooperatife ait tarım araç ve gereçlerinin olması.
Hem çiftçimizin menfaatine olduğu gibi hem de ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacaktır.
Tek elden yapılan ekimler, ilaçlamalar, hasat dönemi ve tek elden yine ürünlerini satmak kooperatifleşme ile mümkündür.
Hayvancılık ve hayvan ürünleri aynı zamanda seracılık ve meyve bahçe ürünleri yine kooperatifleşme ile daha fazla, kaliteli ürün elde etmek mümkündür.
Üretici, kooperatifleşme ile tüm ürünlerini doğrudan tüketici ile buluşturup.
Daha uygun fiyata daha yüksek kazanç ile satmış olurlar.
Kooperatifleşme ile çiftçi tarımdan, hayvancılığa kadar her alanda uzmanları çalıştırıp daha bilinçli tarım ve hayvancılık yapılmış olur.
Yapılan her türlü çalışma daha profesyonel olduğu gibi daha çok kazançlı olduğu görülecektir.
Üretilen süt, meyve, sebze, tarım mahsulü kooperatifleşmede tek elden tek fiyata tüketiciye ulaştırılacak.
Birden fazla ürün ile çiftçi de gelirini artıracaktır.
Kooperatifleşmede her yapılan çalışma kayıt altında olduğu için vergi gerçek anlamda tahsis edilecek.
Profesyonel tarımcılık, hayvancılık ile ülkemizde kazanmış olacak. Üreticimizde tüketicimizde kazanmış olacaktır.
O zaman hep birlikte kooperatifleşmeyi teşvik edelim…
Tarımda, hayvancılıkta yine eskisi gibi kendine yeten dışarı ihraç eden ülke olalım.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.