Hleb kaça alındı, kaça satıldı?
Hleb kaça alındı, Kaça satıldı? Mari Felguerios ile Simon Pouplin farkı…
Tüm değerli okurlarımıza en samimi duygularımızla en güzel tatil günleri dileğimizi iletiyoruz.
Şehir genel anlamda tatil yapıyor. Ve Pazar günlerinin en büyük özelliklerinden birisinin de spor günü olmasıdır.
Mesela bugün yine Konyaspor günü.
Konyasporumuz zorlu sınavına başlamadan önce ara transfer dönemi sonrası bir türlü yazmaya fırsat bulamadığımız ve sürekli olarak kafamızı karıştıran iki noktayı kamuoyu ile paylaşmak istiyorum.
Çünkü Konyaspor’un sahadaki performansı ne olursa olsun. Yani başarılı da olsa, başarısızda olsa geride kalan para olayı inanın binlerce temiz insanın yüreğini sızlatıyor.
Mesela Hleb, Konyaspor’a kaça geldi?
Aynı Hleb, son gün Konyaspor’dan Gençlerbirliği’ne giderken kaç para aldı?
Ve bu Hleb’i Konya’ya getiren kim, Konya’dan Gençlerbirliği’ne götüren kim?
Hleb konusunda para ile ilgili çok iddialı dedikodular var.
Konyaspor Hleb’ten zarar etti mi?
Etti ise kaç para etti? Veee Konyaspor mesela sırf Hleb’ten zarar etti ise bu zararı yöneticiler ceplerinden mi karşılıyorlar?
***
Gelelim kaleci konusuna.
Biz Konyaspor’un hiçbir transferinde aracı olmayız. Allah’a şükürler olsun ki 39 yıldır bu meslekte ve spor camiasında alnımız ak ve açık dolaşıyoruz. Bu işlere bulaşmayız ama üç aşağı beş yukarıda neler olduğunu bire bir biliriz. Transferlerin şahidi oluruz.
Mesela sezon başında Konyaspor bir yabancı kaleci transferi yapacak. Bizde yurt dışından Konya’nın ekmeğini yemiş suyunu içmiş bir tanıdık ismi Konyaspor’un transferinde yetkili isimleri ile görüştürdük. Yani biz aracı olmadık sadece iki kişinin görüşmesine vesile olduk.
Yurt dışındaki şahıs Konyaspor’un almak istediği Belec’in başarılı olamayacağını mesela Simon Pouplin isimli Fransa ve Alman liglerinde oynamış bonservisi elinde olan bir kalecinin olduğunu söyler.
Yönetimin ki tercihtir tabii.
Performansı ve durumu ortada bonservisi elindeki kaleciyi bizim yönetim almaz ve Belec’i para verip alırız. Ama devre biter Belec gönderilir.
Bu kez de Mario Felguerias’ı alırız.
İnşallah hayırlı olur. Bu kaleci inşallah Konyaspor’da altın yıllarını yaşar. İstemeyenin gözü çıksın. Ama bizim kafamız gene karışır.
Çünkü kısaca bu iki ismin maliyetine ve liglerine baz olarak bakıyoruz.
Simon Pouplin dediğimiz gibi Fransa ve Alman liglerinde oynayan bugün de Fransa 1. ligindeki OGC Nizza takımında. Ve bu takım bu kalecinin dördüncü kulübü.
Bizim kalecimiz ise sadece Romanya liginde oynamış. Ve Konyaspor yanılmıyorsam sekizinci takımı. Ve yine yanılmıyorsam biz bu kaleciye 800 bin Avro ödemişiz.
Hani bu paraları cebimizden ödeyecek olsaydık siz olsaydınız hangisini alırdınız?
ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ’NDEN BİLGİ GELDİ
Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi’nden Yrd. Doç. Dr. Sami Küçükşen imzası ile bir yazı geldi. Yazı dahası açıklamada önce Meram Tıp Fakültesi’nin kurulduğu günden bu yana gösterdiği başarıları anlatılıyor ve daha sonra da geçen ayın 21’inde bu sütunda dile getirdiğimiz bir vatandaş şikayetine açıklama yapılıyordu. Ve özetle deniliyordu ki, “şikayetçi hastaya eksiksiz olarak bakıldığı tedavisinin yapıldığı ve ayrılırken de hasta ve yakının teşekkür ettiği ve hastaneden bu şekilde ayrıldıkları” açıklanıyordu.
………………
Şimdi bu bölümden sonraki kısım ise bizim yapılan açıklama ile ilgili şahsi düşüncelerimiz.
Bu konuda Allah’tan bu Üniversite’nin başında rektör olarak Prof. Dr. Muzaffer Şeker Hoca, Meram Tıp Fakültesi’nde de dekan olarak Prof. Dr. Ahmet Özkağnıcı Hoca ve onca yıllardır tanıdığımız bildiğimiz yönetici ve de Başhekim Mustafa Sabri Ak var.
Bu ve bunun gibi pek çok konuyu biz bu hocalarımız ile köşemize taşımadan bire bir kendilerine aktarırız. Çünkü bu Tıp Fakültesi’nin biz para almadan gerçek sahipleri olduğumuza inanırız.
Çünkü gönderilen açıklamaya üzüldük.
Bakın deniliyor ki “hasta ve yakınları teşekkür ederek ayrıldı”. İşte bu paragraftan önce ki paragrafta da ise, “16.1.2015 tarihinde hastanın oğlu, taburcu işlemlerini sormak için asistan Dr. odasına gelip “Doktor Engin mi Tengin mi birisi varmış. Onu arıyorum” demiş. Odadaki asistan doktorların sükûnete davet eden cümlelerindeki “amca” hitabına karşı daha da sinirlenerek içinde “lan” gibi kelimeler geçen hakaret ve tehditlerle elindeki hasta dosyasını yere fırlatarak odadan çıkmıştır” …….deniliyor.
Eeee Allah aşkına hani siz bu açıklama ile bizi yalanlıyor, “hasta ve hastanın teşekkür ederek hastaneden ayrıldığını” söylüyordunuz. Şimdi bu paragraf oldu mu?
Yine üzülerek bir şeyi daha hatırlatmak isteriz.
Biz aynı günkü yazımızda bu konu ile ilgili olarak hasta yakınının odalardan çektiği fotoğrafları, hastaların dolmuşlardan indiriliş fotoğraflarını da yayınlamıştık.
Yoksa onda da yalan mı yazmıştık. Bu konuda bir açıklama yapılmamış da!!!
Neyse bizi tanımayanlar ve olaya sadece savunma amacı ile bakanlara biz yine de diyoruz ki;
“Meram Tıp kurulduğu günden buyana Konya’nın değil Anadolu’nun göz bebeği hastanemizdir. Buranın tüm yöneticileri dünden bugüne en dürüst yöneticilerdir. Buradaki doktorlardan personeline kadar hepsi çilekeş insanlardır ve görevlini en iyi şekilde yapabilmenin uğraşındadırlar. Hasta ve hasta yakınlarının psikolojisi farklı olabilir.
Hepsine amenna.
Ama gelin fazla kurcalamayın. Kurcalatmayın. Biz sizleri seviyoruz.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Sevdiklerine bağlı ol, ama bağımlı olma…
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Hastanelerde araçlarımızı yol kenarlarına değil otoparklara park ettiğimiz zaman ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.