İŞ, BİLENİN…
Ya başlamamalı, ya da bitirmeli… Bu sözler Ovidius’a ait… Ünlü düşünür: “Başlanılan bir iş bitirilmelidir. Yarım bırakılacak bir işe, hiç başlamamak gerekir. Bazı insanlar vardır, başladıkları işi bitirmezler. Onu yarım bırakarak başka bir işe girişirler.
Bir süre sonra, ondan da bıkarlar, uğraşılacak başka bir iş ararlar. Böylelerinin yaşamı yazboz tahtasına benzer. O işten bu işe koşmakla geçer günleri, hatta yılları”. Diyor. Doğrudur. Atalarımız, bunlar için: "Eğirir eğirir ipi yok, sallar sallar sapı yok" derler. Çünkü bir işi yapar görünürler, ama ortaya yüz güldürücü bir eser koyamazlar.
Bu durum, bir karar vermeme, ya da verileri kararı sonuna dek sürdürememe hastalığıdır. Başka bir deyişle istenç (irade ) yetersizliğidir. Pek çok hastalık gibi, bu da küçük yaşlarda başlıyor. Çocukluk ya da öğrencilik yıllarında önüne geçmek; alışkanlık durumuna getirmemek olasıdır.
Yeter ki, insan bunun farkına varsın, istencini güçlendirerek, ele aldığı işi sonuna dek sürdürür ve olumlu bir sonuca ulaştırır. Yapılacak bir iş üstünde, önce iyice bir düşünülmeli. Enine boyuna ölçülüp tartılmalı. "Sonuçta bu iş bana ne kazandırır" sorusunun karşılığı verilmeli.
Eğer karar kesinse, başlanılan işi, ne pahasına olursa olsun, sona erdirmek gerekir. Yarım bırakılan işler çoğunlukla, başlangıçta iyi planlanmayan işlerdir. Böyle, sonuçsuz işlere girmemek, başlamamak daha iyidir.
Zira yolu-yöntemiyle ile giden yorulur mu? Her işin bir yapılışı, yolu, yöntemi vardır. Bunları yapanlar, zorluklarla karşılaşmazlar. Amaçlarına daha kolay ulaşırlar. Sözgelimi, sınıfınızı doğrudan geçmek istiyorsunuz.
Bunun için, yapılacak şey, günü gününe derslere çalışmak; yazılı ve sözlü sınavlardan geçerli notlar almaktır. Dört ay kitap açmayan, dersleri dikkatle dinlemeyen, okula düzenli gelip gitmeyen bir öğrencinin durumunu düşünelim bir de. Yılsonunda birçok derslerinden bütünlemeye kalacaktır.
Yazın sıcak günlerinde, arkadaşları dinlenirken, o ders çalışacaktır. Bütünleme sınavlarında başarılı olacak, belki sınıfta kalmayacaktır ama iyice yorulacaktır. Ev yapacak bir insan, önce evin planını yaptırır. Sonra, ev yapımında gerekli olan malzemeleri alır.
Duvarcı, sıvacı, marangozla görüşür, pazarlık yapar. Bunlara verilecek iş ücretlerini hazırlar. Yapılacak işler, sıraya konulunca, aksamadan yürür; ev yapılıverir. Dediğimiz gibi, yorulmamak, üzülmemek için, gidilecek yolun bilinmesi gerekir.
Hülasa iş bilenin, kılıç kullananın…
Selam ve muhabbetle…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.