İYİ ADAM YETİŞTİRMEK Mİ, İYİ KANUN YAPMAK MI?
Dünyanın en güzel, en mükemmel kanununu da yapsanız, onu uygulayacak kaliteli insanlarınız yoksa başarılı olma sansınız yok demektir.
İnsan kalitesini yükseltmeden, fiziki şartları ne kadar iyileştirirseniz iyileştirin sonuç baştan bellidir.
Karayollarımızın kalitesini üst derecelere çıkardık mı, çıkardık.
Duble yollarla trafiği rahatlattık mı, rahatlattık.
Hele otoyollarda neredeyse bıraksak otomobiller kendi başına gidecek.
İyi de bu kadar trafik kazası neden oluyor. Bu kadar can ve mal kaybı neden?
Sürücülerimizin mantalitesi, değişen fiziki şartlara uymadığı için sonuç değişmiyor.
Sağlıkta devrim niteliğinde değişiklikler oldu.
Muhalifi de muvafığı da bu konuda hem fikirdir.
Sağlıkta da mantalitede değişen bir şey yok.
Mutat kullandığım ilaçlarımı yazdırmak için ASM’ye gittim.
Bağlı olduğumuz doktor izinde olduğu için yerine bir başka doktor bakıyormuş. Monitörden ismimizi gördük, bekliyoruz. Meğerse saat 9.30 olduğu halde doktor henüz gelmemiş. İnsanlık hali bir mazereti vardır.
Sağlık ocağı sakin. Müsait olan bir başka doktora durumu izah ettim. İlaç yazdıracağımı söyledim. “Yardımcı olabilir misiniz” dedim.
“Bekleyeceksiniz. Doktorunuz gelince yazdıracaksınız” dedi.
Oysa yazacağı 3 ilaç. Beş dakikasını almaz.
İşte söylemek istediğim bu. Halka hizmetin Hakk’a hizmet olduğunu anlatamadıysak. Hizmeti ibadet aşkıyla yapacak kaliteyi yakalamadıysak, vay halimize.
Yasalar, kurallar, 5 yıldızlı otel gibi sağlık tesisleri yetmiyor.
Bu arada, münferit bir olaydan genelleme yapmak niyetim de yoktur. Hakkıyla görev yapan eli öpülesi sağlık çalışanlarının hakkını ödemenin ne kadar zor olduğunu da bilmiyor değilim.
Temizlenmeyen bir ayrık otunun tarlayı istila edeceğini de unutmamalıyız.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.