Fenerbahçe karşısında ortaya koyduğu futbolla, neredeyse bir hafta boyunca tüm gazete ve televizyonlarda sükse yapan Torku Konyaspor'un, ligin flaş ekiplerinden olan Sivasspor karşısında ne yapacağı merak konusuydu.

Acaba mı dedirttiren hafta boyunca; tüm teknik heyet ve futbolcuların, inançlı ve kararlı açıklamaları soğuk havaya rağmen 20 bine yakın taraftar desteğinin ortaya çıkması, görülmeye değerdi.

Geçen hafta Mesut Hoca’nın elindeki kumaşı iyi işlediğini güzel bir "takım" çıkarttığını kaleme almıştık. Yanılmadık.  Kaliteli kumaştan yapılan takım, sırıtmıyordu, futbolcuların üstlerinde bir numara büyük durmuyordu.

Uğur Hoca döneminde de aynı futbolcular vardı, bir-iki eksikle. Demek ki; Uğur hocanın iyi bir terzi olabilmesi için daha çok çalışması lazım.

Mesut Hoca, ilk yarının son iki haftasında geldiği Konyaspor'a ilk yarı itibariyle 4 puan ve 4 gol kazandırmıştı. Ortaya puan ve gollerin yanı sıra kişilikli, haysiyetli, onurlu, takım ruhu olan bir ekip çıkarttı. Devre arasında da yapılan çalışmalar ve mali imkansızlıklar yüzünden sadece bir-iki takviye ile son yıllarda seyretmeyi özlediğimiz bir takım görmek herkesi aşırı memnun etti. Fenerbahçe karşısında korkusuzca ortaya koyduğu futbolla tüm otoriterlerin beğenisi kazanan temsilcimizin, Sivasspor karşısında da aynı başarıyı göstermesi;  gelecek adına tüm Konya kamuoyunu umutlandırdı diyebiliriz. Çünkü, Sivasspor karşısında sahaya ilk on birde çıkan ve daha sonra giren tüm oyuncular, mücadele, hırs, kazanma arzusunu tam anlamıyla ortaya koyarak,  aldıkları paranın son günlerin moda trendi olan 'Helal sertifika' ile taçlandırmaları güzeldi.

Sivasspor karşısında ilk yarı olağanüstü bir performans gösteren Djalma Campos,  henüz bekleneni bir türlü vermediğine inandığım Gekas'ın akıl-tecrübe dolu topuk pası, yaşına rağmen avcılığından bir şey kaybetmeyen Hasan Kabze, daha zamana ihtiyacı olan Aleksandr Hleb, gün geçtikçe takıma daha fazla katkı sağlayan Tomes Borek, Ali Çamdalı, Ergün Teber, Kokaloviç ve  defansın ağır yükünü çeken ve gelecekleri çok parlak olan Selim Ay ve Tolga Ünlü ile  kaleci İtandje baştan sona iyi mücadele ettiler. Ama maalesef ki; Türk futbolunun bir türlü çözülemeyen yarası galip durumdayken işi hafife ve oyunu rölantiye almak pahalıya da mal olabilirdi. 

Geldiği günden buyana Torku Konyaspor'a inanılmaz bir seviye getiren Mesut Hoca, bu konu üzerinde de çalışmalar yapacağına inanıyorum.  Çünkü, hataların telafi edilme şansı giderek azalıyor. Güzel futbolun devamı mutlaka arkasından da başarıyı getirecektir. Çünkü gelişen ve büyüyen Konya, bu ligi hak ediyor. Yapımı hızla devam eden yeni stadyumda başarılı bir Konyaspor izlemek herkesin hakkı...

Bir not kaleci İtandje'ye..

Ne olursa olsun, ne kadar farklı bir galibiyete imza atarsanız atın, ya da ne kadar başarılı bir performans çıkarırsanız çıkarın, rakibinizle asla dalga geçmeyin. İtandje'nin bir iki hareketi, belki tribünleri heyecanlandırır ama;  "Futbol karakterine" asla uymaz...