İkinci yarının ilk maçında lider Fenerbahçe karşısında Ş.Saraçoğlu’nda oynadığı futbol herkesim tarafından beğenilmiş,  maç sonu yazımda bu oyunun gelecek haftalara taşınması ve skora yansımansın anlamı ve önemine vurgu yapmış Sivasspor ile başlayacak önümüzdeki beş maça işaret etmiştim.

            Anadolu takımlarının 4 büyüklerle yaptığı müsabakalarda ortaya koyduğu oyun ve skorlar hep yanıltıcı olmuş gelecek haftalara genelde yansımadığı görülmüştür, bunun en önemli sebebi Televizyon, Medya ve tüm gözlerin bu maçlarda olması ve de transferi düşünmeleri nedeni ile futbolcuların kendilerini özel olarak hazırlamaları ve doğaldır ki bu maçaların primlerinin yüksek olması da eklenince motivasyonun tavan yaptığındandır.

            Sivasspor maçına hangi anlamda bakarsanız bakın üç puan alması çok önemli, en azından puan almak yenilmemesi gerekliydi Konyaspor’un; Bu düşünce içinde her türlü ihtimali düşünerek biraz kaygılı ancak geçen haftaki görüntü içinde inançlı olarak gitmiştik maça;

Muhteşem Oyun;

Maçın başlaması ile birlikte rakibinin üzerine giden, önde basan inançlı, arzulu bir Konyaspor vardı sahada.Topa sahip olduğunda oyun alanına çok iyi yayılan, tempoyu yükselten sağdan,soldan merkezden geliştirdiği organizasyonlarla rakibini bunaltan, top rakipteyken önde basan, oyun alanını daraltan toplu rakibe ikili,üçlü sıkıştırmalarla imkan tanımayan rakibi sürekli hataya zorlayan topu kazandığı anda sürekli hücum düşünerek topu süratli  ve bilinçli bir  şekilde sıkışmış bölgeden geniş alana taşıyan,organize olan ve bu oyun temposunu  maçın 70 dk. kadar sürdüren uzun zamandır seyretmediğimiz bir Konyaspor vardı sahada.

Birbirinden Güzel Goller;

Maçın 4.dk golün sinyali alınmıştı, ceza sahasını karıştırmış üst, üste müdahalelerden gol çıkmamış hatta direk izin vermemişti.

6 dakikada Tolga ile başlayan, Hasan Kabze ile devam eden maçın yıldızlarından Djalma’nın akıl dolu gölü Sivasspor’a şok yaşatırken takım arkadaşlarını ateşlemeye, tribünleri coşturmaya yetmişti.

Konyaspor erken gelen gol ve maça iyi başlamanın avantajı ile maçın temposunu ve kontrolünü eline  aldı, rakibine nefes aldırmadı, topa sahip olup organize olmasına hiç izin vermedi.

Gekas’ın tamamıyla zekasının ürünü hazırlığında Hasan Kabze’ye golü atmak düşüyor oda görevini yapıyordu.

İlk yarıda Sivasspor adına bir tek Ergün Teber’in hatasıyla gelişen Sivasspor tehlikesi vardı kalemizde buda Konyaspor’un ilk yarıdaki baskılı, üretken oyununu yansıtmaya yetiyor sanırım.

İkici yarı oyun anlayışını aynen sürdüren Konyaspor, onun karşısında hiç bir şey yapamayan şaşkın, kontrolsüz bir Sivasspor olunca bizim adımıza seyri ve keyfi güzel olan bir maç yaşamış olduk.

Borek ile başlayan Ergün’ün zamanlaması harika olan hazırlığı ile oyun zekası, cevre kontrolü ve sezgisi müthiş olan Gekas olması gereken yerde bulunarak üçüncü gol geldi ve maçın skoru ortaya çıktı 3-0

Sahanın İyileri;

Hazır gözükmeyen Hleb hariç tüm futbolcular pazar günün güzelliklerini süsleyen adamlardı. Ancak genel bir değerlendirme yapacak olursam; İtandje’ye hiç iş düşmedi, Tolga, Selim çok iyi oynadılar her geçen gün yükselişleri sürüyor, Kokalaviç ve Ergün savunmanın iyilerindendiler.

Orta sahada Borek hemen, hemen hiç pas hatası yapmadan çok faydalı oynadı, Ali Çamdalı yine takımını hem defansif, hem ofansif anlamdaki etkisine çok katkı yapanlardandı.

Djalma’ya ayrı bir paragraf açmak isterim bir futbolcu bir takıma ancak bu kadar katkı verebilirdi, sahanın her yerinde gözüktü maça damgasını vuranların başındaydı. Hasan Kabze çok çalıştı, güzel oyununu golle süsledi kariyerine yakışan oyun oynadı.

Gekas varlığı bile rakibi tedirgin etmeye yetiyor. Bir de topa sahip olarak, saklayarak, asist yaparak, iyi yerlere giderek, gol vuruşu yaparak etkisini artırması ile birtakım için büyük güç olduğunu gösterdi. Hleb kalitesi belli topla buluştuğunda etkili oluyor fizik olarak yetersiz olduğu açık.

Djalma’dan Neden Gerektiği Gibi Faydalanılmadı;

Konyaspor’a müthiş dinamizm sağlayan, ofansif anlamda çok etkili,defansif anlamda da çok faydalı olan bu oyuncudan Uğur Hoca gerektiği kadar faydalansa imiş bu gün Konyaspor’un sıralamadaki yeri çok üst sıralarda olurmuş, diye düşünüyorum. Pazar günkü görüntüsü ile durdurulması zor, etkisi çok olan bir oyuncu olduğu açık.

Recep, Ömer Ali, İshak Kaybedilmemelidir;

Konyaspor’a başta Recep ve Ömer Ali çok önemli katkılar yaptılar ve yapacaklardır da, bunlara İshak’ı da katmamız gerekli. Bu üç oyuncumuz da kulübümüz adına çok önemli değerlerdir ve asla kaybedilmemelidirler,

Fenerbahçe maçında Recep daha önce girmeli, teknik kapasitesi ve ayağında top tutma özelliği ile maç 1-1 iken Ö.Ali ile birlikte oyuna alınmalı idiler bence ama bu hocanın takdiri saygı duyuyorum. Sivas maçında maç 3-0 gibi net bir skorda iken Recep değil de oyuna Erdinç alınırsa buna vicdanen olmaz demek lazım. Ayrıca Hleb kariyerli ve kaliteli oyuncu tamam ama hem Fenerbahçe, hem Sivasspor maçının ikinci yarılarında takım sahada 10 kişi mücadele verdi. Neden bu kadar ısrar anlamadım. bu düşünce hem takıma, hem oyuncuya her acıdan zarar verir. İşte bu olmuyor Mesut hocam.

Teşekkür ve alkışlar bu görüntüyü bize yaşatanlara;

Takımların iyi gittiği dönemde takımı kuran maddi manevi destek veren yönetimler genelde göz ardı edilir ve alkışlar teknik ekip ve futbolculara yapılır. Kötü gidiş başlarsa sorumlu tutulan başta yönetimler olurlar onlar da bileti teknik ekibe keserler.

Konyaspor’muz çok iyi yolda olduğu, iyi bir kadro ve bu kadronun ikinci yarıya çok iyi hazırlandığı iki haftadaki görüntüden anlaşılıyor. Bu görüntünün oluşmasına verdikleri katkıdan dolayı başkan Ahmet Şan ve ekibini alkışlamak tebrik etmek gerekir.

Giden Uğur Hoca’nın arkasından konuşmak bize yakışmaz. Bu takımını Süper lige taşıyan adam ancak yabancılar konusunda belli saplantılar ve ön yargıları oluşmasa imiş bu gün tablo çok farklı olurmuş. Mesut Bakkal ve ekibinin etkisi de, katkısı da apaçık ortada. Hem çok iyi çalışmışlar, ekip olmayı başarmışlar, hem de futbolcularını verimli ve yerinde kullanarak bu tablonun yaşanmasına katkı vermişler. Beni en çok mutlu eden altyapıdan Ömer Esenkaya ile Y.Emre Yalçın’ı kadroya cesaretle almalarıdır. Bu düşünce geleceğimiz açısından üç puandan da önemlidir bence. İnanıyorum ki bu anlayış böyle devam edecektir.