3 haftadır istediği gibi oynayamayan ve bu yüzden de puan kayıpları yaşayan Konyaspor'a milli maç nedeniyle verilen ara, istek değil rehavet getirmiş.

Ligin son sırasında bulunan ancak, iyi bir futbol şehri olan Eskişehir'in, Skibe ile başlayan, ardından da İsmail Kartal'la yola devam eden ancak, son olarak da Samet Aybaba ile el sıkışan Es Eslerin hoca değişikliği olumlu yansımış. Ayrıca haftalardır kazanamayan Eskişehirspor'un bu karşılaşma da alacakları galibiyet primi de göz önünde bulundurulsa nasıl hızlı ve istekli oluşları apaçık ortadaydı.

Taraftar sayısında bir düşüş olsa da; coşku hiç bitmiyor. Eskişehir maçını oğlumla birlikte Kuzey Üstte izledim. İnanır mısınız 90 dakikalık karşılaşmanın 75 dakikasını ayakta hoplayarak, zıplayarak tezahürat yaparak izledik. Eve vardığımda da ayaklarım ciddi anlamda ağrıyordu. Bunları neden mi yazıyorum. Bu taraftara galibiyet yakışır, hem de bütün maçlarda. Çünkü; takımının kazanması için elinden geleni fazlasıyla yapıyor. Bu arada Eskişehir taraftarlarını da tebrik etmek lazım. 2 bine yakın taraftar da 90 dakika boyunca takımlarının yanında oldular. Maçlar seyirciyle güzel.  Seyircisiz maçların ne tadı ne de tuzu oluyor. Son olarak  Trabzonspor maçını gördükten sonra...

Konyaspor'a gelince...

Alınan galibiyet, hem de 2 kez geriye düşüp, son düdükte 3 puanı almak önemli ve güzel. Ama futbolcularda sanki bir bıkkınlık var gibi. Saha içerisinde futbolcuların mücadele etmede isteksizlikleri, kaptırılan toplarda yardıma gidilmemesi, hatta zaman zaman futbolcuların birbirleriyle el kol işaretiyle konuşmaları apaçık ortadaydı. Ekonomik anlamda bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum ama erken gelen gol, Konyasporlu futbolcuların gardını düşürdü. İkinci yarıya yapılan olumlu değişikliklerle başlanması takıma hareket kazandırınca "yerli" oyuncu ile gelen gol, herkesi ümitlendirdi. Ama Serkan gibi bir kalecinin yememesi gereken gol, ağlara gidince neredeyse herkesin başını ellerinin arasına almasına neden oldu. Holmen'in golüyle bir kez daha umutlar yeşerince, haftalardır varlığı belli olmayan Meha'nın mükemmel vuruşu, Aykut Kocaman'ın da  maç sonunda yaptığı üst sıralarda mı yoksa orta sıralarda mı olacağız sorusuna aslında cevap niteliğindeydi.

Neticede; güzel oynayana değil, daha fazla golü atana puan veriliyor. Yeşil beyazlılar kötü oynayıp, 3 puan aldılar.

Tebrik ediyoruz.