KADIN SÜRÜCÜYE SAYGI(!)… NEREYE KADAR?
Kulaklarımızın pasını alan o donduran soğukların ardından iki gündür güneş o güzel yüzünü gösterdi ve içimiz yeniden ısınmaya başladı.
Biz hemen yazılmayı bekleyen konulara ara başlıklar ile başlayalım.
BELEDİYE YÖNETİCİLERİNE
VE İŞÇİLERİNE TEŞEKKÜRLER
Hafta başında duyarlı bir okurumuz şu fotoğrafı bize göndererek
Özetle şöyle demişti; “Beyhekim Caddesi Beşyüz Evler Kavşağını ve sağdaki camiyi geçtikten sonra Sinem Sitesi önünde. NOT: En az iki haftadır böyleymiş.”
Aynı okurumuz önceki gün akşam saatlerinde de şu fotoğrafı gönderiyor;
Ve şöyle diyordu;
“Duyarlı ve en kısa sürede eskisinden çok daha sağlam olarak yaptıran yetkililerimize. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum…”
……………..
Biz de okuyucumuza ve yazdığımız konuya duyarlılık göstererek üzücü bir durumun yaşanmasını önleyen yöneticilerimize ve işçi kardeşlerimize huzurlarınızda teşekkür ederiz.
BABA BUNU DA YAZ
Benim biricik tatlı kızım tek kelime ile mükemmel bir hayvanseverdir. İrem aklı erdiği günden bu yana bütün canlılara karşı normalin çok üzerinde hassastır. Duygusaldır. Vicdanlıdır.
Öyle ki arabada giderken yürürken nerede engelli hasta bir hayvanı görse kedi köpek kuş fark etmez “Baba bunu alalım da veterinere götürelim” diye başlar mızmızlanmaya. Ve her seferinde de benden fırçayı yer. Oysa ben de 2 köpeği, 2 kedisi, 14 tavuğu bir horozu ve 13 kaplumbağası (tosbası) olan bir baba olarak kendimce iyi bir hayvanseverimdir. Ama işi o kadar da abartmam ki. Yolda gidiyoruz. Elbette yetişmesi gereken işimiz için. Bu arada bir sokak köpeği de topallayarak yürüyemeye çalışıyor. Bizim İrem’e kalsa duracağız onu alacağız. Bir veterinere götürüp yeniden sağlığına kavuşması için çalışacağız. Haaa belki zamanımız olsa yaparız ama sabahın karanlığında evden çıkıp gece yarısı eve giren biz; eşimize, çocuklarımıza, anamıza, babamıza vakit ayıramazken… Yaniii ne olur bana da hak verin.
Biz ne zaman başıboş köpeklerin saldırısından rahatsız olan okuyucularımızın derdini bu sütunda dile getirsek o gün benim kızım bana küser, “Bak baba bugün o köpekleri zehirleyecekler. O köpeklerin günahı da senin”…
Neyse yanılmıyorsam geçen hafta sonu idi.
Sabahın köründe İrem bana bir foto gönderdi
Ve benim biricik kızım bana olan kızgınlığı ile şöyle yazıyordu;
“Baba bak bunu da verin hadi… Haberlerde yazıyor. Sen köşende yazıyorsun ya. Hayvanlara bak. Konya’da yakarak öldürmüşler hayvanı…”
…………
Ardından biz de bunu haber yaptık. Kızımın dediği doğru idi. Karatay’da Tatlıcak’ta çuval içinde yakılarak öldürülmüş bir köpek cesedi bulunmuştu. O günden beni bekliyorum. Bunu yapan insan diyemeyeceğimiz cani ya da canilerden bir haber var mı?
Acaba yetkilerimiz bu konuda hangi bilgilere ulaştılar.
Benim şahsi kanaatim Konya’da hangi yetkili bunu öğrenmek sonucuna ulaşmak istese 24 saatte ulaşır. Ama acaba bunu bulmak için gerçekten istenildi mi? Aradan geçen bir hafta sonucunda benim vicdanımda bazı şüpheler güçlenmeye başladı.
……….
O caniler ya da cani bulundu da ben atladım ise pazartesiye özür dilemeye hazırım. Hem de büyük bir mutlulukla özür dileyeceğim.
BU KONUYA DA EN ÇOK
BİZİM HATUN KIZACAK AMA…
Perşembe günü saat 17.30 sularında bizim Numune Hastanesi bölgesinde yaşadığım bir olayı önce fazla detaylarına girmeden plakasını tam olarak vermeden yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmaya çalışayım…
İşte o saatlerde gazeteden çıktık Numune Hastanesinin önüne doğru ilerliyoruz. Bizim yolumuz tek yönlü bir yol. Yani sadece gidiş var geliş yok. Burada direkt karşıya geçmek isterseniz trafik ışığı var. Sola dönerek ilerlemek isterseniz hastaneye doğru kontrollü geçiş var.
Bize yeşil ışık yandı ama karşıdan 07. AJK… plakalı kırmızı bir araç üzerimize doğru geliyor. Yani tek şeritli tek yönde tersten, hemen elimizi kaldırdık ve yolun gelişi yok diye işaret yapmaya başladık. Araç yaklaşınca direksiyonda bir hanımefendinin olduğunu gördük.
Ancak çok sert üzerimize doğru gelen hanımefendi bize öyle bir el kol işareti yapmaya başladı ki donduk kaldık.
Neyse bozulduk ne olduğunu anlayamadık ama hasbinallah deyip gaza basacağız hanımefendi bizim yanımızdan hızla geçti ve durdu. Bu durumu da dikiz aynasından gördük. Belki bizim yaptığımız el kol yani dur dememiz yanlış anlaşıldı onun içinde kızdı sanıp el frenini çektim emniyet kemerini çözdüm araçtan indim ve duran araca doğru yürümeye başladım.
Hanımefendi direksiyonda yanında da bir çocuk vardı.
Hanımefendi beni görünce camı açtı. Ben de “Hanımefendi burası ters yol, buradan gidiş yok ” deyince bayan birden bağırmaya başladı “Biliyorum, biliyorum şu karşı sokağa gireceğim…”
Hem de bile bile…
Bu kez yine hiç sinirlenmeden “Hanımefendi plakanız yabancı olunca sizi uyarmak istedim ama öyle bir kızıp el kol hareketi yapıyorsunuz ki, hem niye bana bağırıyorsunuz ki” dedim.
Bayan daha da yüksek sesle bağırmaya başladı.
Bu arada araç hareket edemiyor. Yol tek yönlü ve karşıdan sürekli araç geliyor. Ben durumu üç aşağı beş yukarı anlamıştım. Başımı derde sokmama adına yediğim fırçayı hazmetmeye çalışarak tekrar aracıma döndüm. El frenini indirdim emniyet kemerimi taktım hareket edeceğim anda tekrar dikiz aynasından arkaya baktım. Hanımefendi karşıdan sürekli araç geldiği için ilerleyemiyor ve hala bekliyordu.
………………
Orada o kavşakta mutlaka Mobese kameraları vardır. Polisimiz bile durumu inceleyebilir.
………….
Şimdi dün akşamdan içimize sinmeyen bu fırçayı yazdık yaaa. İlk tepki şimdi bizim hatundan gelecek. Ve arka arkaya başlayacak eleştirmeye “Bu yapılan hareketi erkekler yapmıyor mu?”
………..
Bizim sultana da söylüyorum buradan da defalarca yazdım.
Biz erkekler kadın sürücülerin 10 misli daha fazlasını yapıyoruz.
Ama kadın eştir. Ama kadın anadır. Çünkü kadınlar örneklerdir. Hele hele yanlarında bir de canları evlatları varsa ve de böyle yapıyorlarsa kötü örneklerdir.
Kadınlarımız isterlerse sürücü isterlerse yaya ya da toplum içinde nerede nasıl olurlarsa olsunlar kadınlarımız hep iyi örnek olmalıdırlar diye düşünüyorum.
Yine yanlış yaptık ise önce evdeki eşimizden sonra tüm kadınlarımızdan da özür diliyoruz.
………….
İyi tatiller.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Velhasıl çay demini insan edebini kaybetmemeli
NE ZAMAN ADAM OLURUZ
Kızlarımız, kadınlarımız kaldırımlarda pazar yerlerinde yürürken ellerinde sigara ağızlarından dumanı keşler gibi üflemedikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.