Kadınlar Günü, ana ve ayak altı…
Her sene Mart ayının ilk haftasına girilmesiyle birlikte gündeme gelen konulardan birisi de “Dünya Kadınlar Günü” oluyor.
Buğün “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü”.
Tarihi geçmişine girecek değilim. Türkiye’de 1921’de “Kadınlar Günü” olarak kutlanılmaya başlanmış. 1975’de daha yaygın olarak kutlanarak sokağa taşınmış. 12 Eylül 1980 Askerî Darbesinden sonra dört yıl süreyle kutlanması yasaklanmış. Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Martın Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanması kabul edilmesinden sonra ülkemizde de kutlanmaya devam edilmiş.
***
Kadın denilince ilk aklıma gelen “Nisâ” oluyor. Kur’an-ı Kerim’in dördüncü sûresi olan Nisâ Sûresi 176 âyetten oluşuyor. Büyük bir kısmı kadınlar hakkında hükümler içerdiği için bu adla anılıyor.
Bize, insandan başkasının neden halkedildiği bildirilmemiştir. Meleklerin nurdan, cinlerin ise dumansız ateşten yaratıldığı biliniyor. İnsan ise çamur ve suyun karışımından oluşuyor. Cebrail’in elinde yoğrulan bu su ve toprak (ilahi harç) Hak Teâlâ’nın emri gereği yere atılıyor. Parça parça çamurlar yere düşüyor. Her bir parçada Hakk’ın esmaları, kudreti, güçleri tecelli ediyor. Bunlara toplan emri çıkıyor. Parçalar bir anda toplanarak çamurdan insan şekli (insan mankeni) teşekkül eder. Çamur birden bire değişir ve milyonlarca hücre, milyonlarca doku.. Hakkın muradı neyse öyle organlar, uzuvlar oluşur bir anda… Bu parçaların toplanışı insan şeklinde olur. Ondan dolayı “Ben insanı kendi suretimde yarattım” buyrulur.
Sonra Hay verilir. Can gelir. Hücreler başlar çalışmaya, Hakkın makinası…
Kalkar bu manken insan ayakları üzerine… Hakkın bu hünerlerinin sırrı ayaklarda tecelli eder.
Ayaklar, Allahû Teâlâ’nın yaratma kudretinin en çok tecelli ettiği uzuvlardır. Ayak altı Rabbimizin insan vücudunda yarattığı en büyük sırrı aşikâr olduğu halde gizleyen organdır.
Vücuttaki her organın ayak altında bir merkezi vardır. Bir çok hastalıklar ayak altından belli olur, eğer bilirsen, bilirsek, bilirseniz. Bu da bir ilim dalıdır. Tıp fakültelerinde Ayak Altı Bilim Dalı açılmasında fayda var.
Çamur mankeninden bu insana birden ruh nefhedilir. O anda insân ‘âdem’ olur. Ruh, Hak Teâlâ’nın cesedde yaktığı bir şuledir. Âdemin yaratılışı bir Cuma günü tecelli eder.
***
Nisâ (kadın) suresinin ilk ayetinde Yüce Mevlâmız ne buyuruyor: “Ey insanlar! Sizi bir nefisten yaratan, ondan (onun özünden/maddesinden) de eşini (Havvâ’yı) vücûda getiren ve ikisinden de pek çok erkek ve kadın üretip yayan Rabbinizin emrine uygun yaşayın/O’na karşı gelmekten sakının.”
Havva, Âdem babamız gibi topraktan yaratılmadı. Yaratılmamıştır amma Havva’ya Cenab-ı Hakk tarafından hususi bir ruh nefhedilmiştir: Tek Candan “nefsin vahidetin”. Bu husus ruhtan dolayı “Cennet Anaların Ayakları Altına” serilmiştir. Ve yine bu husus ruhtan ötürü analara süt verilmiştir. “Ana gözyaşı” verilmiştir. “Hay Tezgâhı” verilmiştir.
Cuma namazı kadınlara farz değildir.
Kadınlardan imam olmaz. Peygamber ve nebi de olmaz.
Hakkın en büyük yaratığı kadındır. Amma bunun ne olduğunu kimse idrak edememiştir.
Kadın şeytandır. Kadın insanı baştan çıkarır. Bunlar lâkırdı değildir. Hakikat değildir. Zayıf kimselerin sözüdür. Bunda da bir şey ifade edilmektedir.
Kadın: Şeytan işlerinin aksettirilmek istendiği bir aynadır. O kadar… Kadına şeytan denilemez…
“Neyi sevelim Yâ Resûlallah:
Namazı, namazı, namazı.
Kimi sevelim Yâ Resûlallah:
Ananı, ananı, ananı…”
Acaba neden üç defa…
“Allah için. Benim için. Kendin için…”
Cenneti ayaklarının altına serili analarımızı Allah için, Resûlullah için ve kendimiz için seveceğiz.
Kadına eziyet edenin,
Kadına dayak atanın,
Kadını öldüresiye dövenin sonu hüsrandır. Bunu sakın unutma.. O kadar…
Resulü Ekrem Efendimiz bana üç şey Cenab-ı Hak tarafından sevdirildi buyuruyor:
Kadın,
Güzel koku
Gözümün nuru namaz.”
Bu basit bir söz değildir. Düşünmek gerek.
***
Kadını fuhşa sürükleyen erkektir. Irzına geçen erkektir. Bu gibiler tövbe etseler bile fayda vermez
Zina yapan kadın recmedilir. İslâmiyet’te kadın öldürmek yasaktır. Ölüm cezası recimdir. Taşlamadır. Konya’da zina eden bir kadın, aile kararıyla öldürülmüş ve cinayet 14 yıl aradan sonra çözülmüştü. İslâmiyet’te kadın katli neymiş? Yasakmış.
AZİZİM DİYOR Kİ…
Analarınızı sevin.
Çünkü büyükler; “Ana gibi yâr olmaz, Bağdat gibi diyâr olmaz” demişler.
Analarımızın üzerimizdeki hakkı büyüktür. Onlara karşı büyük bir borcumuz vardır. Bundan dolayı “Ana hakkı Tanrı hakkı” denmiştir.
Ayrıca; “Ananın bastığı yavru incinmez.”
Kadınlarınıza hiç üşenmeden ve çekinmeden her gün “SENİ SEVİYORUM” deyin.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.