Klasik Konyaspor…
Süper Ligin ikinci haftasında son şampiyon Galatasaray’la karşılaşan temsilcimiz her zamanki gibi iyi bir defans bloğuyla oyuna başladı. Galatasaray maça başlar başlamaz bir an önce skora gitmeye çalışırken karşısında ligin en iyi defans yapan, takım olarak kalesini savunabilen takımı vardı. Fakat bu oyun bir kesim taraftarı memnun ederken bir kesim taraftarı da mutsuz ediyordu. Maçın başlarında topla oynama oranı baya bir farklıydı. O kadar çok geriye yaslanmıştık ki eninde sonunda bu oyunla gol yiyeceğimiz belliydi. Fakat gol yollarında etkisiz kalan Galatasaray ilk yarıyı golsüz berabere tamamladı. İkinci yarı başlayacağında aynı hızla rakibin hareket edeceği belliydi. Dakikalar altmışı gösterdiğinde Babel’in golüyle Konyaspor bir sıfır geriye düştü. Geriye yaslanan temsilcimiz dakikalar yetmiş beşi gösterdiğinde Seri’nin oyundan atılmasıyla ileri çıkmaya başladı. Artık her kes maçın bittiğini düşünürken uzatmalarda gelen golle bir puanı hanemize yazdırmış olduk. Şu bir gerçek ki Konyaspor’un defans hattı süper ligde en iyi defans hattıydı. Fakat bunu ön bölge için söyleyemeyiz. Ayrıca geçen hafta da belirttiğim gibi yedek kulübesinde skoru değiştirecek bir oyuncu grubu olmayınca her zaman istediğimiz gibi sonuç alamayabiliriz. Teknik heyetin bu hafta içinde bir karar vereceğini düşünüyorum. Ya bir transfer yapacaklar ya da bu sezon ilk yarı bitene kadar bu oyuncu grubuyla yola devam edecekler. Geçen sezon ligin en çok berabere kalan takımı Konyaspor’du. Bu sezon şimdiden üst üste iki beraberlikle tanışmış olduk. Önümüzde zorlu bir Antalya maçı gözükmekte. Bu maçtan iyi bir skorla ayrılırsak ileriki haftalar umut verici olabilir.
Galatasaray maçında son dakikada atılan gol, Konyaspor camiası için umut meşalesinin yanmasını sağladı. Alınacak bir galibiyet de yükselme devrini başlatacaktır. Bunun için Antalyaspor maçı güzel bir fırsat. Tüm camia kenetlenerek bu zorlu maça hazırlanmalıyız.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.