Bugün tatlıya ekşiye, sütlüye tuzluya, karışmadan bir şeylere dokunmadan kimseyi üzmeden tedirgin etmeden kendi mahallemizden yani yerel basından ve geleceğimizden biz bize söz etmek istiyorum. Çünkü bizde de hızlı ve etkili dahası derin gelişmeler olmaya başladı. Biz de naçizane bu köşemizden daha yaprak kımıldamadan demiştik ki “Konya basını yeniden dizayn edilecek”…

…………….

İsterseniz değişim ve değişimin devam etme olayına gelmeden siz değerli okurlarımızdan zaman zaman hak etmediğimiz eleştiriler alıyoruz.

Şöyle ki mesela Büyükşehir’in lehinde bir şey yazdığımız zaman, dün Tahir Başkan’a, bugün Uğur Başkan’a güzel bir çalışmalarından dolayı şehir adına teşekkür ettiğimiz zaman hemen damgayı vuruyorlar “Para alıyorsunuz”…

Evet yerelde bizler Türkiye çapında ulusallar, Cumhuriyet tarihinden itibaren yasal olarak yaptığımız yayın organlarındaki reklam ve ilanlar nedeni ile resmi kanallardan yasal olarak reklam ilan parası alırız.

İki, iş yerelleşir bu kez yerel yönetimler illerindeki gazetelere televizyonlara radyolara verdikleri ilan reklam karşılığı yine faturalı fişli resmi kayıtlara giren o reklamların bedellerini öderler. Biz de payımıza düşeni alırız.

Oysa kadersiz Konya basını yerel yönetimlerden reklam karşılığı da olsa para almada da hep sınıfta kalmıştır.

Geçen gün öğrendim. Üç aşağı beş yukarı küsuratları hariç geçtiğimiz yıl Bursa Büyükşehir Belediyesi yerel basına 5 milyon lira ödeme yapmış, Konya Büyükşehir 1 milyon lira ödeme yapmış. (Resmi rakamlar) 

Konya basını gazetesi, televizyonu, radyosu, internet siteleri ile şuna inanın siyasilerinden özellerine hep üvey evlat muamelesi görmüştür. Ve de görmektedir.

Bu arada bir şeyi de itiraf edeyim;

Biz basının bu hale gelmesinde bizlerin de büyük vebali vardır. Bu da işin acı gerçeğidir.

Neyse bugün konumuz bu değil.

Başkanlık sistemine geçiş ile ulusal basın yeniden dizayn olurken, 15 yıllık Tahir Başkan döneminin sona ermesi ve yeni Uğur Başkan döneminin başlaması ile şehirde bunda Uğur Başkan’ın direkt olmasa da, Ak Parti siyasetinin çevresinin, Ak Partili sermayenin  ve yönetenleri yönlendirmeye çalışanların, siyaset ve sermaye ilişkisinin daha da güçlenmesi adına, Türkiye’de olabilecek yeni siyasi oluşumlarda yer alabilmek …. gibi pek çok unsurdan dolayı Konya basını da dizayn edilmeli idi.

Ve bir yerlerden düğmeye basıldı ve sistem çalışmaya başladı. Şimdi aşağıda yazacaklarımızdan hem basındaki dostlarımızın hem de yönetenlerin alınmaması için şuraya altını kalın çizgi ile çizmemiz gereken bir konuyu önce yazalım;

“BU İŞ YANİ DÜĞMEYE BASMA İŞİ BİR YA DA BİRİLERİNİN DİREKT MÜDAHALESİ İLE DEĞİL ESEN RÜZGÂRIN ESİNTİSİ İLE TÜRKİYE ÇAPINDA BAŞLAMIŞTIR VE DE DEVAM EDECEKTİR. ULUSALDAKİ DEĞİŞİM SONRASI SIRA YEREL BASINA GELMİŞTİR”

İsterseniz kısa sürede neler olduğuna kısaca bir göz atalım mı?

Konya’mızın gururu Türkiye’de değil Avrupa’dan Afrika’ya kadar izlenen kanalı KON-TV’de yaşanılanları rüyanızda görseniz inanmayacağınız gelişmeleri birlikte yaşadık değil mi?

Bunda karar elbette ki televizyonun, gazetenin, radyonun kısaca ANMEG yönetiminin kararı idi. Ama tarihi bir karar idi. Karardan hem kararı verenler hem de haklarında karar verilenler “kader birlikteliğinin” şuuru ve olgunluğu içerisinde yeni yollarında ilerlemeye başladılar.

Aslında ANMEG’de yaşanan bu tarihi olayı ben de ömrümü verdiğim İHLAS grubunda en az 4 defa yaşadım. Zaman zaman bu işin mağduru da oldum gün geldi kaymağını yiyen de oldum. Çünkü bu rahmetli Enver abimiz ve arkadaşlarının kararı idi.

Ama o gün anlayamadıkları sonradan yaşayarak gördüm ki “hayırlısı benim için”miş.

ANMEG bünyesinde KON-TV için verilen kararın da hem yöneticiler, hem çalışanlar hem de ayrılanlar için kendi adlarına hayırlı olduğuna inanıyorum. Ve buradaki tüm isimlerin yarın için bugünden daha başarılı olmalarını yürekten istiyorum.

GELELİM Y.MERAM’A

Konya basınının Y. Konya Gazetesi ile lokomotifi ve tarihi olan Yeni Meram Gazetesi’de Bahçıvan Grubundan çıkıp MERHABA Gazetesinin başında iken gazeteye yeni bir çizgi veren, yön veren Ömer Sarıkulak abimizin ve ekibinin oldu. Bu bence çok basit bir el değiştirme gibi görüldü. Gören göz gördü ama görmeyen gözler gelecekte bu değişikliği çok daha iyi görecekler.

Yeni Meram Gazetesi’nin kurulduğu günden bu yana Bahçıvan ailesinden Milli Görüş çizgisinden Ömer abiye geçmesi dahası Milli Görüş’ün ve son 15 yılda da AK Parti ile Karatay’ın efsane başkanı Sayın Mehmet Hançerli’nin Y. Meram Gazetesinde Genel Müdür olması taşların yerinden nasıl oynayacağının işaret fişeği idi.

Bu gazetemiz Konya’nın 71 yıllık yayın hayatında sosyal demokrat çağdaş yapısı ile bilinen yayın organı olarak bugüne gelmişti. Bundan sonra Y. Meram yeni yüzü ile yeni patronu ve ekibi ile yoluna devam edecek inşallah.

MERHABA’DA BÜYÜK DEĞİŞİM

Konya’mızın Y. Konya ve Y. Meram’dan sonra tarihi gazetelerinden Türkiye Yarın Gazetesi’nden MERHABA’ya geçişte Güneri ailesinin ve Konya Merkezli Milli Görüş’ün yayın organı da kendi çapında küçük ama anlamlı değişikliklere gitti.  

Ömer abimizin Y. Meram Gazetesini almasıyla bildiğim kadarıyla yanlış da biliyor olabilirim ama Sayın Mustafa Özkafa abimizin başkanlığındaki ekip tarihi bir değişime imza attılar. Bu gazetenin başına yine eski Karatay Belediye Başkanı çok sevdiğim saydığım büyüğüm Mehmet Şen abimizin yakışıklı oğlu genç gazeteci Halid Şen’i getirdi.

Bu değişim sırasında 40 yıllık gazeteci dostumuz sporun duayen ismi Recep Çınar da gazeteden ayrıldı.

MERHABA’daki sessiz devrim tüm hızı ile devam ediyor. İki haftadır duyuyordum da inanmıyordum. Bu satırları yazmak için bilgisayarın karşısına geçerken Halid’i aradım. “Siz de bayan muhabir çalıştırmaya başlamışsınız. Hayırlı olsun. Ben seni severim. Baban Mehmet abimi daha çok severim ve saygım büyüktür. Akıllı ol” dedim. Halid kardeşim de gazete bünyesinde bayan muhabir değil bayan stajyer gazetecilerin olduğunu söyledi.

Vay be MERHABA Gazetesi’nde bayan çalışan.

Helal olsun size mi diyeyim ne diyeyim?  En iyisi hayırlı olsun diyelim.

Bunu niye önemsiyorum açıklayayım.

İHA Ankara Müdürü iken Star TV’den o gün için Ankara’nın en başarılı kimsenin yanına yaklaşamadığı bir bayan polis adliye muhabirini transfer etmiştim.

Aradan 7 yıl geçmişti. İstanbul’a görevlendirilmiştim. İstanbul’a gidince dönemin Genel Müdürü bir kağıt çıkardı önüme koydu. Bir A 4. 

Rahmetli Enver abimin özel kalem müdürü bile erkek iken ben holdinge bayan muhabir almışım (!). Ve onun kokusu 7 yıl sonra yalan da olsa asılsız çirkin bir iftara da olsa önüme konuyordu. Halid bayan stajyer deyince kendisini sevdiğim için uyarmak istedim. Çünkü ne demiş büyükler sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş.

TELGRAF VE RASYONEL GAZETELERİ KAPANDI

Bu hızlı gelişmeler içerisinde Duysak ailesinin sahip olduğu SUN-TV’nin yazılı yayın organı Telgraf Gazetesi ile Sadettin Soranlar’ın Rasyonel Gazeteleri de yayın hayatına devam eden gazetelerin sahiplerinin ortak kararı ve ortak ödemeleri ile yayın hayatlarına son verdiler.

DEV ŞİRKET DELTA GROUP BASINA GİRDİ

Şehrimizde yaklaşık 7 yıldır Mehmet Yaşa’nın sahibi olduğu Takip Gazetesi genç akıllı zeki ve yatırımcı iş adamı dostumuz Mustafa Kavaf ve grubu tarağından satın alındı. Ve bu gazetenin genel müdürlüğüne de Mehmet Hançerli Başkan’ın yardımcısı olarak görev yapan Hüseyin Baran getirildi.

BİR GAZETENİN DAHA SATIŞI BİTMEK ÜZERE

Dedik ya şehirde basını dizayn devam ediyor. Bugün yarın sabah akşam yeni bir satış bir mevcut gazetenin el değiştirme olayını daha duyacaksınız. Açık söylüyorum ben ne çok bilgiliyim ne de çok akıllı; sadece dostlarımızın sayesinde uçan kuştan haberimiz oluyor. Ama şunu çok net biliyorum ki bu o gazetenin el değiştirme olayında şehri yönetenlerin direkt parmağı var. Çünkü kuşlar öyle dedi (!)

……………

Allah’a şükürler olsun ki biz dediklerimizin ve yazdıklarımızın arkasındayız.

Şu basının dizayn işi ve basın yayın organlarındaki değişimler sonbahar rüzgarları ile daha da sertleşecek.

Benden bugünlük bu kadar.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Gerçeği yerin altına gömseniz bile o bir gün büyüyerek patlayacak ve her şeyi yok edecektir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Adam olma yolunda ümitlerimizi kaybetmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.