Korona ile birlikte gündemimize giren ancak çok fazla gündem olmayan böcek hareketlerini takip ediyor musunuz? Şahsen Dünya genelinde birçok ülkenin baş etmekte güçlük çektiği böceklerden endişe duyuyorum.

Bu endişe şahsi değil. Tamamen ülke tarımıyla ilgili. Bakın birkaç küçük örnek vereyim. Şubat ayında, Etiyopya, Somali, Yemen, Umman ve Hindistan’da ortaya çıkan çekirgeler ardından Suudi Arabistan’da çıkmış,  Afrika'dan İran ve Irak sınırına kadar gelmişlerdi.

Nisan ayında ülkemizde ilk toplu görülme Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde, bir mahallede gözlendi.

Bazı uzmanlar bu çekirgelerin sıcak havalarda yaşayabildiğini, çöllerden geldiğini bildirse de korktuğumuz başımıza geldi ve batı illerimizde ilk olarak dün görüldü.

İzmir'in Tire ilçesindeki Akarca Ovası'nı çekirgeler istila etti. Dağdaki otları bitirdikten sonra her türlü sebze ve karpuz fidesi gibi yeşilliği bir anda midelerine indiren bu tür, inanılmaz hızlı üreme yeteneğine sahip.

Dünyanın birçok bölgesinde böcek popülasyonu artıyor. Bunu 5G teknolojisinin yaygınlaşmasıyla ilişkilendiren bazı teoriler mevcut. Böceklerin iletişim frekanslarını yönlendirerek bir takım istilalara neden olunduğu çokça dillendiriliyor.

Yıllardır halk arasında gıda olarak kullandığımız bitki türlerinin zararlı böcekler tarafından zayi edildiği bilinir. Çiftçilerin baş belası bu böceklerdir.

Konya Ovası tüm ülkenin gıda yükünü çeken toprakların başında geliyor. Daha önce hangi bitkisel gıdadan ülkeye ne kadar katkı sağlıyoruz oranlarıyla belirtmiştik.

Bu anlamda Konya ülke tarımının kalbi. Temel gıdaların merkezi yaşadığımız topraklarda üretiliyor. Özellikle hasat dönemini bekleyerek bir yıllık emeği heba eden böcek hareketlerine karşı çok dikkatli olunmalı.

Kapımıza dayandıktan sonra illaki konuşan çok olacaktır. Önemli olan şimdiden önlem almak.

Bakın, Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü'nden (FAO) Dominique Burgeon, çekirgelerin gıda krizine yol açacağıyla ilgili açıklama yaptı. Çekirge istilasını kontrol altına alma girişimleri şimdiye dek başarılı olmadığını, havadan tarım ilaçları (pestisit) püskürtmenin en etkili yöntem olduğu, ancak bazı ülkelerde kaynakların yetersiz olduğunu ifade ettiler. Şimdiden yüz milyarları bulan çekirge sayısının daha da artmasından bahsediyorlar.

Bu bahsettiğimiz sadece çekirgelerle ilgili mesele. Diğer türlerin de harekete geçtiğini düşünebiliyor musunuz?

Tarım geleceğimiz için olmazsa olmaz pozisyonda. Zararlı türler tarafından ülke ve Konya çiftçisinin emeklerinin zayi olmasına kim katlanabilir ki?

Bakanlığın ve şehrimiz özelinde Tarım İl Müdürlüğü’nün bu konuda bir komisyon oluşturarak gerekli raporları hazırlaması, her türlü olumsuz senaryoya karşı alınabilecek tedbirleri belirlemesi elzem. Koronanın bizlere öğrettiği en önemli derslerden biri de tedbirli olmak. Çin’de çıkan ilk salgın günlerinde ‘bizim ülkeye gelmez’ havasındaydı bazıları. Lakin 2 aydır neler yaşadığımız ortada. Geleneksel ilaçlama yöntemleri bir yana, iletişim frekanslarını da gündeme almakta fayda var.

Bizim görevimiz ilgililerin dikkatini bu yöne kaydırmak. Gıda güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere geleceğimizi düşünen tüm yetkililer sürekli vurguluyor.

Burnumuzun ucundaki Altınapa’mıza kadar gelip zararlı balık bırakabiliyorlarsa, ülke tarımının kalbine hançer saplamak için kim bilir neler yaparlar? Tedbirli ve dikkatli olmak zorundayız.