Konya’da Siyasetin Patronu Kim?
Dün satıra aldığımız yazı sebebiyle bütün gün AK Partili dostlarımızın telefonlarına maruz kaldık.
Dostların “Şunu da yaz, bunu da yaz” şeklinde yazmamı talep ettikleri konuların önü arkası kesillmedi doğrusu.
Ama artık seçim bitene kadar bir daha bu konulara girmeme konusunda karar aldığımı kendilerine ifade ettim.
Buna rağmen yine de birkaç noktaya değinmeli.
Öncelikle bir grup AK Partili Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ve AK Parti Konya milletvekillerinin “paralel örgüt”e dair herhangi bir girişimde bulunmamalarını şiddetli bir şekilde eleştiriyor.
Hatta AK Partili bir dostumuz, “Hepsi arazi oldu, başbakan Cuma günü Konya’ya geldiğinde karşısında fırçalayacağı en az bir düzine adam olacak!” deyiverdi.
Diğer bir dostumuz da “paralel müdürler” mevzuuna dön üp dolaşıp geliyordu sürekli.
“Konya’da o kadar çok paralel müdür var” diyordu ki, “Kimi şube müdürü, kimi il müdürü. Çoğu da lafla peynir gemisi yürüten cinsten. Hatta birisi Ankara’dan gelen ödenekleri bile ilgililerine kullandırtmayı beceremedi. Bu tür müdürler yüzünden AK Parti paralellere karşı Konya’da yeterince etkin olamıyor.”
Bir başka dostumuz ise sözü milletvekillerinden alıp bir ilçede milletvekili ağabeyi sayesinde kelek kesen, benim de eski yazılarımın sürekli konuğu bir isme getiriyordu.
Doğrusunu isterseniz o mevzuya asla girmek istemediğimi kibarca hatırlattım dostumuza.
O konuya girersem çünkü kolay kolay çıkmam!
Netice itibariyle dünkü yazımızda bahsettiğim “Ahmet Sorgun’un yalnızlığı” konusu AK Parti’de bazı meselelerin henüz küllenmemiş olduğunu, için için o ateşlerin yanmaya devam ettiğini gösteriyordu.
Seçim sonrasına ertelenen hesaplar sebebiyle günümüzdeki çalışmaların da yer yer olumsuz etkilendiğini bildireyim ben sadece.
Konya’da siyasetin patronu Ahmet Sorgun mu Tahir Akyürek mi sorusu bile bu ortamda öyle kolayca cevaplanabilecek bir soru değil bu yüzden.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.