Dün vatandaşlık görevimizi yerine getirdik ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bizi temsil edecek yeni milletvekillerini seçmek üzere sandık başına gittik.

Doğrusu ve yanlışı ile süren bir seçim sürecinin ardından görece sakin bir ortamda gerçekleşen seçimlerde kimin neye göre oy verdiğine ilişkin ilk yorumlar elbette sandıklar açıldıktan sonra yorumlanabilir bi kıvama gelecek.

Türk halkının bu seçimlerden neyi hangi özneler aracılığıyla beklediğini gösterecek seçim sonuçları.

Yazıyı yazdığımız sıralarda oy verme işlemi henüz tamamlanmadığı için bu konuda herhangi bir görüş belirtmeyeceğiz tabii ki.

Fakat seçim sürecinde yaşanan bazı şeylerin altını da yeniden çizmek gerekecek

Öncelikle Başbakan ve Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu’nun seçim süreci boyunca 81 ilin tamamına gidip miting düzenleyerek tam bir Türkiye lideri olarak belirmesinin önemine işaret edelim.

Süreçte sesinin kısıldığına şahit olduk başbakanımızın.

Yonuldu muhakkak, ancak kararlılığından hiçbir şey de kaybetmedi.

Son gün Konya’da düzenlenen muhteşem mitingde bu kararlılığı bir nişanesi oldu.

Beklentim o ki Başbakan Ahmet Davutoğlu bu mücadelesinin karşılığını Türk halkından misliyle alacak.

Önceki seçimlere nazaran bu seçimlerde Konya cadde ve sokaklarında daha fazla MHP bayrağı gördüğümüzü de belirtelim.

Bu görünüm seçim sonuçlarına nasıl bir etkide bulunur bilmiyoruz henüz.

CHP’nin ise Konya merkezde sesinin önceki seçimlerdeki gibi cılız kaldığını vurgulamalı.

Sanırım Konya’dan yine tek vekille yetinmek zorunda kalacak CHP’liler.

Büyük birlik Partisi’yle ittifak kurarak seçime giren Saadet Partisi’nin Türkiye genelinde umut ettiği yüzde 3’e ulaşıp ulaşmayacağını da henüz bilmiyoruz.

Yarın siz bu yazıyı okurken yazıda dile getirdiğimiz birçok hususun yanlışlanmış olması gayet muhtemel.

Bu yüzden mümkün olduğunca temkinli bir dille konuşmak gerekirse, “bayrak asma”da Konya’da ön sırada gelen Saadet Partisi’nin oy sıralamasında arzu ettiği noktada olmayabileceğini hatırlatalım.