Yine boş sokakları dolaştım. Çoğu yerde bir Allah’ın kulu yok. Konya sokaklarının boş hallerini bol bol fotoğrafladım. Gazetemizin sosyal medya grubundan ulaşabilirsiniz.

Sürekli insanlarla birlikte gezmeye görmeye alıştığımız alanlardaki ıssızlık şüphe veriyor insana.

Bizleri evlerimize kapatıp görmememiz gereken şeyler mi yapılıyor mesela?

Sosyal hayattan tarıma, hayvancılığa kadar, geleceğimizi değiştirerek ipotek altına alan bir sistem mi inşa ediliyor?

Alakasız bir şekilde, herkesin evinde olduğu bir dönemde bir ABD’li Konya’da üstelik Altınapa Gölü’nde balıklarla uğraşıyor! Göl ekolojisi için zararlı kırmızı Japon balıklarını suya bırakıyor. Adam serbest bırakılıyor, sonra sosyal medyadan hakkında çeşitli iddialar atılıyor.

Balıkları bırakırken enselendiğine göre bu Amerikalı zaten takip altındaki ajanlardan biri olabilir. Serbest kalması bizi yanıltmasın. Amerika’daki hikâyesine inandığımı söyleyemem. Zaten en çok sevdiklerini allayıp pullayıp ajan diye piyasaya sürmelerini beklemiyoruz öyle değil mi?

Ama bir gerçeğin de altını çizelim. Bizler evlerimizdeyken Apa’daki doğal dengeyi dahi bozmakla uğraşan büyük bir akılla karşı karşıya isek eğer, insanlığın gelecekteki haline şimdiden ağıt yakmaya başlasak iyi ederiz.

DİJİTAL HAYAT HAPİSHANESİ

2 aydır virüsle yatıp kalkıyoruz. Alışkanlıklarımız boyut değiştiriyor.

Daha birinci dalgayı atlatamadan ikinci hatta üçüncü dalgadan bahsedenler var. Yazın kısmen azalsa da sonbaharda özellikle grip mevsimiyle birlikte çok daha zor şeylerin olabileceğini anlatan uyarıcılar var. Kimi de felaket tellalı gibi hani…

Dijital hayat yani dijital dünya düzeni eşittir hapis hayatı anlamı taşıyor galiba.

Virüs bize dünyada hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını öğretiyor. Maalesef yüzyıllardır popüler olan meslekler gelecekte şekil değiştirecek. Toplu ve manuel olarak yapılan her türlü etkinlik dijital olarak yapılacak.

Sanki gizli bir el eğitim sisteminden tutun sosyal ve siyasi hayata kadar bizleri bugünlere hazırlamış.

Birçoğumuzun gereksiz gördüğü sosyal medya, yüz yüze iletişimi kesen toplum için üretilmiş gibi. Görüntülü konuşmalar konferanslar… Hatta belki ilerleyen yıllarda başkanlık seçimlerimizi bile online olarak gerçekleştireceğiz. Sistemler buna hazırlanıyor kaçış yok.

Bakın Milli Eğitim Bakanlığı uzun süredir üzerinde durduğu EBA ile sisteme entegre oldu. Üniversiteler uzaktan eğitime geçti. Alışveriş büyük oranda internet üzerinden gerçekleşiyor.

Eski sistemlerin bu değişime direnmesi çok zor. Lakin kendimize özgü yer etmemizin önünde de bir engel yok. İyi taraflarını alıp negatif yönlerine direnebiliriz…

ZOOM YERİNE XPERMEET

Dijital konferans ve görüntülü konuşma demişken değinmeden geçmeyelim. Teknoloji haberleri arasında sık sık ZOOM uygulaması üzerinden toplu video konferanslarla ilgili güvenlik kaygılarından söz ediliyordu.

Google tabanlı Zoom yerine, savunma sanayinde de çalışmaları bulunan Bites firmasının geliştirdiği XperMeet, verilerimizin yurtdışı kaynaklı uygulamalar tarafından çalınmasının önüne geçecek. Serverlar tamamen yerli. Yazılım da öyle. Zaten şirketin %51’ini Aselsan satın almış.

Tek takıldığım nokta Türkçe isim hassasiyetine dikkat edilmemiş. Oysaki Aselsan ürettiği savunma sanayi ürünlerinde buna çok dikkat ederdi. Eminim aralarında çok tartıştılar ve sonunda küresel sisteme uygunluk ve globalleşme savunucularının görüşleri ağır bastı.

Kısa süre önce WhatsApp üzerine yoğunlaşan tartışmalarda yerli ve milli olarak öne çıkan Turkcell’in Bip uygulaması gündeme gelmişti. Lakin bu alanda alınması gereken yol olduğu belli. Bip yerli ve milli ama halen rakibinin düzeyinde değil. Umarım bu tür uygulamalar daha çabuk gelişir…

O TEST HENÜZ TÜRKİYE’DE KULLANILMIYOR

Cuma günü, ‘Sağlıklı bir birey Korona virüsüne yakalanıp kendiliğinden bunu atlattıysa, yani hafif semptomlarla veya neredeyse kendi vücudunda ciddi bir şey hissetmeden bunu geçirip bağışıklık kazandıysa bu durumu nasıl anlayacağız?’ diye sormuştum. Sektöre hâkim bir dostumuz uyardı.

Hastalığı geçirip geçirmediğimizi COVID-19 IgG/IgM  Koronavirüs Testi ile anlayabiliyormuşuz. Bir çeşit kan testi.

Videosunu izledim parmaktan alınan kan test kitine damlatılıyor, 15 dakika sonunda test pozitif çıkarsa Koronavirüs’e yakalanıp atlattığınız ortaya çıkıyor.

Bu test şuan Amerika’da ve Avrupa’nın bazı ülkelerinde kullanılmaya başlanmış. Türkiye’de Sağlık Bakanlığı henüz izin vermemiş. Bunun çeşitli gerekçeleri olabilir.

Ancak araştırmalar sonucu vardığım kanaat şu: Covid 19’u atlatmış olsak bile hastalığa yeniden yakalanmayacağımızın bir garantisi yok. Grip gibi her mevsim görülebilir.